TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Ümit ediyorum, anayasada ilişkili bir çerçevesinde ailenin korunması, ailenin ana ve babadan müteşekkil ve evlilik bağıyla oluşan kutsal bir müessese olduğu anayasada da şüpheye yer bırakmayacak şekilde sarahatle yer almalıdır” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve beraberindeki heyeti Divan Salonu’nda kabul etti. Kurtulmuş, 1970’lerden başlayarak ilerleyen toplumun kök hücresi aileyi yok etmeyi kendine hedef seçen bir akımla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Bu siyaset üstü bir meseledir. Hatta din ve diyanet üstü de bir meseledir. Sadece Türk toplumuna, sadece Müslümanlara ait bir hassasiyet değil. Dünyanın her yerinde toplumun geleceğini önemseyen, aileyi toplumun ana çekirdeği, kök hücresi olarak kabul eden herkesin toplumlarının geleceğine sahip çıkmak bakımından ailesine sahip çıkması zorunludur. Dünyadaki istatistikler de maalesef çok kuvvetli bir alarm zilinin çalmakta olduğunu gösteriyor. Hem ailenin, özellikle dijitalleşen dünya şartları çerçevesinde çekirdek aileye dönmüş olan aile yapısının artık tamamıyla dağılmaya başladığı, otonomize olmaya başladığı bir süreçte ailenin gerçekten önemli bir şekilde davranması, korunması, geliştirilmesi her ülke için milli vakasının bir zorunlu şartıdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 2025 yılının Aile Yılı olarak ilan edilmesinin önemine değinen Kurtulmuş, “Bir farkındalık oluşturmak bakımından sizin bu imza kampanyanızda Türkiye’de hepimizi, bütün milletimizi ciddi şekilde harekete geçirecek bir uyarıdır, bir işaret fişeğidir. Ümit ediyorum, anayasada ilişkili bir çerçevesinde ailenin korunması, ailenin ana ve babadan müteşekkil ve evlilik bağıyla oluşan kutsal bir müessese olduğu anayasada da şüpheye yer bırakmayacak şekilde sarahatle yer almalıdır. Bu bakımdan bu tekliflerinizi, bu dilekçelerinizi, talebenizi, bu toplumsal tarafa yaptığınız özgürlüğü tekrar ifade ediyorum, önemsediğimi bildirmek isterim” dedi.
Başörtüsü konusunda da Kurtulmuş, “Herkes dini inançları gereği, başörtüsü gereği, hangi kıyafetleri giymek istiyorsa toplumsal olarak yer alabilmektedir. Türkiye Millet Meclisi’nde çok sayıda başörtülü arkadaşımız vardır. Sadece bir partiden değil, birçok partiden başörtülü milletvekili arkadaşımız vardır. Artık başörtüler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde, Türkiye Millet Teşkilatı’nın içerisinde, Yargı Teşkilatı’nın içerisinde, eğitimin içerisinde, üniversitelerde, sağlık teşkilatında her yerde vardır” ifadelerini kullandı.
Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ailenin güvence altına alınması konusunda üç aylık bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “İmza kampanyası düzenledik. 5 milyon 293 bin imzayı bu üç aylık zaman diliminin içerisinde milletimizin temel kültürüyle bir araya getirdik. Aile toplumun temeli ve aile görsel edildikten sonra, aile kısmı bu anlamda zarar gördükten sonra toplumun parçalanması, daha fazla zarar görmesi olasılık içerisindedir. Bu açıdan biz imza kampanyamızda iki noktayı örnek çıkardık. Burada aile kadın ve erkekten oluşuyor. Ailenin temeli evliliktir şeklinde ibareyle aile güvence altına alınmalı. Çünkü aile eşlerden oluşuyor şeklindeki esnek ve muğlak durum” diye konuştu.
Kadınların başörtüsü ile kamuda çalışmasının önünün açıldığını belirten Yalçın, “12 milyon 300 bin imza toplamıştık ve bununla beraber Cumhurbaşkanımız 8 Ekim 2013’te Demokratik Hizmet Paketinin başına koyarak bu konuda bir adım atıldı. Kadınlar kategorize edilmeden kamuda hizmet sunabilme fırsatını yakaladı. Fakat o günden bugüne yine bu konudaki hazımsızlıklar, çeşitli toplumun da öfkesine sebebiyet veren bazı uygulamalar yansıyor” ifadelerini kullandı.