Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, bu yıl 60.’sı düzenlenecek olan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı himayesinde 60. yıla yakışır bir tur yapmak istiyoruz. Bu yıl da farklı yokuş etaplarıyla karşınızda olacağız, hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz” dedi.
İstanbul’da düzenlenen Brand&Sport Summit’te ’Federasyonlar Konuşuyor’ oturumu gerçekleştirildi. Oturumda Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil ve Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Ahmet Karadağ yer aldı. Başkanlar, branşlardaki çalışmalara dair bilgiler aktardı. Programa katılamayan Türkiye Taekwondo Federasyonu Başkanı Bahri Tanrıkulu da video konferans yoluyla bağlandı.
Emin Müftüoğlu: “60. yıla yakışır bir Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu yapmak istiyoruz”
Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun 60. yılına özel bir şekilde hazırlandıklarını belirterek, “Bu yıl 60. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışı yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı himayesinde 60. yıla yakışır bir tur yapmak istiyoruz. Hazırlıklarımız devam ediyor. Bu yıl da farklı yokuş etaplarıyla karşınızda olacağız, hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Bu yıl için Dünya Bisiklet Federasyonu seçimleri var. Bu turla ilgili de lobi çalışmaları yapıyoruz. İnanıyorum ki tekrardan World Tour ülkemize gelecektir. Hep yol bisikleti odaklı gidiyoruz ama biliyorsunuz bizde pist bisikleti var. 50 yıl sonra pistte de olimpiyata gitmek istiyoruz. Veledromda şu an altyapıda çalışmalar yapıyoruz. Hatta ilk defa para bisikleti de önümüzdeki hafta Konya’da veledromda başlatıyoruz. Türkiye’de hem olimpiyatla ilgili hem de bisiklet kültürünün gelişmesiyle ilgili çok farklı bir boyut aldık. Herkes Gran Fondo yapmak istiyor çünkü amatörlerin daha çok bisiklete binmesini istiyorlar. 15 yıl önce satılan bisikletlerle bugünkü satılan yarış bisikletlerini kıyasladığınız zaman sektör zaten bunu ortaya koyuyor. Bunların hepsinin gelişmesindeki en önemli etken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmek istiyoruz. Bisiklet tarihindeki son 3 madalyamızın 2’sini geçen sene aldık. Yeni madalyalar bekliyoruz. Bunları yaparken Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak’a da çok teşekkür ediyoruz. Onun liderliğinde hem olimpiyatlara fazla sporcularla, farklı disiplinlerle gideceğiz hem de olimpiyatlarda 2028’de olmasa bile 2032’de kesin madalya bekliyoruz. Bunu yapacak güçteyiz ve hedefliyoruz. Pistte tabii, yolda demiyoruz. Çünkü hayal yapmayalım. UCI Uluslar Kupası ilk defa ülkemizde yapılıyor. İlk defa bu seviyede seyirci yayınlarıyla beraber veledromu hareketlendirmiş olacağız. Biz de tecrübeleneceğiz. Hakemlerimiz, antrenörlerimiz artık gelişen pist bisikletine ayak uydurmayla birlikte yeni bir jenerasyon, yeni bir hakem ve antrenör camiası oluşacak” ifadelerini kullandı.
Suat Çelen: “Olimpiyat Oyunları’na katılan herkesin madalyalı sporcular olduğunu düşünürüm”
Uluslararası Cimnastik Federasyonu (FIG) Başkan Yardımcılığına yeniden seçilen Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, “Seçimler Katar’da oldu. Ben de bir kez daha dünya cimnastiğinde tüm adayların içinde en yüksek oyu alarak bir kez daha seçildim. Bu da kendi adıma ve ülkemiz adına çok büyük bir gurur. 157 ülke vardı 125’e yakın oy aldık. Ben bu başarıyı ülkemizin de bir başarısı olarak görüyorum. Ben olimpiyat oyunlarına katılan herkesin benim nazarımda madalyalı sporcular olduğunu düşünürüm. Çünkü olimpiyatlara gitmek çok zordur. Dünya Şampiyonası’nda madalya almak olimpiyattan daha zordur ama olimpiyata gitmek zordur. Olimpiyatların psikolojisi, stresi farklı oluyor. Çünkü sporcu biliyor ki 4 yıl daha bekleyecek. İşte o psikolojiyi, orayı yönetmek kolay değil” şeklinde konuştu.
Şafak Müderrisgil: “Türk tenisinin markalaşması çok önemli”
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil de, ilk olarak beyin kanaması geçiren milli tenisçi Altuğ Çelikbilek’in son sağlık durumuna dair bilgi verirken ardından tenis üzerine yapılan çalışmalardan söz etti. Müderrisgil, “Altuğ daha iyi durumda. Geçen hafta cumartesi günü haberi alır almaz seferber olduk. Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, Enka Spor Kulübümüz ve federasyonumuz adeta bir seferberlik içinde süreci yönetmeye başladık. Hemen ameliyata alındı. Beyin kanaması çok yerinde bir müdahaleyle durduruldu. Sonra bir süre uyutuldu ve ambulans uçakla ülkemize getirildi. İkinci kez ameliyata alındı, tümör alındı. Başarılı bir ameliyat geçirdi. Şimdi uyanmasını bekliyoruz. Sporda nihai hedef her zaman sportif başarı. Olimpiyatlar her zaman bizim ulaşmak istediğimiz bir hedef ama 4 yıl çok kısa bir süre. Yeteneği optimize etmek ve 4 yıl sonrasına hazırlamak kolay da bir şey değil. Teniste bir de grand slamlar var. Olimpiyatlar kadar önemli 4 büyük turnuva. Orada da büyük hedeflerimiz var. Zeynep Sönmez’in muazzam başarısı yelkenimizi bir anda rüzgarla doldurdu. Şimdi Avusturya Open’da ana tabloda çıkacak ve oynayacak. Heyecanla bekleyeceğiz. Nihai hedeflere ulaşmamız için katetmemiz gereken yollar var. Örneğin milli sporcularımızı bu sürece hazırlama noktasında bir tenis fonu çalışmamız var. Milli tenisçi yılın en az 25-30 haftasını turnuvada geçiriyor. Bu çok ciddi bir turnuva maliyeti. Aslında ideali bir tenisçinin 3-4 kişiyle birlikte seyahat etmesi. Fizyoterapisti, psikoloğu, turnuva koçu ve fitness koçuyla birlikte hareket etmesi. Her maçta bir tenisçi en iyi performansını vermek zorunda. Dinlenme süresi alamıyor, kenara çıkamıyor ya da danışamıyor, durduramıyor oyunu. Dolayısıyla en yüksek pikte yaşanan bir aktivite var. Fiziksel dayanıklılık göstermesi gerekiyor ve aynı zamanda mental dayanıklılık göstermesi gerekiyor. Onun için ideali böyle bir ekiple turnuvalarda yer alması. Bu da maliyet demek, kaynak demek. İşte bu kaynağı milli sporcularımız için belli kriterlere göre oluşturacağımız milli sporcu havuzu için sağlamayı hedefliyoruz ki olimpiyatlara ve grand slamlere bu şekilde onları hazırlayabilelim. Federasyon olarak bunu görevimiz addediyoruz. Bir diğer konu da herkes için tenis vizyonuyla hareket etmek. Bu sporu tabana yaymamız gerekiyor. İsteyen herkesin tenise erişebilmesi çok önemli. Bunun için de 81 ilimizde uygulayacağımız ‘Herkes İçin Tenis’ projesini hayata geçiriyor olacağız. Türk tenisinin markalaşması çok önemli. Markalaşmak için de bütün altyapıları sisteme sokmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Ahmet Karadağ: “Sporcularımızı 2 yıl sonra kros ve İstanbul Maratonu’nda madalya alacak seviyeye getireceğiz”
Hafta sonu Antalya’da düzenlenecek olan Avrupa Atletizm Şampiyonası üzerine bilgi veren Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Ahmet Karadağ ise, “Hafta sonu bu yarışların Avrupa’da 30.’su düzenleniyor ve Türkiye’de ilk defa düzenleniyor. Bizden önceki federasyon bu yarışmayı ülkemize kazandırdı. Dünyanın her yerinden başarılı olmuş atletler gelecek. Bizim milli takımımız da hazır ancak çok ciddi bir yarış olduğu için ve son zamanlarda krosta çok büyük bir kan kaybımız olduğundan dolayı madalya almamız sınırlı. Son 1 ayda iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. Balkan Şampiyonası’nda her 3 kategoride 6 kupayı ülkemize getirdik. Ancak Avrupa Şampiyonası çok daha büyük bir tandemde yarış. Madalya ve kupa için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hazırlıklarımıza ve biraz da ev sahibi olmamıza güveniyoruz. Orada seyircimizin bize desteği ve parkura olan alışkanlığımız bize avantaj sağlayacaktır. Bununla birlikte beklentilerimizin çok yüksek olduğunu söyleyemeyeceğim. Ancak sporcularımızı önümüzdeki 2 yıl sonra kros ve İstanbul Maratonu’nda madalya alacak seviyeye getireceğiz” diye konuştu.