93 yıl önce Menemen’de şehit edilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay anmasına katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamalarda bulundu. Partililere de mesaj veren Özel, kendilerini her programda kalabalık göstermeye davet etti.
23 Aralık 1930 tarihinde İzmir’in Menemen ilçesinde gerçekleşen ayaklanma sırasında şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki için düzenlenen resmi törenin ardından yürüyüş ve anıt önünde konuşmalar gerçekleştirildi. Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından ilçe merkezinden Kubilay anıtına kadar olan yürüyüşte de yer alan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, anıtta konuşma yaptı.
“Önemli bir heyetle buradayız”
Kubilay anmasına önemli bir heyetle geldiklerini söyleyerek söze başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün burada Genel Başkan Yardımcılarımız, Parti Meclisi üyelerimiz ve milletvekillerimiz ile birlikte önemli bir heyetle buradayız. Grubumuzdaki 130 milletvekilinin hepsi, bugün Parlamento’da bütçe görüşmelerinde mücadele ediyorlar. Ancak yürekleri buradadır, kalpleri buradadır; sizinle beraberdir. Dün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Hacıbektaş’a gidişinin 104. yılında Hacıbkektaş’taydık. Bugün buradayız. 19 Mayıs’ta Samsun’dan yola çıkan, sonrasında Sivas’ta, Erzurum’da kongrelerini gerçekleştirip, Anadolu’nun dört bir yanında kurtuluşu ve ardından kuruluşu örgütleyen Gazi Mustafa Kemal’in bulunduğu her yerde, attığı her adıma; ilkelerin, devrimlerine, hatırasına, emanetine ve vasiyetine sahip çıkmak bütün CHP’lilerin namus borcudur. Bundan sonra, görev yaptığım sürece; böyle anlamlı günlerde, özellikle devrimlerin ya da devrimlere sahip çıkmanın sembolü olmuş yıldönümlerinde; ya da büyük acıların anma törenlerinde var olmaya devam edeceğim. Madımak’ta, Sivas’ta; CHP Genel Başkanı olarak olacağım ve Madımak, Utanç Müzesi olana kadar o ateşi yüreğimde hissetmeye devam edeceğim” dedi.
Cumhuriyet’i savunmak için direndi
“Dün akşam yüreğimiz yandı. Altı evladımız bu vatan için, bu bayrak için şehit oldular. Bir kez daha şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz” diyerek şehitlerimizi anan Özel, “Burada üç büyük şehidin, manevi huzurlarındayız. Öğretmen Kubilay, asteğmenlik görevini yapmak üzere 1930 yılında Menemen’deydi. Onun koruması için Menemen’in iki evladı; Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki onunla birliktelerdi. Ellerinde Cumhuriyet’in ay yıldızlı al bayrağına karşı; şeriat bayrağı taşıyanlar onun şahsında Cumhuriyet’e, devrimlerine, milli birlik ve bütünlüğe ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e isyan bayrağı açtılar. Asteğmen Kubilay, görmezden gelmedi. Elindeki imkansızlığı, yanındaki iki bekçi arkadaşı ile birlikte oradaki zorluğu görüp de oradan uzaklaşmadı, sessiz kalmadı ve elindeki eksik teçhizata, mühimmatın amaca uygun olmamasına rağmen; Cumhuriyet’i savunmak için direndi. Başını eğseydi, bu ülkenin bağımsızlığı için üzerine düşeni yapamayacaktı. Bazen devrimciler, Atatürkçüler; baş eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler. Derviş Mehmetlerin hadsizliği, onların karşısındakilerin Kubilay kadar cesur olması durumunda sonuçsuz kalır. Hepimize Derviş Mehmet karşısında Kubilay cesareti, onun iradesi, onun vatana bağlılığı örnek olmalıdır. Geçtiğimiz günlerde, 10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde üç teğmene karşı, onlara karşı çıkan, müdahale eden dört tane teğmen, Kubilay’ın teğmenleridir, Atatürk’ün teğmenleridir, benim teğmenlerimdir” diye konuştu.
“Biz çokuz”
CHP’lileri davetli oldukları ya da olmadıkları her etkinlikte daha da kalabalık görmek istediğini söyleyen Özel, şu sözlere açıklamasını noktaladı: “Bana dediler ki ‘Geçmişte Menemen’de çok coşkulu törenler olurdu. Sonra sayıları sınırladılar. Giriş sayısı sınırlandı. CHP’den törene 10 kişi gelecek. Ama biz daha sonra kendi törenimizi yapacağız.’ Ben Cumhuriyet Halk Partililerin ne yapacağından emindim. Ne sabah törende 10 kişiydik, ne de bu tepede birilerinin umduğu gibi yalnızız. Gözün alabildiği her yerde ve bu meydana sığmayan yerlerde Menemenliler, İzmirliler, Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler varsa umut var. Umut Cumhuriyettedir, umut bizdedir. Umut hepimizdedir. Bundan sonra çağrılın, çağrılmayın size ihtiyaç olan her yerde çok olmamız. Kalabalık olmamız, dayanışmamız ve gücümüzü göstermemiz gereken her yerde hep birlikte olmaya ve mücadele etmeye var mıyız? Uzaklardan duyulsun, bir kez daha soruyorum. Var mıyız? Hep birlikte başaracağız. Biz çokuz ve biz kazanacağız”.