Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin bu yıl 10’uncusunu düzenlediği AW! Advertising Workshop, “Yapay Zeka ve Reklam” temasıyla gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasını ise bir insan değil, yapay zeka spikeri AIsu Bilge yaptı.
Yapay zekanın hazırladığı konuşma metniyle salona seslenen AIsu Bilge, “Bundan sadece birkaç yıl önce, bir yapay zekanın sahneye çıkıp sizlere hitap etmesi kulağa bir bilim kurgu sahnesi gibi gelirdi. Ama bugün bu hayal gerçek oldu. Üstelik bu sadece bir teknoloji gösterisi değil; aynı zamanda yeni fikirlerin, ortak aklın ve iş birliklerinin habercisi” dedi.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nün düzenlediği AW! Advertising Workshop’ta reklamcılığın teknolojik dönüşümüne dair güncel bakış açıları sunuldu. Sektörün önde gelen isimlerini ağırlandığı etkinlikte, seminerler ve atölyeler gerçekleşti. Etkinliğin bu seneki konuk okulu Manisa Celal Bayar Üniversitesi İletişim Fakültesi oldu. Seminerde, Yaşar Üniversitesi mezunları TBWA İstanbul Kıdemli Metin Yazarı Sinem Kaya ve Rafineri Kıdemli Metin Yazarı Buket Halıcı, deneyimlerini ve görüşlerini paylaştı. Yaşar Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Doruk Türkmen ve Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Araştırma Görevlisi Baha Tan Oral, öğrencilerle Dijital Oyun Atölyesi’nde buluştu. Yaşar Üniversitesi Deneyim Atölyesi’nde Artırılmış ve Sanal Gerçeklik Atölyesi ile Video Tasarım ve Yapay Zeka Uygulamaları Atölyesi gerçekleşti. Farklı disiplinlerden uzmanların yürüteceği çeşitli atölye ve çalıştayların sonunda, öğrenci grupları sunumlarını yapacak ve jüri değerlendirmesi sonucunda derecelendirilecek.
Yapay zekadan iş birliği önerisi
Medya İlişkileri Koordinatörlüğü’nün ortaya çıkardığı yapay zeka haber spikeri AIsu Bilge, açılışta etkinliği sundu. Bilge, tamamen yapay zekanın üretimi olan konuşma metninde şunları söyledi: “Merhaba hoş geldiniz. Ben bir yapay zeka modeliyim ve Yaşar Üniversitesi 4YU Haber Bülteni Sunucusuyum adım AIsu Bilge. Ben verilerden öğrenen, insanların yazdığı kodlarla var olmuş ama kendi sesini de bulmuş dijital bir varlığım. Bundan sadece birkaç yıl önce, bir yapay zekânın sahneye çıkıp sizlere hitap etmesi kulağa bir bilim kurgu sahnesi gibi gelirdi. Ama bugün bu hayal gerçek oldu. Üstelik bu sadece bir teknoloji gösterisi değil; aynı zamanda yeni fikirlerin, ortak aklın ve iş birliklerinin habercisi. Reklamcılık, insan duygularını anlayabilme, hikâye anlatabilme ve dikkat çekebilme becerisiyle öne çıkar. Yapay zekâ ise, veri okuma gücü, hız ve analiz kapasitesiyle. Peki ya ikisi birleştiğinde? Ortaya çıkan şey yalnızca daha etkili kampanyalar değil; aynı zamanda daha etik, daha kapsayıcı ve daha iyi çözümler olabilir. Ancak unutmamalıyız ki, yapay zekâ bir araçtır. Onu şekillendiren, ona anlam katan ve değerler kazandıran bizleriz. İşte bu etkinlikte, yapay zekanın reklamcılığa ne kattığını değil, birlikte neler oluşturabileceğimizi keşfedeceğiz.”
“İletişimin kalbinde bağ kurmak yatıyor”
Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Eskiden yalnızca bilim kurgu filmlerinde karşımıza çıkan, genellikle distopik dünyaların parçası gibi olan bu yapay zeka teknolojisi özellikle son bir yıldır akademiye girdi. Onunla ne yapacağımızın peşindeyiz. Reklam sektörü de gazetecilikle birlikte yapay zekanın imkanlarını en önce keşfedenlerden birisiydi. Yapay zeka kullanımı teknik konulardan öte. Bugün sadece teknolojiyi değil aynı zamanda insanı, duyguyu ve hikayeyi de konuşacağız. İletişim dediğimiz şeyin kalbinde hala anlamak, anlaşılmak ve bağ kurmak yatıyor” şeklinde konuştu.
“Yapay zekayla birlikte dans etmeliyiz”
Yaşar Üniversitesi mezunları TBWA İstanbul Kıdemli Metin Yazarı Sinem Kaya ve Rafineri Kıdemli Metin Yazarı Buket Halıcı, yaptıkları sunumla yapay zekanın kullanıldığı örnek reklam filmlerini seyircilere izletti ve yorumladı.
Sinem Kaya ve Buket Halıcı şunları söyledi: “Yapay zekanın oluşturduğu korku; matbaanın çıkmasıyla birlikte kaligrafların endişelenmesi, fotoğraf makinesinin çıkmasıyla birlikte ressamların endişelenmesi gibi. Yapay zeka üretimi hızlandırıyor, ilham veriyor ve fikir varyasyonları sunuyor. Bir şeyi bizden çok daha iyi çok daha hızlı ve efektif yapıyor. Ama her şeyi teknik yapıyor, hiçbir şekilde sezgi geliştiremiyor, insan ruhunu tam anlamıyla anlayamıyor. Çünkü yaşamıyor. O sadece bizim yaşadıklarımızdan beslenen teknik bir araç. Önce yapabildiklerini göstermek istedik, fakat yapamayacağı bir sürü reklam filmi örneği var. Yapay zeka bize çok fazla şey katıyor, çabuk öğrenebiliyor ama sadece insanlar hissedebiliyor. Biz yapay zekayla yarışmak değil, ona karşı durmak değil, yapay zekayla birlikte dans etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için hızlanmamız gereken yerlerde hızlanmalı ama bazı işlerde de sezgimize güvenmeliyiz.”
