Kastamonu’da düzenlenen “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm, Akıllı Şehir ve İklim Değişikliği” zirvesinde iklim değişikliği, afetler ve kentsel dönüşüm konuları uzmanlar tarafından ele alındı. Zirvede konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Umut Naci Baykan, 2012 yılından bu yana yürüttükleri faaliyetler sonrasında 2 milyon 200 bin adet bağımsız birimin üretilmesini sağladıklarını kaydetti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediyesi ile Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) tarafından Kastamonu’da “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm, Akıllı Şehir ve İklim Değişikliği” zirvesi düzenlendi. Bir otelde düzenlenen zirveye katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Umut Naci Baykan, kentlerin dönüşümü için yapılan alışmalarla ilgili bilgi verdi. Türkiye’nin afet riskinin en yüksek olduğu dünya ülkeleri arasında ilk 10 sıraya girdiğini belirten Baykan, kentsel dönüşümlerin önemine dikkat çekti.
“Kentsel dönüşüm çerçevesinde şimdiye kadar 97 milyar lira hesapladık”
Kentsel dönüşüm çerçevesinde şimdiye kadar 97 milyon lira harcadıklarını ve 70 ilde de 659 adet rezerv yapı alanı oluşturduklarını söyleyen Baykan, “Alan bazında dönüşüme konu olan bugüne kadar 840 bin bağımsız bir konut ve ticaret sayımız var. Buna ilave olarak vatandaşımızın talebiyle gerçekleştirdiğimiz riski yapı tespiti yoluyla kentsel dönüşüm uygulamamız var. Burada da 268 bin yapıda 964 bin bağımsız bölüme ulaştı. Sevindirici olarak söylüyorum birebir takip ederek bu rakama ulaştık. Çünkü bu yapıların tahlil ve eğitim oranı da şu anda yüzde 91 olarak gerçekleşti. Bu rakamın önemi özellikle 964 bin hanenin hiç olmazsa yenilendiği bilgisi elimizde ve oldukça bizi mutlu ediyor. Faaliyetlerin tamamına baktığımızda riskli alanda riskli yapılarda bulunan 1 milyon adet bağımsızlık bölümünü şimdiye kadar gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. 2012 yılından bu yana yürüttüğümüz faaliyetler sonrasında 2 milyon 200 bin adet bağımsız birimin üretilmesini sağladığımızı görüyoruz. Tabii bu faaliyetlerin bir finans yönü var. Bakanlığımız işin başından beri kira yardımı, faiz desteği, kamulaştırma, proje giderleri gibi yıkım giderleri gibi harcamalar için, yerel idarelerimize, vatandaşlarımızı şimdiye kadar 43 milyar lira ki bu rakamı 97 milyar lira olarak hesaplanıyor” dedi.
“Kastamonu’da 753 adet riskli yapıya onay verilmiştir”
2013 yılından bugüne kadar Kastamonu’da 753 riskli yapı başvurusunun olduğunu ve bu yapılardan 715’inin yıktırıldığını belirten Vali Meftun Dallı ise, “Ülkemiz, Şubat ayında yaşadığı depremden sonra kentsel dönüşümle ilgili her türlü tedbirlerin alınması gerektiği açık bir şekilde ortada. İlimizin üst üste yaşadığı seller de iklim değişikliğinin bir gerçek olduğunu yatsınamaz şekilde ortaya koydu. Böyle doğal afetleri engelleyecek bir durumumuz olmadığına göre yapmamız gereken ’afetleri nasıl az hasarla atlatırız’ın hazırlığını yapmak. Artık hepimizin birbirimize ve kendimize karşı samimi şekilde davranmamız asla tavizkar olmamamız, ‘bir şey olmaz’ düşüncesini zihnimizden ve kalbimizden artık çıkartmamız gerekiyor. İlimizde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği il Müdürlüğümüz bünyesinde 2013 yılında alt yapı ve kentsel dönüşüm şubesi kurulmuş olup, bu konudaki iş ve işlemler 6 bin 306 sayılı afet iskanındaki alanların dönüştürülmesi alanındaki kanun uygulama yönetmeliğine göre yürütülmektedir. Kastamonu bugüne kadar 766 adet riskli yapı tespit başvurusu yapılmış 753 adet riskli yapı onayı verilmiş. Bu riskli yapılardan 715 tanesi yıktırılmış, 1 tanesi güçlendirilmiş, diğerlerinin de işlemleri devam etmektedir. Binaların riskli yapı olarak onaylanan bin 920 ev sahibi ve 146 kiracıya 19 milyon 796 bin TL kira yardımı yapılmıştır” şeklinde konuştu.
“Akıllı şehirlerden önce zihniyetimizi dönüştürmemiz gerekiyor”
Akıllı şehirlerden önce zihniyetlerin dönüştürülmesini gerektiğini belirten Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu ise, “Kentsel dönüşüm ismi çok güzel ama kentleri neden dönüşecek hale getirdik, sorusunu sormamız gerekli. Biz akıllanmadığımız için şehirleri akıllandırmaya çalışıyoruz, ‘akıllı şehirler’ diyoruz. Ortada salt bir gerçeğimiz var ve o gerçek üzerinden de şu an çözüm üretmeye çalışıyoruz. Elbette ki bununla ilgili yapacağımız çok şeyimiz var. Ama yapacak çok şeyden önce yapmamız gereken şey zihniyetimizi dönüştürmek. Zihniyetimizi dönüştüremediğimiz zaman şehirleri çok kolay dönüştüremeyiz. Dönüştürsek bile muhafaza edemeyiz. Çünkü çok çabuk unutuyoruz. Pandemiyi yaşadık evlerden dışarı çıkamadık. Üç gün sonra seli yaşadık evlere giremedik. Depremi yaşadık evlere giremedik. Ama hala aynı şeyleri tekrar etmeye devam ediyoruz. Kimisi için bir hafta süren unutma süreci kimisi için birkaç ayı alıyor. Ama şehirleri yaşanır halde olmaktan biz kendimiz çıkarıyoruz. Hepimizin hayalinde küçücük bahçesi olan panjurlu ev. Bunları hayal eden bizler kendimizi apartman dairelerine yüksek katlara mahkum ettik. Sebep ne, tamamen rant, hırs, aklı devre dışı bırakmak. Bunların hepsinin getirdiği sonuçlar için bugün buradayız. Keşke bunlar olmasaydı da bugün burada mesailerimizi farklı şeyler için harcaya bilir olsaydık. Geleceğimizin teminatı sevgili yavrularımıza daha güzel bir geleceği nasıl hazırlayabilirizi konuşuyor olsaydık. Fakat ortada salt bir gerçeğimiz var. Salt gerçeğin içerisinde benim sevdam olmazsa olmazım, aslında sadece benim değil Kastamonu tüm Türkiye’nin sevdası. Çünkü biz bin yıllık Türk kentiyiz. Türkmen kaidesi diye anılan bir şehiriz. Hiç işgal görmemişiz, Türk kültürünü en güzel şekilde yansıtan bir iliz. Selçuklu, Osmanlı ve akabinde de yine Cumhuriyetimizin, İstiklal mücadelemizin en önemli şehrindeyiz. İnsanların, doğması, büyümesi ve ölmesi nasıl mukadderse şehirlerde canlı birer varlıktır şehirler içinde bu böyledir. Bu şehir doğdu, büyüdü, ama git gide genç nüfusunu kaybeden git gide daha yaşlı nüfusun yaşadığı bir şehir haline geldi. Hepimizin bu konuda el birliğiyle taşın altına elimizi sokmamız gerekli” ifadelerini kullandı.
“2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor”
Zirvede konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal da şehirlerin yaşadığı problemlerin çözülmesi için farklı disiplinlerden farklı yaklaşımları bir araya getiren nitelikli çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bugün Libya’da yaşanan, binlerce insanın ölümüne ve kaybına ve bir şehrin yok olmasıyla neticelenen sel felaketi ve ardında bıraktığı tablo birkaç yıl önce ilimizde yaşadığımız acı hatırayı bizlere hatırlattı. Tehlikenin ne denli büyük olduğunu ve tüm dünyayı tehdit ettiğini artık sınır tanımaksızın gerçekleşen afetlerden biliyoruz. Şehirlerimiz, sıcak hava dalgaları, meteorolojik afetler, kuraklık, su stresi gibi sayısı ve çeşidi her geçen gün artan olumsuzluklarla savaşıyor. Deniz seviyesinin yükselmesi, yangınlar, kuraklık ve diğer faktörler nedeniyle iklim göçleri başlıyor. Öyle ki 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor. Bu büyüklükteki iklim göçleri, birçok ülkenin demografik yapısını değiştirecek, çözümü güç birçok sorunu beraberinde getirecektir. Hiçbir devlet tek başına, bu sosyal patlamaları, bu dev afetleri durdurabilme gücüne sahip değildir. Nitekim daha dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tüm dünya liderlerine çağrıda bulunarak çözüme yönelik adımların derhal atılması yönündeki ifadelerini tekrarladı. Tabi bu tür elim hadiseler her yeri etkilemekle beraber toplu yaşamın en yoğun gerçekleştiği şehirler üzerinde daha da yıkıcı etki bırakıyor” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Akın Kısa da Kadastro Genel Müdürlüğünün destekleriyle şehirlerdeki binaların verilerini işlemek amacıyla geliştirilen proje ile ilgili bilgi verdi.
Toplantıya Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Kent Konseyi Başkanı Ahmet Zafer Ergün, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur ile ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile çok sayıda davetli katıldı.
4 oturumda gerçekleşecek olan zirvede, birçok konu görüşülecek.