Öğretmen Selma Nacar, yıllarca kağıt üzerine yaptığı Kufi sanatına yeni bir soluk getirerek ahşap küplerle ızgara üzerine yapılan bir sanata dönüştürdü.
Selma Nacar, yaptığı araştırmalar sonucunda kufi sanatına merak saldı. Nacar, 15 yıl boyunca kağıt üzerine yaptığı Kufi sanatını ahşap küplerle ızgaralar üzerine tasarım yapılabilen bir sanata dönüştürdü. Nacar, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, “Sanıyorum Türkiye’de ilk defa bu buluş bana ait deneyim olarak da ortaya çıkarma açısından” dedi.
Nacar, geometrik hat sanatı olarak bilinen ve İslam hat sanatının en eski yazı türlerinden olan Kufi sanatının kare birim ölçüsünde yazıldığını söyleyerek, o ölçülerle şablonlar oluşturulduğunu anlattı.
“Konsantrasyon güçlendirici, hafıza odaklanması gibi faydası var”
Kızının kişisel gelişime katkı sağlayabilmek adına farklı şeyler üretmek için arayışa çıktığını anlatan Nacar, “Küçük çocuklar için de, diğer çocuklarımız için de artık kalem tutmak kolay olmayan bir süreç. İki elimizi kullanarak yapılan bir tasarım, sanatla ilgilenme açısından da önemli. Önce kendim bir ahşap küp yaptırarak, bir araya getirerek, baktım çok güzel bir uygulama oluyor. Oldukça dikkat sağlayıcı, konsantrasyon güçlendirici, hafıza odaklanması gibi faydası var, bir kodlama da var, aynı zamanda bir ritmik sayma da var” ifadelerini kullandı.
Nacar bu tasarımın zihin geliştirici bir tasarım olduğunu keşfettiğini dile getirerek, bunu ilerlettiğini ve çevresine yaydığını belirtti.
“İslam sanatlarının ruhu dillendiren ve bir anlama ulaştıran yönü vardır”
Küplerin yapımında doğal olması açısından kayın ağacını tercih ettiğini aktaran Nacar, “Kayın ağacının insan özüyle yakınlığı vardır. Çocuk eline aldığı zaman küpleri bir rahatlama, bir dinginleme, bir sakinleşme de yaşar. Dolayısıyla böyle bir ambiyans çocuklarımızın boş şeylerle meşgul olmasındansa, zihin daha çok yaptığı işlerden bir anlama ulaşmak ister. İslam sanatlarının ise ruhu dillendiren ve bir anlama ulaştıran yönü vardır” şeklinde konuştu.
Fuarda bu uygulamanın yoğun ilgi gördüğüne belirten Nacar, sözlerine şöyle devam etti:
“Şu an burada fuarımızın 4’üncü günü, uygulamamızı yaparken de sonuçlarının çok güzel geldiğini görüyoruz. Her biri uygulamayı yaparken dış dünyadan soyutlanıyorlar. Bitirdiklerinde, tabloyu oluşturduklarında soruyorum, dış dünyadan haberiniz var mıydı diye, yoktu diyorlar. Kendinizi nasıl hissettiniz diye sorduğumda da çok rahatladıklarını, çok farklı bir odak yaşadıklarını, hakikaten dış dünyayla ilişkilerinin kesildiğini, zihinlerinin sadece tasarımı yapmaya odaklandığını söylüyorlar.”
Fuarın kendisi için güzel bir fırsat olduğunu dile getiren Nacar, “Eminim ki bu ilerleyecek, Her bir yaştaki çocuğumuzun tasarımının da anlamını bilerek yapmasını arzu ediyorum. Küçük yaştaki çocuklar sadece önündeki şablona bakarak küpleri dizecekler. Farkında olmadan dahi o küpleri yan yana getirerek bir Elif yazdıklarında, bir Cim harfi yazdıklarında kendilerinde oluşan hissiyat çok farklı olacak” diye konuştu.
Fuarda katılımcıların önlerinde şablona bakarak bu sanatı icra etmeye çalıştıklarını söyleyen Nacar, eğitim almak isteyenlerin öncelikle harfleri öğrenmeye başlayarak adım adım ilerlemeleri gerektiğine vurgu yaptı.
