Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, sahte sitelere giriş yapan vatandaşların hem maddi anlamda kaybının olduğunu hem de kişisel bilgilerini kaptırdıklarını söyleyerek, “Bilgiler sitelerde aleni bir şekilde kampanya ile satılabiliyor” dedi.
Girilen sahte sitelerde üyelik formu tarzında doldurulan formlarla birlikte kişisel bilgilerin çalındığını söyleyen Hakan Topuzoğlu, “Özellikle ne yazık ki diyelim bir internet sitesi kurarken herhangi bir yere haber vermek ya da izin almak gerekmiyor. Bundan dolayı da çok rahat bir şekilde bir dernek vakıf sitesi gibi bir site yapılıp burada da banka hesap bilgileri paylaşılıp bağış talebinde bulunulabiliyor. Haliyle orada üye formu ya da bilgi formu gibi form da yer alıyor. Bu şekilde kişisel verilerini kaptırmış oluyor öncelikle. Daha sonra ise yine bir kuruma bağış yaptığını düşünerek ki hatta geçtiğimiz günlerde de çok iyi bilinen bir derneğin sitesine benzer bir site yapılarak bu yöntemle hem para talep edildi hem de burs almak isteyen öğrencilerin de bilgileri talep edildi. Onların tüm kişisel bilgileri de bu şekilde ele geçirilmiş oldu. Burada sözde vakıf ya da dernek yöneticilerin fotoğrafları da rastgele internetten seçilerek indirilmiş ve rastgele isimlerle siteye eklenmiş fotoğraf ve isimler oluyor. Tabii alınan bilgiler örnek veriyorum, eğer üniversite öğrencilerinin bilgilerini aldıysanız siz haliyle onları reklam yapmak isteyen firmalara vermek suretiyle bir gelir aracı olarak kullanmış oluyorsunuz. Aynı şekilde tabii ki belli bir gelirin olan insanların da bilgilerini bu şekilde elde etmiş oluyorlar ve bunu da reklam amacıyla kullanıyorlar. Hatta bu şekilde satışını da yapıyorlar. Ne yazık ki iki taraflı bir dolandırıcılık yapılmış oluyor ve bu bilgiler de çok üzülerek söylüyorum, aleni bir şekilde sitelerde kampanya yapılarak da satılabiliyor” dedi.
Topuzoğlu, vatandaşların dernek sitelerinin gerçekliğini teyit ederek hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, “Aslında tabii ki eskiden şunu söylüyorduk biz; org.tr uzantılı alan hatları genelde dernekler tarafından kullanılmaktadır ve bunun için de bir belge gerekiyordu. Şu anda çevre alan haklarıyla ilgili belge talebi ortadan kalktı ama eğer kamuya ait bir kelime geçiyorsa içerisinde yine denetlemeler devam ediyor. Aslında burada yapılması gereken önceden de olduğu gibi tamamen belgeyle alınması. Yani org.tr olması bir nebze güven verebilir ama bununla birlikte de orada yer alan telefonlar aranarak bilgi alınırsa en azından telefondaki konuşma tarzından bile gerçekten bir dernek vakıf mıdır ya da bu amaçla mı kurulduğu anlaşılabilir. Bir de ben şunu yaptım. Mesela fark ettiğim durumda da aynı derneğin telefonunu arattım, adresini internette arattım ve bu telefon ve adresin çok sayıda sitede geçtiğini fark ettim. Aslında bu da bir yöntem olarak biraz daha uyanık olmayı gerektiriyor ve her zamanki gibi güvenlik sertifikasının olması ki şöyle söyleyeyim; bu işi yapanlar tabii bu konularda da çok fazla dikkat etmediği için kendisine bu yolla ele vermiş oluyor. Elbette teyitli hareket edip hatta dernekler masasına ya da bununla ilgili derneklerle ilgili internet sitesinden de o derneğin gerçekten var olup olmadığını da kontrol edebiliriz” ifadelerini kullandı.