Zonguldak’ta 14 yaşındaki Büşra Akın’ın hayatını kaybettiği 18 öğrencinin de yaralandığı öğrenci servisi faciasında 3’ü tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme sanıklar, müştekiler ve mağdurların ifadelerini alırken kazaya karışan aracın eksiklikleri dile getirildi. Sanıkların tutuksuz yargılanmalarının devamına karar verilirken mağdurların raporlarının alınması için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Geçen yıl 14 Aralık günü Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı beldesinde Fikret B. idaresindeki 67 AT 873 plakalı öğrenci servisi trafo mevkisinde yaklaşık 100 metreden aşağıya yuvarlandı. Kazada 14 yaşındaki Büşra Akın hayatını kaybetti. Sürücü Fikret B. ile araçta bulunan 18 öğrenci yaralandı. Sürücü Fikret B. kalp krizi geçirdiği gerekçesiyle tedavi altına alındı. Anjiyo yapılan sürücünün tıkalı damarlarına stent takıldı.
Taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçlamasıyla Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar araç şoförü Fikret B., araç sahibi Ramazan A. ve babası Müslüm A. hakim karşısına çıktı. Duruşmada kazada yaralanan bazı öğrenciler ve ailelerinin yanı sıra taraf avukatları katıldı.
“Yaşımın servis şoförlüğü yapmak için uygun olmadığını bilmiyordum”
Hakimin olay gününü sorduğu sürücü Fikret B., olay yerine geldiğinde yaşadıklarını hatırlamadığını söyledi. Kazadan bir önceki yıl da aynı araçla şoförlük yaptığını ancak herhangi bir sorun yaşamadığını öne süren Fikret B., “İstek dışı olan bir şey bu. O günde öğrencileri aldım. Olay yerine geldiğimde kalp krizi geçirmişim. Hatırlamıyorum. Okuldan almıştım. Kilimli ilçesinden Göbü istikametine giderken olay yerinin olduğu yerdeki trafoyu geçtikten sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kendimden geçmişim. Rampa aşağı inerken direksiyonun oraya düşmüşüm. Çocuklar seslenmişler ama duymamışım. Ambulansa binerken ışıkları gördüm. Aynı serviste geçen sene de çalıştım. Olaydan sonra bende yaralanmıştım. Hastaneye kaldırıldığımda kalbime stent takmışlar. Benim yaşımın servis şoförlüğü yapmak için uygun olmadığını bilmiyordum. Çünkü ben evraklarımı ve ehliyetimi teslim ettiğimde bu evraklar Milli Eğitim’e de gidiyordu. Milli Eğitim Müdürlüğü onaylıyordu. Servis araçlarını okuldaki görevli öğretmenler kontrol ediyorlardı. Eksik olsa onlar tespit ediyorlardı. Eksik tespit edilse bunu bize bildiriyorlardı. Biz de eksiklik neyse gideriyorduk. Öğrencilerden yada velilerden araçla ilgili bana herhangi bir şikayet iletilmedi” dedi.
“Ben sadece şoförlük yapıyordum, aracın bakımları bana ait değildi”
Bilirkişi raporuna göre ehliyetinin geçerlilik süresinin dolduğu, mesleki yeterlilik belgesini sahip olmadığı ve okul servisi kullanmak için yaşının da uygun olmadığı hatırlatılan tutuksuz sanık Fikret B., “Ramazan A.’nın şirketinde sigortalı şoför olarak çalışıyordum. Bilirkişi raporunda bana sorduğunuz SRC belgesinin süresinin dolduğunu biliyordum. Şirket sahibi Ramazan A.’ya söyledim. O da sorun değil süresini uzatırız dedi. Ben Ramazan A.’nın şirketinde sadece şoförlük yaparım. Öğrencileri evine bıraktığım zaman aracı Göbü’de yol kenarına bırakıyordum. Eksiklik olursa Ramazan’a söylüyordum. Bakımlarını da Ramazan yaptırıyordu. Ben sadece şoförlük yapıyordum. Aracın bakımları bana ait değildi” ifadelerine yer verdi.
Muayenesiz araçla yola çıkmayacağı hatırlatılan Fikret B., “Bende bu duruma bilinçsiz kalarak muayenesiz olduğu halde servisi sürmeye devam ettim” dedi.
“Aracı değiştirmelerini istedim değiştirmediler”
Polis ve savcılıktaki sorguları hatırlatılan sanık Fikret B., araçtaki emniyet kemerlerinde yaylı sistem olmadığını söyledi. Servisi kullanan öğrencilerin de kullanışsız olan kemerler nedeniyle şikayetçi olduğu hatırlatılan sanık, “Yaylı kemer değil. Eski tür kemer. Alıp takıyorsun. Eski olduğu için yaylı değildi. Bırakıldığında geri çekilmiyordu. Bozuk derken bunu kastediyordum. Eksik emniyet kemeri yoktu” dedi.
Sanık Fikret B. “Ölene Allah rahmet eylesin. Kaza sırasında bende gitmişim o ara” dedi. Bu sırada Büşra Akın’ın babası Yücel Akın sanığa tepki gösterdi.
Babası şoför olarak tavsiye etmiş
Suçlamaları kabul etmeyen tutuksuz sanık Müslüm A., araç sahibi Ramazan A.’nın babası olduğunu ve oğluna zaman zaman yardım ettiğini söyledi. Oğlunun şirketiyle resmi bir bağı olmamasına rağmen Fikret B.’yi şoför olarak önerdiğini söyleyen Müslüm A., “Suçlamaları kabul etmiyorum. Daha önce lastik tamircisiydim. Emekli oldum. Ramazan A. benim oğlum olur. Yanına gidip geliyordum. Onun şirketiyle herhangi bir ortaklığım yoktur. Servis şoförleri bazen gelmediğinde yerine ben gidip servisi kullanıyordum. Eskiden lastikçiydim aracın lastiklerinde patlama olursa yapıyordum. Mekanik tamirden anlamam. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ölene Allah rahmet eylesin. Baş sağlığı diliyorum. Fikret B., geçen sene de çalışmıştı. Ramazan’ın servisini taşımıştı. Olayın olduğu sene içinde Fikret’i arayarak servis şoförlüğü için aradım. Öneride bulundum. Kendisi de kabul etti. Diğer belge sürelerinin geçtiği, yaşının tutmadığı konularla ilgili bilgim yok. Muayenesinin geçtiği veya eksikliklerle ilgili de bilgim yok” dedi.
Kazadan önceki yıl da aracı şikayet etmişler
Araç sahibi tutuksuz sanık Ramazan A., aracın kazadan önceki yıl görünümü itibariyle şikayet edildiğini söyledi. Şikayetler üzerine aracın Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından incelendiği, eksik görülen hususlar sebebiyle kendisine bin lira ceza verildiğini ve eksikliklerin yerine getirildiğini söyledi. Servis sürücülerinin pandemide iki yıl ötelendiği; Fikret B.’nin yaşının araç kullanmaya elverişsiz olmasına rağmen pandemi dolayısıyla araç kullanmaya devam ettiğini hatırlatan Ramazan A. sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle geçmiş olsun. Bahse konu aracın sahibiyim. Aynı zamanda taşıma firmasının işletmecisiyim. Emniyet kemerleri 2021-2022 tarihleri arasında TÜVTÜRK tarafından yapılmıştı. Aracın normalde muayenesi var. Kaza tarihinden 20 gün önce götürmüştüm. Kışlık lastik olmadığından dolayı ve sol kısa huzmeli farın çalışmadığından dolayı aracı geçirmediler. Yeniden muayene randevusu almıştım. Eksiklikleri de yaptırmıştım. İşe başlama tarihinde SRC ve ehliyet süresi vardı. Belgelerin tamamını Milli Eğitim’e evrakları verdik. Eksiklik ve kusur görmediği için bize taşıma ruhsatı verdi. İlerleyen sürede SRC belgesini yenilemek amacıyla başvuruda bulunduk. Kaza bu başvurudan bir iki hafta sonra oldu. Şoförün yaşıyla ilgili iddia ise pandemide yaşlar 2 yıl daha uzatılmıştı. Sınır 69 olmuştu. Milli Eğitim Müdürü ile müdür yardımcısı söyledi. Araç öğrenci servisi taşıma şartnamesine uygundur. Benim aracım 2009 modeldir. Şayet uygun olmasaydı Milli Eğitim Müdürlüğünden taşıma yetkisi verilmez ve ihaleyi alamazdım. Kazadan önceki yıl aracın genel görünüşü ve konforu ile ilgili şikayet edildi. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri gelip incelediler. Arkasındaki ’dur’ tabelasında ışık yetersizliği olduğu bu sebeple bin lira ceza kestiler. Bu eksikliği de giderdim.”
“Kaza olmasaydı muayeneye götürecektim”
Kışlık lastiklerini taktıramadığı için aracı muayeneye götüremediğini, muayene randevusu aldığını ancak randevudan iki gün önce kazanın meydana geldiğini söyleyen sanık Ramazan A., “2022 yılı Kasım ayında muayeneye götürdüğümde kışlık lastik ve fardan dolayı muayeneden geçmemişti. Bu nedenle 16 Aralık 2022 tarihine randevu almıştım. Kaza olmasaydı muayeneye götürecektim” dedi.
“Polis çevirmesine den geldiğimizde ’Tüh yakalandık’ diyordu”
Sanıklardan şikayetçi olan Hümeyra K. isimli öğrenci ise, “Olay gününde 3 yola geldiğimde sarsıldığımı hatırlıyorum. Daha sonra Fikret abiye ne oluyor diye sordum. O bana cevap vermedi. Fikret abi normal şekilde arabayı kullanıyordu. Kendinde olup olmadığını görmedim. Takırtı sesinden sonra ellerinin bayılmış gibi dizine düştüğünü gördüm. Ben sadece daha önce Müslüm A.’nın kullandığını gördüm. Müslüm A. kullandığında normal güzergahtan değil farklı yoldan gidiyorduk bunun sebebi de çevirmeye girmemek için olduğunu söyledi. Fikret abi aracı kullanırken silecekler çalışmıyordu. El beziyle siliyordu. Emniyet kemerleri çekmeli değildi. Uzun ve yerde sürünüyordu. Tavanından su akıyordu. Fikret abi yavaş kullanıyordu. Ancak Müslüm A. hızlı kullanıyordu. Polis çevirmesine denk geldiğimizde ’tüh yakalandık ne yapacağız şimdi’ gibi şeyler söylüyordu” dedi.
“Bizim gözümüzde hurdadan toplama bir araçtı”
Kazada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Büşra Akın’ın annesi Oya Akın, gözyaşlarına boğuldu. Daha önce aracın koltukları ve kemerlerinin eksik olduğu yönünde duyumlar aldıklarını söyleyen anne Oya Akın, “Aracın koltukları, kemerleri eksik olduğuna dair söylentiler duyuyordum. Daha önce sözlü olarak şikayetimiz oldu. Hurdadan toplama gibi bir araçtı. Bizim gözümüzde öyle görünüyordu. Eski bir araçtı. Öğrenci taşımaya uygun değildi” dedi.
Anne Oya Akın’ın yaşadıklarını anlattığı sırada sanık Ramazan B.’nin güldüğü iddiasıyla salonda gerginlikler yaşandı. Duruşmaya ara verilirken anne Oya Akın, “Benim bir tane kızım vardı. O koltuklara güveniyordunuz da kızım niye koltuklarla birlikte fırladı” diye tepki gösterdi.
“Kızımın cenazesinin yanında koltukla sırt çantası vardı”
Mahkeme heyetine 13 sayfalık savunma sunan Büşra Akın’ın babası Yücel Akın, “Sanıklardan şikayetçi ve davacıyım. Kızımdan duyduğum kadarıyla koltuklarının bozuk olduğunu, klimasının çalışmadığını biliyordum. Olay yerine gittiğimde Kızımın bulunduğu yerde koltuk ve sırt çantası da aracın dışında kızımın yanındaydı. Bu tür araçlar niye denetlenmiyor? Kış lastiği takması gerektiği halde yoktu. Sürücünün belgelerinin süresinin dolması, 6 aylık bakım ve onarımlarının yapılmamış olması. Kızım maalesef kaza olarak değil cinayete kurban gitti. Benim ölen yavrum 14 yaşındaydı. Hayatının baharındaydı. Kum zambağı kadar kıymeti olduğunu düşünüyorum” diye tepki gösterdi.
Baba Yücel Akın, can güvenliği endişelerinin olduğunu söyleyerek sanıkların tutuklu yargılanmasını isteyip koruma talep etti.
Şoför için adli tıptan rapor beklenecek
Duruşma sonunda sanık, müşteki ve mağdurların dinlenilmesinin ardından ilk karar verildi. Tutuksuz sanık sürücü Fikret B.’nin tedavi gördüğü hastanelerdeki raporlarının adli tıpa gönderilerek rapor alınması, sanıklar hakkında somut delil bulunamadığı gerekçesiyle tutuklama yönündeki talebin reddine karar verildi. Ayrıca sanıklara yurt dışı çıkış yasağı verildi. Mağdurların da kati raporlarının alınarak detaylı şekilde mahkemeye sunulmasına karar verildi. Duruşma 21 Şubat 2024 tarihine ertelendi.
Duruşma sonrası polis güvenlik önlemi aldı
Öte yandan salondaki gerginliğin sokağa taşması üzerine Çevik Kuvvet ekipleri güvenlik önlemi aldı. Kazadaki mağdurlar ve yakınları duruşma çıkışında sanıklara alkışlarla tepki gösterdi. Gerginliğin zaman zaman artması üzerine polis ekipleri duruma müdahale etti.