Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya kazanan ve atış sırasında bir eli cebinde verdiği ikonik pozla dünya çapında ilgi gören milli atıcı Yusuf Dikeç, Kırıkkale’de bir araya geldiği gençlere tecrübelerini paylaşarak atıcılık sporuyla ilgili bilgiler aktardı. Dikeç, “Nasip olursa 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılacağım. Orada altın madalyayı almayı hedefliyorum. Ondan sonra da bu sporu bırakmayı düşünüyorum” dedi.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan’la Türkiye’ye 10 metre havalı tabanca karışık takım mücadelesinde gümüş madalya kazandıran Yusuf Dikeç, atıcılık sporu yapmak isteyenlere ilham kaynağı oldu. Atış tarzıyla dünya çapında ilgi gören milli sporcunun, lens, göz kapağı ve kulak koruması gibi yardımcı teçhizat kullanmadan bir eli cebinde atış tarzı ve bu spora geç başlayıp 51 yaşında olimpiyat madalyası kazanması, atıcılık sporuna ilgiyi artırdı. Kırıkkale’de yapımı büyük ölçüde tamamlanan spor kompleksinde bu sezon hizmete girecek olan havalı tabanca atış poligonunda, Yusuf Dikeç’in izinden gidecek sporcuların yetiştirilmesi hedefleniyor.
Milli atıcı Yusuf Dikeç, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün daveti üzerine geldiği Kırıkkale’de, gençlerle tecrübelerini paylaşarak atıcılık sporuna ilgi duyanlara ilham kaynağı oldu. Gençlik ve Spor İl Müdürü Hamza Güneş ve sporcular tarafından karşılanan Dikeç, ilk olarak müdürlük binasında gençlerle bir araya geldi. Toplantı salonunda atıcılıkla ilgili gençlerin sorularını yanıtladı. Buradaki programın ardından spor kompleksine geçildi. İl Müdürü Güneş, poligonun teknik detayları hakkında Dikeç’e bilgi verdi. Ziyaretin son bölümünde ise Şehit Ümit Çelik Çok Amaçlı Spor Salonu’nda kurs gören öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildi. İl Müdürü Güneş, kursiyerler tarafından özel olarak hazırlanan ebru sanatı işlemeli kravat ve çeşitli hediyeleri Yusuf Dikeç’e takdim etti.
Yusuf Dikeç: “Kırıkkale’de olmaktan çok mutluyum”
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya kazanan milli atıcı Yusuf Dikeç, Kırıkkale ziyaretinde İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuştu. Genç sporcularla buluşmanın kendisini duygulandırdığını ifade eden Dikeç, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“2024 Paris Olimpiyatları’ndan sonra ortağımla birlikte ülkemize gümüş madalya kazandırdık. Bundan dolayı hem kendi adıma, hem ülkem adına hem de yapmış olduğum bu sporun dünyada ve Türkiye’deki tanınırlığı açısından çok mutluyum. Biz de bu kadar tanınacağımızı beklemiyorduk. Sayın Müdürüm Hamza Bey ile geçmişten beri bir arkadaşlığımız var. Israr etti, ’Bizim gençlere bir şeyler anlatın’ dedi. Bu vesileyle buraya geldik. Çok sıcak bir karşılama oldu. Gençlerle bir araya geldik, oturduk, sohbet ettik. İnşallah buradaki gençlerin duygularına dokunabilmişizdir. Kırıkkale’de olmaktan çok mutluyum.”
“Orada altın madalyayı almayı hedefliyorum”
Sözlerine gelecek hedefleriyle devam eden Dikeç, “Her canlıda olduğu gibi tabiatın kanunu gereği bir ömrü vardır. Biz de Allah nasip ederse doğup gelişip büyüyüp ve ömrü tamamladıktan sonra, yine nasip olursa, 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılacağım. Orada altın madalyayı almayı hedefliyorum. Ondan sonra da bu sporu bırakmayı düşünüyorum” dedi.
“Atletizmden sonra olimpiyatlarda en fazla madalya dağıtılan branşlardan biri”
Dikeç, sporun toplumlar üzerindeki birleştirici gücüne dikkat çekerek, “Allah rahmet eylesin Naim Süleymanoğlu. Bu ülkeye birçok şey kattı. Onunla birlikte halterde bir yere gelindi. Daha sonra Süreyya Ayhan ile atletizmde, Mete Gazoz ile okçulukta başarılar elde edildi. Şimdi de bu başarıdan sonra atıcılıkta bir yere gelindi. Bu süreçte birçok il müdürleri arayıp ’Her gün 30 aile geliyor, biz bu çocuğumuzu atıcılığa başlatacağız’ diyor. Bu da büyük bir ilginin olduğunu gösteriyor. Millet olarak hem karakterimize hem de genetik yapımıza uygun bir spor. Ayrıca olimpik bir branş. Atletizmden sonra olimpiyatlarda en fazla madalya dağıtılan branşlardan biri” ifadelerini kullandı.
“Kendim için ve ülkem adına beni çok mutlu ediyor ve gurur duyuyorum”
Türkiye’de atıcılık sporuna artan ilgiyi de değerlendiren Dikeç, “İlk başta kendim için güzel bir duygu. Her zaman şunu söylüyorum: Spor bir sanat gibi evrenseldir. Bugün siyasi ya da ideolojik görüşü ne olursa olsun, birçok ülkedeki sporculara para verseniz dahi bu hareketi yaptıramazsınız. Sporun burada bir yönünü daha görmüş oluyoruz. Kucaklayıcı, birleştirici, kavuşturucu yönleri. Kendim için ve ülkem adına beni çok mutlu ediyor ve gurur duyuyorum” diye konuştu.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Hamza Güneş ise, “Silaha adını veren şehirde, olimpiyatta isim yapmış dünyaca tanınmış bir sporcuyu ve dostumu burada ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Hasan Ay
