Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan Ezgi Apartmanı’nda kolonları kestiği iddia edilen pastane işletmecilerinin avukatı Mesut Çakar, “Duruşmada fenni mesulün de söylediği gibi kolon olmayan bir binada kolon kestiği iddiasıyla biz aylardan beri linç kampanyası yiyoruz. Haksız yere hiç kimsenin cezalandırılmasını istemiyoruz ama bu binanın yıkılmasına kim sebebiyet verdiyse, kimin kusuru var ise onun da cezalandırılmasını ilk gün olduğu gibi şu anda bunu istiyoruz” dedi. Yıkılan Ezgi Apartmanı’nda bilirkişi raporları gerçeği ortaya çıkaracak.
Asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş’ta 35 vatandaşın hayatını kaybettiği ve taşıyıcı kolonlarının pastane işletmecileri tarafından tadilat sırasında kesildiği iddia edilen Ezgi Apartmanı ile alakalı dava mayıs ayında görülecek. Karadeniz Teknik Üniversitesi raporlarının da dava dosyasına eklenmesinin tek başına yetersiz kalabileceğini iddia eden pastane işletmecilerinin avukatı Mesut Çakar, gerçek suçluların ortaya çıkması adına farklı üniversitelerden mutlaka bilirkişi raporlarının alınması gerektiğini, mayıs ayında gerçekleşecek mahkemede bilirkişi raporlarına da başvurulmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Avukat Çakar, “Aylardan beri Ezgi Apartmanı’nda ‘kolon kesildi’ diye yapılan algı operasyonuna konu sadece zemin kat ile asma kat arasından merdiveni tutan bir direk. Hiçbir taşıyıcı özelliği olmayan, yukarı doğru devam etmeyen, yani bina ile hiçbir alakası olmayan basit bir merdivendir” diye konuştu.
“Bina perde beton duvar üzerine inşa edilmiş”
Avukat Çakar, “Ezgi Apartmanı yapılırken binadaki taşıyıcı kolonlarının olmadığı, perde beton duvar üzerine inşa edildiği mevcut raporlarda aşikar olurken, binanın fenni mesulünün dediği gibi ‘kolon’ olmayan bir binada kolon kesildi algısı oluşturulmamalı ve çamur at izi kalsın denilerek bir karalama yapılmamalı. Ezgi Apartmanı ile ilgili kusuru kimin var ise gerçek suçluların ortaya çıkması adına mutlaka köklü üniversitelerden bilirkişi heyetlerine başvurulması, uzman raporlarının alınması davanın seyri için çok önemlidir. Geçen günlerdeki duruşmada binanın fenni mesulü binada herhangi bir kolonun olmadığını, binanın taşıyıcı sistemlerinin perde beton duvar üzerine projelendirildiğinden bahsetmişti. Binanın batı cephesinde bulunan statik ve mimari projede olması gereken 8 metre 10 santim yaklaşık 31 metrekarelik bir taşıyıcı perde beton duvar müteahhit tarafından müvekkillerim burayı daha mülk edilmeden önceki binanın ilk halinde burayı ya hiç yapmayarak ya da sonradan kaldırarak kendisine satış ofisi olarak kullanmış” diye konuştu.
“Bina yapımında müteahhit, statik proje ve tasarımında hatalıdır”
Ezgi Apartman konusunda aylardan beri bilinçsizce çok büyük bir bilgi kirliliğinin bulunduğunu söyleyen Avukat Çakar, “Kamuoyuna sosyal medya üzerinden yanlış şekilde bilgilendirme yapılmakta ve insanlar da bu algıya kapılmaktadır. Depremden sonraki yıkım anından itibaren orada enkazdaydık. Çünkü orada hepsi çok iyi tanıdığınız ablalarımız, abilerimiz ve kardeşlerimiz vardı. Hatta orada rahmetli olan avukat arkadaş yaklaşık dört-beş yıldan beri benim yanımda çalışma arkadaşımdı. İlk baştan itibaren az önce söylediğim gibi çok değişik bir şekilde konu ‘kolon kesti’ iddialarıyla bu bina kolon kesilmesi ile yıkıldığı iddialarıyla sürekli bir gündem oluşturuldu, bir algı oluşturuldu. Müvekkillerime haksızca bir linç kampanyası başlatıldı. Ama biz ilk baştan beri söylediğimiz gerek savcılık, gerek mahkeme ve duruşma huzurunda söylediğimiz binanın yıkılmasına asıl olan sebeplerin araştırılmasını talep ettik ilk başından beri. Dosya çerçevesinde dosyaya giren bilirkişi raporlarında müvekkillerim aleyhine yani binanın yıkımına illiyet sebebi verecek şekilde, belirtecek şekilde herhangi bir isnat bulunmamaktadır. Ama müteahhitle ilgili beton değerinin düşük olması, kaçak katın olması, demirin projeye göre uygulanmaması, en büyük olarak binadaki statik proje ve tasarım hatasından kaynaklandığını ve binada olmaması gereken bazı diğer kaçak yapıların olduğunu en başından beri biz bunu söylüyoruz zaten” ifadelerini kullandı.
“Maddi hakikat ortaya çıksın ve gerçek suçlu bulunsun”
Avukat Çakar, “Binamızın depremden önceki fotoğrafı. Yani binada statik ve tasarım hatası olduğu çok açık ve net. Direkt gördüğünüz gibi hiçbir taşıyıcı özelliği olmayan, yukarı akslara doğru devam etmeyen, sadece zemin katla asma kat arasındaki merdiveni tutan bir direk. Bu merdiven direğinin bu binayla hiçbir alakası olmadığı da çok aşikar. Çünkü yan tarafta bulunan bir bina, Ezgi Apartmanı yıkıldıktan sonra onun üzerine yıkılıyor ve binanın tam altı tane ana taşıyıcı kolonu kırılıyor. Bu kırılmadan sonra bu bina üç tane büyük deprem daha görüyor ve bu bina yine yıkılmıyor. Görüldüğü üzere yan tarafta altı tane kolunu kırılan bir bina yıkılmazken, bir merdiven direğinin bina yıkması aslında imkânsız bir şey. Biz aylardan beri bunu söylüyoruz, aylardan beri diyoruz ki gelin maddi hakikati birlikte ortaya çıkaralım. Amacımız dosya savcılığa gittiği ilk günden itibaren, bu binanın yıkımına asıl sebebiyet veren unsurların belirlenmesi, illiyet bağının kurulması ve sorumluları kimse cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
“Binanın fenni mesulü, ‘Bu binada herhangi bir kolon yok”
Duruşma günü binanın fenni mesulünün ‘Bu binada herhangi bir kolon yok’ ifadelerini hatırlatan Av. Çakar, “Binanın fenni mesulü duruşmada kendisi bizzat kalkıp şunu söyledi; ‘Bu binada herhangi bir kolon yok.’ Bu binanın taşıyıcı sisteminin perde beton duvarlar üzerine kurulmuş bir projeye sahip olduğunu söyledi. Duruşmada fenni mesulün de söylediği gibi kolon olmayan bir binada kolon kestiği iddiasıyla biz aylardan beri linç kampanyası yiyoruz. Haksız yere hiç kimsenin cezalandırılmasını istemiyoruz ama bu binanın yıkılmasına kim sebebiyet verdiyse, kimin kusuru var ise onun da cezalandırılmasını ilk gün olduğu gibi şu anda bunu istiyoruz. Fenni mesulün de söylediği gibi oradaki başka bir tanık ta bu binada merdiven direği haricinde herhangi bir kolon olmadığını kendisi beyan etti. Hatta bizim ilk savcılıktan beri iddia ettiğimiz binanın batı cephesinde müteahhit tarafından yapılmadığını iddia ettiğimiz 31 metrekarelik 8 metre 10 santim uzunluğundaki bir perde beton duvarın, artık ya hiç yapmayarak ya sonradan keserek kendisine satış ofisi yaptığını, onu da beyan etti ve oraya hayırlı olsun çayı içmeye gittiğini de söyledi” diye konuştu.
“Sosyal medya adaleti sağlayamaz”
Adaleti mahkeme salonlarında aradıklarını belirten Av. Çakar, “Bu binanın asıl yıkılmasına sebebiyet veren unsurların araştırılmasını talep ediyoruz ve adaleti mahkeme salonunda arıyoruz biz. Sosyal medyada adalet aramıyoruz, insanlara haksız yere linç kampanyası başlatmıyoruz. Biz doğru neyse onun peşindeyiz. Biz ilk günden itibaren bu binanın asıl yıkılma sebeplerinin araştırılmasını istedik. Savcılıkça gerekli araştırma yapılmadan dava açıldı, iddianame düzenlenip mahkemeye sevk edildi ve şu anda duruşması yapılıyor. Duruşmada da biz aynı talepte bulunduk. Dosyanın içerisinde bir tane Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden gelen bir bilirkişi raporu var. Bu bilirkişi raporunun içinde de müvekkilime binayı yıktığına dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Biz bu nedenle sosyal medya üzerinden yapılan algıya inanılmamasını istiyoruz. Haksız yere linç kampanyası yapılmamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sevdiğimiz insanlara hainlik yapmadık”
Ezgi Apartmanı’ndaki pastanede uzun yıllar sorumlu müdür olarak görev yapan Hüseyin Koca ise, “Ben 2003 yılında bu işletmede müdürdüm. 2017 yılında tadilatı gerçekleştirdik. Şu anda kamuoyunda bize ‘kolon kesildi, taşıyıcıya zarar verildi’ deniliyor. Bu tadilatta sadece pergole sistemi ile bahçemizi düzenleyip genişlettik, içeride ufak tefek tadilatları gerçekleştirdik. Hiçbir zaman biz bu binanın taşıyıcı ve yıkımına sebep verecek bir şey yapmadık. Bu binanın yarısı bu iş yeri sahiplerinin. Yapar mı sizce? Tadilatın ardından altı yıl geçmiş, 2017 ve 2023 bu altı yıllık süreçte burada Ezgi Apartmanı sakinleri bir kolon kesildiğini dahi bilse, taşıyıcıya zarar verildiğini bilse burada bize müsaade ederler miydi? Aradan 6 yıl geçmiş, bizi bu binanın yıkımıyla ilgili sorumlu tutuyorlar. Binada çok sevdiğimiz insanlar vardı. Çocukluk arkadaşlarımız vardı. Yıllarımız geçti, ekmeğimizi paylaştık. Hainlik yapamayız biz. Bu bina ile ilgili herkes buna inansın, bu binanın yıkımına sebep olacak hiçbir şey yapmadık” dedi.
Halil Ulubey