Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayı ön seçimi ile yeni bir sürece başlayacaklarını ifade ederek, “İktidar yolculuğumuz başlıyor” dedi.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sendikal mücadele gibi her alandaki mücadelenin çok kıymetli olduğunu ifade eden Özel, “Kamu emeklisi veteriner hekimler ve eczacılar aramızda. Sağlık hizmetleri sınıfında hep birlikte omuz omuza görev yaptıkları tabiplere, diş tabiplerine 2018 yılında sağlanan ilave emeklilik ödemelerinden kendilerinin de yararlanmasını istiyorlar. Ayrıca veterinerler için şunu söylemeliyim. Covid-19, veterinerlerin önemini bütün dünyaya gösterdi. Koronavirüsler veterinerlerin uzmanlık alanları. Ama maalesef o dönemde oluşturulan Bilim Kurulu’nda dahi temsil edilmediler. 2008 yılında ellerinden fiili hizmet zamları alınmıştı. Bunu, yılda 60 günlük fiili hizmet zammını ayırt etmeden sahadaki tüm veterinerler için talep ediyorlar. Eczacı meslektaşlarım ise Türk Eczacıları Birliği’nin götürdüğü büyük bir mücadele ile Türkiye’nin dört bir yanında insanları yaşatmak için onların da yaşamaları gerektiği gerçeğini unutmayan dayanışmaları ile haklarını arıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Partimize yapılan saldırıları, hepsini uzun uzun konuştuk”
Son grup toplantısının ardından siyasi parti ziyaretlerini sürdürdüklerini belirten Özel, “Bir önceki hafta DEVA Partisi’nin, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin sayın genel başkanlarına hem hayırlı olsun ziyaretlerimizi yapmıştık hem de kendileriyle gündelik siyaseti ve muhalefete düşen müşterek sorumlulukları konuşmuştuk. Bu hafta da Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu, Türkiye İşçi Partisi’nin Sayın Genel Başkanı Sayın Erkan Baş’ı genel merkezlerinde ziyaret ettik. İYİ Parti’nin Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu ve heyetini; İYİ Parti’yi, genel merkezimizde kabul ettik. Muhalefetin parçalanmaya çalışıldığı, muhalefetin ağır bir saldırı altında olduğu, yargı sopasının ellerinde olduğu, tüm imkanlarla, maddi-manevi, rasyonel-irrasyonel, yasal -yasa dışı, görünen-yer altı her türlü faaliyetle muhalefete saldırdıklarını ama bizim bir ve birlikte olmamız gerektiği konusunda ortak mutabakatımızı bir kez daha hem de tüm görüşmelerden sonra basının önünde de teyit ettik. Ben kendilerine partimizin içinde bulunduğu Cumhurbaşkanlığı adayı belirleme sürecini, ön seçimi, bu sırada sandık görevlilerimizin nasıl hazırlandığını, genel seçim için mayıs ve haziran ayında yapacağımız tatbikatla bir sabahın erken saatinde nasıl sandık başına gidip, sandık görevlilerini sandığın başında fiilen bir tatbikatla sınayacağımızı, Türkiye’nin yarınlarını nasıl yöneteceğimizi ifade ettiğimiz geleceğin iktidar programı, hükümet programına evrilecek parti programımızla ilgili 973 ilçeden, 81 ilden gelen verileri nasıl derlediğimizi, nasıl yoğun bir çalışma içinde olduğumuzu, önümüzdeki günlerde bu parti programını nasıl değiştirip, bütün Türkiye’ye nasıl tüm sorun alanlarındaki çözüm önerilerimizi ifade edeceğimizi ve aday belirleme sürecini, bu süreçte karşılaştığımız yargı tacizlerini, hukuki durumu, partimize yapılan saldırıları, hepsini uzun uzun konuştuk” dedi.
“Bir genel başkanı içeride tutmak tepedekinin acizliğidir”
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ziyaret ettiğini dile getiren Özel, “Orada konuştuk. Çıktığımızda ifade ettim; tam bir yetkisizlik. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın yaptığı iş aslında İstanbul ile hiç ilgisi olmayan, Antalya’da olmuş ve Ankara’da ikamet eden birinin suçlandığı meselede İstanbul’dan tutuklama kararı çıkarmak. ‘Olmaz bu’ dedik. Cezaevi çıkışında da ifade ettik ve sonra mahkeme karar verdi. Dedi ki Ümit Özdağ için ‘İstanbul’daki mahkemeler yetkisizdir. Biz yetkisiziz’ dedi. ‘İddia edilen suç, işlendiyse Antalya’da işlenmiş. Kişi Ankara’da ikamet eder. Ne işi var İstanbul’da?’ dedi. Bunu bana sormuyor, bunu Akın Gürlek’e soruyor. Bir partinin genel başkanını, bu Meclis’in önceki dönem milletvekilini; Ümit Özdağ’ı Ankara’da yemek yerken İstanbul’dan verdiği talimatla gözaltına aldıran, polis arabasına bindirten, İstanbul’a kadar gözaltı şartlarında götüren, nezarethaneye koyan, sabaha kadar tutan, ertesi gün getiren, tutuklayan kişinin yaptığı işin yetkisiz olduğunu söyledi. O da biliyordu yetkisiz olduğunu. O yüzden tüm bu işlemleri yapıp, tutuklamayı Kayseri’deki bir olay üzerinden yapmıştı. Şimdi onu bekliyoruz. Tweetlerin sekizi milletvekiliyken atılmış; yetki Ankara’da. Kayseri’deki olaysa; yetki Kayseri’de. Şimdi öbür mahkeme de ‘Bunda yetkisizsin’ diyecek. Ama bir Sayın Genel Başkan’a yapılan itibar suikastına, Sayın Genel Başkan’ın partisini insanların gözünün önünde küçük düşürme çabalarına hepimiz şahitlik ettik” diye konuştu.
Tutuklu gazetecilere ilişkin eleştiride bulunan Özel, “Aynı ziyarette Halk TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Suat Toktaş’ı, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı, seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Tayfun Kahraman kardeşimi ve Ayşe Barım hanımefendiyi de ziyaret ettim. Her birinin ayrı ayrı hukuksuzluk öykülerini, her birinin ayrı ayrı ödedikleri bedelleri hep dile getiriyorum, birkaçını biraz sonra da dile getireceğim. Ama öncelikle şunu ifade edeyim ki Türkiye’nin neresinde bir haksızlık, bir hukuksuzluk, bir hak arama mücadelesi, birinin yanan canı, yanında durması gereken biri varsa o Cumhuriyet Halk Partisi ve onun milletvekilleridir. Karıncanın kardeşi vardır, ezdirmeyiz. Onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Geçtiğimiz Cumartesi günü Erzincan’daydım. Erzincan’da çok soğuk bir havada sıcacık Erzincanlı canlarla buluştuk. Erzincan’a ayağımı bastıktan bir saniye sonra Erzincan tulumuyla tanıştım bir kez daha. Ardından Erzincan sokaklarında dolaştık. Erzincan’ın o soğuk ikliminde, Erzincan’ın en büyük salonunu tıka basa doldurduk. Sığmadık, sokaklara taştık” açıklamasında bulundu.
“Siz arkadaşlarınızın hayır duasını değil, bedduasını almış adamlarsınız”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen teğmenlere ilişkin değerlendirmede bulunan Özel, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye ant için beş teğmeni ihraç ettiler biliyorsunuz. Orada Disiplin Kurulu’nun Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı’ydı; Korgeneral Tevfik Algan. Bu ihraca şerh koydu, itiraz etti. Ardından Algan’ın bu tutumundan rahatsız olanlar Algan’ı sürgüne yollamak istediler. Algan onlara gerekli cevabı, istifa dilekçesini basarak verdi. Ben buradan sadece şunu söylüyorum. O süreçte Algan’a kimin baskı yaptığını, o süreçte teğmenlerin ihracı için kimin çırpındığını, bu sürecin medyada köpürtülmesi için kimin uğraştığını biliyorum. Onlara isimlerini vererek sadece şunu söylüyorum: Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu, ne yaptığınızı biliyorum. Hulusi Akar’a söylediğimi size de söylüyorum. Siz arkadaşlarınızın hayır duasını değil, bedduasını almış adamlarsınız” ifadelerini kullandı.
“İktidar yolculuğumuz başlıyor”
CHP’nin 23 Mart’ta yapacağı Cumhurbaşkanı adayı ön seçimi ile yeni bir sürece başlayacaklarını ifade eden Özel, “Biz ülkemizde tüm bu adaletsizliklerin, yoksulluğun, baskıların, yasakların ortadan kaldırılması için hep beraber yeni bir yola çıktık. 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek ve tüm tartışmaları geride bırakarak yepyeni bir yürüyüşe başlayacağız. 28 Şubat akşamına kadar, yani bu hafta Cuma günü mesai bitimine kadar, ister tüm gençlerin yaptığı gibi ki 40 kata çıktı üyelik başvuruları online olarak internet üzerinden CHP’ye üye olarak, ister akşam 9’a kadar açık tuttuğumuz ilçe ve il başkanlıklarımıza başvurarak, gelecek seçimlerdeki cumhurbaşkanı adayımızın belirleneceği ön seçimde oy kullanma hakkına sahip olabilirsiniz. İktidar yolculuğumuz başlıyor. 86 milyon, geleceğe umutla ve güvenle bakmak istiyor. Ekonomi, adalet, demokrasi krizlerine sebep olan düzeni değiştirmek için Türkiye’yi hak ettiği yere taşımak için umudu ve güveni var etmek, tasayı, kaygıyı def etmek için bu yolculuğun adı iradedir. Kayıtsız, şartsız milletin iradesini aramaktadır. Bu yolculuğun adı, karardır. Halkın kararını aramaktadır. Bu yolculuğun adı, iktidardır. Milletin iktidarını hedeflemektedir. Bu yolculuğun adı, özgürlüktür. Halkın özgürlüğü için yola çıkmaktır. CHP demokrasinin evidir, yurdudur” dedi.