Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığının gün geçtikçe artan ciddi bir tehlike haline geldiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Bu bağımlılıklar ekonomik, sosyal ve ailevi sorunlara yol açarken, bireylerin ideallerinden ve toplumsal değer yargılarından uzaklaşmasına neden olabiliyor” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, bağımlılık konusunda açıklamalarda bulundu. Madde bağımlılığının gün geçtikçe artan ciddi bir tehlike haline geldiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Tüketici bir toplum olma yolunda ne yazık ki sadece maddi değerleri değil, duyguları da hızla tüketiyoruz. Bu durum, bireyleri anlam ve mutluluk arayışına sürüklerken, birçoğu bu arayışın yanıtını uyuşturucu ve uyarıcı maddelerde ya da kumar gibi bağımlılık yapıcı davranışlarda buluyor” diye konuştu.
“Birey ilk etapta iyi hissedebilir”
Bağımlılık yapan bu maddelerin ve davranışların, ilk etapta bireyi iyi hissettirebileceğini ve sıkıntılarını geçici olarak giderebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Akal, “Ancak bu yapay, tehlikeli ve kimyasal mutluluk hissi, çok çabuk tercih edilmesine rağmen, süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Zamanla bu bağımlılıklar bireye iyi hissettirmekten çok zarar vermeye başlıyor. Başta küçük dozlarla elde edilen etkiyi devam ettirebilmek için miktarları artırmak gerekiyor. Ancak miktarı ne kadar artırırsak artıralım, bir noktadan sonra bu maddeler ya da davranışlar etkisini yitiriyor. Birey, sadece ’normal hissedebilmek’ için bu döngüyü sürdürmek zorunda kalıyor ve sonunda tamamen bağımlı hale geliyor” şeklinde konuştu.
“Düşünce tuzaklarına düşülebiliyor”
Uzm. Dr Akal, “Bu bağımlılıklar ekonomik, sosyal ve ailevi sorunlara yol açarken, bireylerin ideallerinden ve toplumsal değer yargılarından uzaklaşmasına neden olabiliyor. Öfke ve tahammülsüzlük gibi duygusal patlamalarla karşı karşıya kalan bireyler, hayatlarını kontrol etmekte zorlanıyor. Bağımlılığın tehlikesi, bireylerin bu olumsuzlukları fark etmelerine rağmen, düşünce tuzaklarına yenik düşmelerinde yatıyor. Son bir kez kullanırım, iradeliyim, istediğim zaman bırakırım, zaten canım sıkkın, bu son olacak gibi düşünceler, bağımlılık döngüsünü besliyor” ifadelerini kullandı.
“Bağımlılık tedavi edilebilir bir hastalıktır”
Bu konuda kabullenilmesi gereken önemli durumlardan bahseden Uzm. Dr. Akal, “Bağımlılık, sırf irade ile çözülebilecek bir durum değildir. Tedavi, bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesiyle başlar. Bağımlı bireylerin aile, çevre ve profesyonel bir tedavi ekibinin desteğiyle bu sorunun üstesinden gelmesi mümkün olabilir. Unutulmamalıdır ki, bağımlılık bir son değil; etkin bir tedavi yöntemi ile çözülebilecek bir süreçtir” açıklamasında bulundu.