Türkiye’de ve dünyada çok sayıda çocuğu etkileyen besin alerjilerinin kimi zaman hayati tehdit edebildiğine dikkat çekilirken alerjenlere karşı bilincin önemi vurgulandı. Alerjisi bulunanlarda yiyeceklerin içeriklerinin sorgulanmasının büyük önem taşıdığı aktarıldı.
Türkiye’de ve dünyada çok sayıda çocuğun yaşam kalitesini etkileyen besin alerjilerinin hayati tehlike oluşturabildiğine dikkat çekiliyor. Çocuk Alerji, İmmünoloji ve Astım Derneği (ÇAİAD) tarafından yapılan açıklamada çocuklar arasında son 20 yılda besin alerjilerinin artış gösterdiği, Türkiye’de yapılan çalışmalarda her 17 çocuktan bir tanesinde besin alerjisi görüldüğü belirtildi. İnek sütü, yumurta, yer fıstığı, soya, buğday, ağaç fıstıkları, balık ve kabuklu deniz hayvanları gibi alerjenlerin en sık alerji oluşturan besinlerden olduğu aktarıldı. Alerjik reaksiyon sonucu vücudun tamamı veya bir bölümünde kızarıklık, şişlik, nefes alamama, hapşırma, burunda akıntı, gözlerde sulanma, ishal, bulantı ve kusma gibi durumlar olabileceği belirtilirken anafilaksinin alerjik reaksiyonların şiddetli ve ciddi bir formu olduğu vurgulandı, acil müdahale gerektirdiği vurgulandı. Anafilaktik şokun nefes darlığı, hırıltılı solunum, şiddetli deri döküntüleri, düşük tansiyon, bayılma ve hatta ölümle sonuçlanabildiği ifade edildi.
“Yiyeceklerde içerik sorgulanmalı”
Alerjenlere karşı bilinçli olunması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Besin alerjilerinin yönetimi konusunda henüz kesin bir tedavi bulunmamakla birlikte, alerjenlerden kaçınmak en güvenli yoldur. Hastaların ve ebeveynlerin yiyecek etiketlerini dikkatle okuması, hazırlanan yiyeceklerdeki içerikleri sorgulaması ve alerjen içerikler konusunda uyanık olmaları gerekmektedir. Anafilaksi şüphesi durumunda, adrenalin oto enjektörü derhal uygulanmalı ve acil tıbbi yardım alınmalıdır. Ayrıca anafilaksi yani alerjik şok düzeyinde alerjisi olan hastalarımızın her zaman adrenalin otoenjektörü yanlarında taşıması gerektiği unutulmamalıdır. Toplum olarak da, bu önemli sağlık sorununa karşı tüm bireyleri bilinçlendirilmeli ve gerekli önlemleri alarak etkilenen bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmalıyız” denildi.