Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’un Ortahisar ilçesinde bulunan nüfusun yoğun olduğu Beşirli ve Akyazı mahallerinin heyelan sahaları nedeniyle tehlikeli olduğunu söyledi.
Trabzon’da bir dönem tütün tarlası olarak kullanılan arazilere yapılan yüksek katlı binalar tehlikeye de beraberinde getirdi. Yaklaşık 50 yıl önce Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmanın ardından heyelan sahası olması nedeniyle yapılaşmaya kapatılan Beşirli ve Akyazı mahalleri günümüzde en yoğun yapılaşmanın ve nüfusun olduğu mahalleler arasında yer aldı.
3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’un kuzeye bakan yamaçlarının çok faylı, kırıklı bloklar halinde ve heyelanlı bir saha olduğunu söyledi. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün 1970’li yıllarda Beşirli ve Akyazı mahallerinde metropol adı altında bir haritalama yaptığını kaydeden Bektaş, “Gelecekteki şehirleşmeye ışık tutabilmek için bu amaçlanmıştı. Orada heyelan sahaları tespit edildi. 50 yıl önce o heyelan sahalarında risk sıfırdı. Oralar tamamen tütün tarlasıydı. Ama bugün o heyelan sahalarında çok katlı binalar var. O heyelan sahalarının önünde artı olarak Akyazı, Beşirli gibi dolgu alanları oluşturduk. Şehir Hastanesi ve stat var. Bu iki stratejik yapı dolgu alanı üzerinde duruyor. Burada iki tehlikenin olduğunu bilmemiz gerekiyor. Orası Akyazı heyelan sahasının ön cephesinde yer alıyor. Kuzeyde olabilecek bir kitle hareketi doğrudan dolguyu etkileyecek. Beşirli’de de aynı sorun var. Bunlar için uydudan kitle hareketlerini incelememiz lazım. Bunun masrafı yok. Pahalı bir şey değil. Üniversitedeki harita bölümü bunu rahatlıkla yapabilir. Ancak ilk önce tehlikenin bilincine varmamız lazım. Biz bilimi kullanmazsak bu doğal olaylar afete dönüşmeye devam edecektir” dedi.
“Uydudan sürekli gözleyip olabilecek yer hareketlerini anında tespit etmemiz lazım”
Tehlikeye rağmen Beşirli ve Akyazı mahallelerindeki şehirleşmenin büyüdüğünü dile getiren Bektaş, “Doğal afetin olmasının en büyük nedeni bizleriz. Bilimi kullanmıyoruz. Bütün dünya kitle hareketlerini uydudan takip edebilir. Milimetre cinsinden hareketini takip ediyor. Beşirli ve Akyazı’daki yerleşim yerlerinden hala nüfus büyüyor. Şehirleşme artıyor. Bu insanların can ve mal güvenliği için oraların belediyece şehirleşme açısından ivedilikle uydudan sürekli olarak gözlemlenmesi lazım. Yerden yapılan jeolojik etütlerle bu tehlike bertaraf edilemez. Beşirli eskiden beri kayıyor. Daha önce Beşirli heyelan sahası olduğu için imara kapanmıştı. Ama daha sonra siyasi kararlarla Beşirli ve Akyazı’yı imara açtılar. Hatta bazı binalar kaydığı için yapılaşmayı durdurdular. Politik kararlar bilimin önüne geçerek her taraf yerleşime açıldı. Ancak Beşirli ve Akyazı heyelan sahası basamaklar halindedir. Bu basamaklar üzerinde yerleşim alanları, çok katlı binalar sürekli gelişiyor. Akçaabat ilçesindeki Yıldızlı mahallesinde de aynı şekilde tehlike var. Ama bu tehlikeleri uydudan sürekli gözleyip olabilecek yer hareketlerini anında tespit etmemiz lazım. Yer deformasyonu olduktan sonra binaya yansıyorsa çok geç kalmış oluyoruz. Binada deformasyon olduğu zaman bina zaten çökmüş demektir” ifadelerini kullandı.
Ozan Köse – Tolga Şahin