Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşüm konusunda kapsamlı hazırlık içinde olduklarını belirterek, “Bu meselede artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congressium’da gerçekleşen Türk Kızılay Genel Kurulu’nda konuştu.
Türk Kızılay’ın 105. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay’ın köklü geçmişine ve bugünkü faaliyetlerine dikkat çekti. Tüm Kızılay mensuplarına teşekkür eden Erdoğan, “157 yıllık merhamet çınarı Kızılay’ın dallarını dört bir yana uzatan, iyilik ve hayırda yarışan, bir yarayı daha sarmak için koşan, koşturan, ter döken tüm kardeşlerime buradan teşekkür ediyorum” dedi.
Çalışmaların bereketlenmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, kendilerine güç kuvvet versin, çalışmalarını bereketlendirsin, emeklerini zayi etmesin diyorum. 105. Genel Kurul toplantısının Kızılay’ımız başta olmak üzere sivil toplum camiamız, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Genel Kurul’da alınacak kararların, yapılacak istişarelerin birlik ve beraberliğimizi, dayanışma ve kardeşlik şuurumuzu güçlendirmesini temenni ediyorum. Görevlerini devredecek arkadaşlarımızın her birine bugüne kadar ki gayretleri için teşekkür ediyor, vazifeyi devralacak kardeşlerimize Rabbimden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu hilale gönül vermiş; fikriyle, zikriyle, özverili çalışmalarıyla bu iyilik hareketinin içinde yer almış fakat bugün aramızda olmayan tüm büyüklerimizi, tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Çalışanından gönüllüsüne, bağışçısından hayırseverine bu hilali ülkemizin ve dünyanın dört bir tarafında gururla dalgalandıran tüm kardeşlerime şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Kızılay’ı bundan tam 157 sene önce 1868’de Osmanlı’nın Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti adıyla kurduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş gayesi cephede yaralanan askerlerimize yardım etmek, hasta düşen Mehmetçiğin imdadına yetişmekti. Varlık yokluk mücadelesi verdiğimiz, ateşten gömlek giydiğimiz bir dönemde Kızılay, milletimizin canıyla, kanıyla, dişi ve tırnağıyla inşa ettiği istiklal ve istikbal yolunun kilit taşlarından biri oldu. 93 Harbi’nden Trablusgarp Savaşı’na, Birinci Cihan Harbi’nden Milli Mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı’na tarihimizin en kritik dönemeçlerinde on binlerce Mehmetçiğin yaralarını sardı” değerlendirmesinde bulundu.
“Kızılay’ımız cephe gerisinde kurduğu hastanelerle, onca yıllık yokluk arasında yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılarla, donattığı hastane gemileri ve hasta taşıma servisleriyle peygamber ocağımızda tüten ateşin işgal kuvvetleri tarafından söndürülmemesi için göğsünü adeta siper etti” diyen Erdoğan, “Erzincan depreminden asrın felaketine yaşadığımız her zorlukta tüm kapasitesiyle daima milletimizin yanında oldu. Kızılay’ı sadece sınırlarımız içinde değil, tüm kriz bölgelerinde de ön safta gördük. Filistin’de, Suriye’de, Somali’de, Afganistan’da, Bosna’da, Irak’ta ve daha pek çok yerde savaştan etkilenen insanlara ülkemizin yardım elini uzattı. Salgınlarda doğal afetlerde, mahrumiyet bölgelerinde, ülkemizin desteğine ihtiyaç duyulan her yerde imdada o koştu. Mültecilerin, yoksulların, gariplerin, mağdurların hayatlarına dokundu. Yani ne zaman gözler Hilal-i Ahmer’i arasa, Türk Kızılay tüm imkanlarıyla orada oldu. Milletimizin yardım ve dayanışma elini dünyanın dört bir yanına uzatan Kızılay camiamızdan Allah razı olsun” açıklamasını yaptı.
Kızılay’ın tarihsel misyonuna ve günümüzde yürüttüğü çalışmalara da dikkat çeken Erdoğan şunları kaydetti:
“Ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşu olan Kızılay bugün de kendisine ihtiyaç duyulan her yerde varlık göstermeye devam ediyor. Kızılay Başkanımız biraz önce kurumumuzun çalışmaları, hizmetleri ve özverili faaliyetleri hakkında bizleri detaylıca bilgilendirdi. Gerek tarihi gerekse hizmetleriyle gerçekten kıvanç kaynağımız olan köklü bir iyilik ordusuyla karşı karşıyayız. Bundan 157 yıl önce halis niyetlerle başlanan yolculukta bugün Kızılay 513 şube ve temsilciliğiyle, 400 bine yakın gönüllüsüyle, 18 bölge kan merkezi ve 69 kan bağış merkeziyle, 4 hastanesi, 2 tıp merkeziyle, 5 bölge afet yönetim, 13 afet müdahale merkeziyle, 13 delegasyonu, 94 göçmen faaliyet alanıyla, aşevleri, huzur evleri, gönüllü merkezleri, sevgi mağazalarıyla geniş bir yelpazede çok kıymetli çalışmalar yürüten bir müessese haline gelmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay’ın 2024 yılı faaliyetlerine ilişkin rakamları paylaşarak kurumun büyüyen hizmet ağına dikkat çekti. Erdoğan, “2024 yılında yurt içinde 33 milyon kişiye yurt dışında ise 14 milyondan fazla insana ulaşan Kızılay’ımız maşallah vazifesini layıkıyla ifa ediyor. 2005’te ülkemizin kan ihtiyacının sadece yüzde 19’unu karşılayabilen Kızılay’ın bugün toplam talebin yüzde 97’sini temin etmesi de önemlidir. Aktif kök hücre bağışçılarının sayısında da artış söz konusu. Nisan ayı itibarıyla bağışçılarının sayısı 1 milyon 179 bine ulaştı. Bu sayıların artarak devam edeceğine inanıyorum. Kızılay’ın ilaç ve tıbbi ekipmanda dışa bağımlılığı azaltacak hamlelerini de takdirle takip ediyorum. Yakın zamanda tamamlanıp hizmete alınacak kan torbası fabrikamız şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. İnsan plazmasının ham madde olarak kullanılması suretiyle kritik ilaçların üretileceği Yerli Plazmadan İlaç Üretimi Projesi, Kızılay’ın biyoteknoloji alanında eriştiği seviyeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Çalışmaların devam ettiği bu kıymetli projeden ötürü Kızılay’ımızı tebrik ediyor, projeye emek veren her bir kardeşime teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
6 Şubat depremlerinin açtığı yaraları hızla sardıklarını belirten Erdoğan, “Çok kısa bir süre içinde tamamladığımız 201 bin konutun anahtarını hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik. Yıl sonuna kadar yapacağımız 252 bin ilave konut ve iş yeriyle bu sayıyı inşallah 453 bine yükselteceğiz. Eskisinden daha güçlü, daha modern ve depreme dirençli hale getirinceye kadar şehirlerimizi mola vermeden ihya ve inşa edeceğiz. Ülkemiz için hayat memat meselesi olan kentsel dönüşüm konusunda da kapsamlı hazırlıklar içindeyiz. ’Yarısı Bizden’ kampanyasındaki güncel destek rakamlarını geçtiğimiz günlerde kamuoyumuzda paylaştık. Bu meselede artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz. İdeolojik takıntılarını milletin can ve mal güvenliğinin önünde özellikle engel olarak koyanlarla uğraşacak vaktimiz de lüksümüz de yoktur” ifadelerini kullandı.
“Tabi burada şunu da üzülerek ifade etmek durumundayım” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı çevrelerin afet süreçlerini istismar ettiğini belirterek, “Ülkemizde sayıları az ama sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar, mensubu oldukları milletle dahi tasada ve sevinçte birleşemiyor” dedi.
Deprem, afete hazırlık ve yardımlaşma gibi konuların milli mesele olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanların siyasete malzeme yapılmasını eleştirerek, “Her konuyu siyasallaştırarak, her meseleyi istismar malzemesi yaparak maalesef ülkemize çok büyük kötülük yapıyorlar. Deprem gibi, depreme hazırlık gibi, afetlerde yardımlaşma ve dayanışma gibi konuların milli mesele olduğunu bir türlü kabullenemiyor. 6 Şubat depremi döneminde neler yaşandığını hepimiz hatırlıyoruz. Afetzede kardeşlerimiz yakınlarını kaybetmenin acısıyla kıvranırken bizim deprem turisti dediğimiz güruh hemen istismara başladı” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada yalan haberlerle provokasyon yapıldığını dile getiren Erdoğan, “Akla, vicdana, ahlaka sığmayan ifadelerle devletimize ve kurumlarımıza saldırdılar. Yalan haber ürettiler. Sosyal medyada provokasyon yaptılar. Sahada canla başla çalışan yardım kuruluşları hedef gösterildi. İşleri bitince de trajedilerin ortasında kalan vatandaşlarımızı yalnız bırakıp arkalarına bile bakmadan çekip gittiler” şeklinde konuştu.
Bazı grupların sadece fotoğraf çektirmek için bölgeye geldiğini ve ardından sessizce ayrıldığını belirten Erdoğan, “Dikkat ederseniz en sancılı günlerimizde ortalığı velveleye verenler, bedava ev vaat edenler de şimdi ortalıkta yok. Ama devletimiz, belediyelerimiz, vakıflarımız, gönüllü kuruluşlarımız halen oradalar tam 820 gündür deprem bölgesindeler” diye konuştu.
Konuşmasında Kızılay’ın çalışmalarına özel olarak yer veren Erdoğan, “Bu süreçte milletin derdiyle dertlenen kurumlarımızdan biri de Kızılay’dır. Deprem bölgesinde 9’u sabit 5 binden fazla ev tipi su arıtma sistemi kuran 548 bini aşkın haneye 3,3 milyar lira nakit destek sağlayan, 6 ilde açtığı 13 kütüphaneyle 10 binden fazla öğrenciye hizmet veren, esnaf ve çiftçilerimize 500 milyon liraya yakın güçlendirme desteği sunan Kızılay’ımızı bugün bir kez daha gönülden tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da yaşanan depremi hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceki hafta İstanbul’da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen depremde de Kızılay’ımız yine sahadaydı. Halkımızın yanındaydı. 6 yıldır güya mega proje diye ciddi reklam bütçeleriyle millete pazarlanan icraatların koca bir balon olduğu ortaya çıkarken, Kızılay’ımız 350 noktada bin 600 personeli, 3 bine yakın gönüllüsü, 319 aracı, 317 ikram çadırıyla milletimizin imdadına koşmuş, İstanbulluların ihtiyaçlarını karşılanmak için seferber olmuştur” dedi.
Devlet kurumlarının afet anlarında gösterdiği refleksi hatırlatan Erdoğan, “Depremle sarsılan kardeşlerimiz kim var diye etrafa baktıklarında yine Kızılay’ı görmüş, AFAD’ı görmüş, vakıflarımızı, gönüllü kuruluşlarımızı görmüş, çevre illerden yardıma gelen belediyelerimizi görmüştür. Kimin iş yaptığı, kimin de sadece şov yaptığı bir kez daha anlaşılmıştır. Kızılay’ımız İsrail’in vahşi saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten beri Gazzeli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmamıştır. AFAD koordinasyonunda gönderilen iyilik gemilerini gıda, hijyen, barınma, ilaç ve tıbbi yardım malzemeleriyle dolduran Kızılay, Gazze’deki insani krizin hafifletilmesinde önemli roller üstleniyor. Gazze Aşevi, kıtlıkla boğuşan Gazze halkına bugüne kadar 5,2 milyon öğün yemek desteği verdi, 1 milyon 606 bin litre su dağıtımı gerçekleştirdi” açıklamasını yaptı.
Ramazan ayına dek Filistin’in farklı noktalarında kurban etleri ve hazır yemek konserveleri dağıtan Kızılay’ın Ramazan-ı Şerif boyunca da 840 bin kişilik iftar sofraları kurduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de diğer yardımların yanı sıra günlük 15 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yapılıyor. Afganistan’dan Bangladeş’e, Bosna Hersek’ten Pakistan’a, Somali ve Suriye’den Yemen’e kadar nerede hilali bekleyen bir mazlum varsa Türk Kızılay hiçbir engel tanımadan yardım etmeye çalışıyor. Kimsenin ulaşamadığı coğrafyalarda, kimsenin umursamadığı bölgelerde Kızılay’ımızın kırmızı hilali mahzun gönüllere umut aşılıyor. Tüm çalışmaları canla, başla, hasbi ve samimi bir ruhla icra eden siz kıymetli kardeşlerimden Allah razı olsun. Bundan sonraki gayretlerinizde her birinize yürekten başarılar diliyorum. Hükümet olarak 23 yıldır olduğu gibi sizlere destek olmak için üzerimize ne düşüyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.
Kızılay’ın karşı karşıya kaldığı eleştirilerin maksatlı olduğunu belirten Erdoğan, “İnanıyorum ki milletimiz de alçakça kampanyalara aldırmadan Kızılay’ı desteklemeye ve Kızılay’ımızı daha da büyütmeye devam edecektir. Bu süreçte sizlere de çok önemli sorumluluklar düştüğünün altını burada özellikle çizmek istedim. Unutmayınız, hakikat güneşinin eritemeyeceği hiçbir yalan yoktur. Kızılay’ımıza hedef alan ahlaksız iftiralar karşısında asla pes etmemeli, bıkıp usanmadan halkımıza doğruları anlatmaya devam etmelisiniz. Aynı şekilde Kızılay’ın nasıl bir ruhla kurulup bugünlere geldiğini önce sizler unutmamalı sonra da milletimize unutturmamalısınız” ifadelerine yer verdi.
Kızılay çalışanları ve gönüllülerine seslenen Erdoğan, hakikat mücadelesinde yılmadan devam edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, “Şurası da çok ama çok önemlidir. Milletin dişinden tırnağından kısarak verdiği kaynakların kullanılmasında hassasiyet seviyesinin en üst düzeyli olması gerekir. Bu hem devlet hem belediye hem de yardım kuruluşlarımız için geçerlidir. Allah korusun, buralarda yaşanacak en küçük bir zafiyetin telafisi ya yıllar alacak belki de hiç mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla hepimiz kılı kırk yaran bir hassasiyetle hareket etmek mecburiyetindeyiz. Karşılıklı güven esasına göre yürütülen hayır hasenat faaliyetlerinde hiçbir şüphe gölgesinin düşmesine izin veremeyiz. Buradaki her bir kardeşimin milletin emanetlerini namusu bilip şerefi bilip en güzel şekilde muhatabına ulaştırmaya devam edeceğine inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum. Bu düşüncelerle Türkiye Kızılay Derneğimizin 105. olağan genel kurulunun bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Genel merkez yönetim ve denetim kurullarında görev alacak arkadaşlarıma hayırlı ve başarılı hizmetler diliyorum. Görevi devreden kardeşlerime hizmetleri için tekrar teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum” değerlendirmesinde bulundu.