Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yapay zeka ile ilgili etik, hukuki ve sosyal boyutları gözeten düzenlemelerin kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Ne aşırı düzenleme ne de başıboş bırakma doğru olur. Orta yolu hep birlikte şekillendirmeliyiz. Bu baş döndürücü ivme, bizlere yalnızca teknolojiyle değil; vizyonla, etikle ve insan odaklı bir yaklaşımla yol almamız gerektiğini hatırlatıyor. Bunun için çok fazla vaktimiz olmadığını da görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yapay Zeka Politikaları Derneği tarafından düzenlenen 9. AI Tomorrow Summit’e katıldı. Etkinliğin hayırlı neticelerle sonuçlanması temennisinde bulunan Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı’nda yüksek teknoloji alanında ortaya koyduğu vizyonla ülkemizin kalkınma yolculuğuna yön veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ve başarı dileklerini iletmek istiyorum. ’Geleceği şekillendir’ çağrısıyla bizleri yeniden bir araya getiren, artık bir marka haline gelmiş AI Tomorrow Summit’in bu yıl da ufuk açıcı katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Sivil toplum alanında yapay zeka temelli ilklere imza atan Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı Sayın Zafer Küçükşabanoğlu ile Danışma Kurulu Başkanı Sayın Erdem Erkul başta olmak üzere tüm dernek gönüllülerini tebrik ediyorum, gönülden selamlıyorum. Teknolojik ilerleme, insanlık tarihinin en köklü dönüşüm süreçlerinden birini beraberinde getiriyor: Yapay zeka devrimi” dedi.
Yapay zekanın yeni potansiyelleri açığa çıkardığını belirten Yılmaz, bu dönüşümün doğru anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Yılmaz, “Teknolojiler içinde bir teknolojiden bahsetmiyoruz. Farklı bir teknoloji, yatay bir teknoloji var. Birçok alanı etkileyecek bir yeni teknoloji dönüşümünden bahsediyoruz. Bunu çok iyi anlamak, algılamak durumundayız. Sabah uyandığımızda bize hava durumuna göre günlük planlama tavsiyesi veren dijital asistanlar, sosyal medyada ne izleyeceğimizi tahmin eden algoritmalar, vücudumuzdaki değişiklikleri analiz edip sağlık risklerimizi öngören giyilebilir cihazlar. Bunların hepsi, aslında görünmeyen ama her an hayatımızı kolaylaştıran bir zekânın, yani ’yapay zekanın’ eseri. Üstelik bu sistem baş döndürücü bir hızla gelişmeye, üretmeye ve kendini yenilemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, yapay zekanın klasik veri analizinden üretken yapay zekaya (Generative AI) evrilerek kendi başına yeni fikirler, içerikler ve çözümler üretebilir hale geldiğini ifade etti. Yapay zekanın birçok sektörde verimliliği artırdığını, hataları azalttığını ve yeni potansiyelleri açığa çıkardığını belirten Yılmaz, bu dönüşümün doğru anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Yapay zeka alanındaki gelişmeleri örneklerle aktaran Yılmaz, geçtiğimiz yıl Japonya’da yapay zeka destekli bir sistemin ulusal tıp lisans sınavını başarıyla geçtiğini, Amerika’da bir başka yapay zeka modelinin baro sınavından 100 üzerinden 90 aldığını, Çin’de geliştirilen yapay zeka tabanlı bir algoritmanın ise röntgenlerde kanserli dokuları tespit etmede uzman radyologlardan daha yüksek doğruluk oranına ulaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bu örneklerin yalnızca son bir yıl içinde yaşandığına dikkat çekerek, “Bu baş döndürücü ivme, bizlere yalnızca teknolojiyle değil; vizyonla, etikle ve insan odaklı bir yaklaşımla yol almamız gerektiğini hatırlatıyor. Bunun için çok fazla vaktimiz olmadığını da görüyoruz” diye konuştu.
Yapay zekâ alanındaki hızlı gelişmelerin en önemli iki bileşeninin bu alanda çalışacak nitelikli insan kaynağı ile dijital ekonomiye yön verecek yatırımlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Teknolojinin gücünü geleceğe taşımak, ancak bu iki dinamiğin uyumlu ve güçlü bir şekilde ilerlemesiyle mümkün olacaktır” dedi.
Yapay zekanın toplumsal eşitsizlikleri derinleştiren değil; sosyal adalet ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda şekillenmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Böyle yaklaşmazsak, küresel düzeyde eşitsizlik daha da artabilir. Aynı zamanda ülke içinde de eşitsizliklerin derinleşmesine yol açabiliriz” diye konuştu.
“Bu düzenlemeleri abartırsanız yeniliği, dinamizmi engelleyici bir noktaya gelebilirsiniz”
Yılmaz, erişilebilirlik ve toplumun tüm kesimlerine bu teknolojinin yaygın şekilde ulaştırılmasının son derece önemli olduğunun altını çizerek, insan odaklı bir düzenleme çerçevesine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Meclisin bu konudaki çalışmalarını kıymetli bulduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Birçok etik, hukuki sosyal boyutu olan bu teknoloji ile ilgili düzenleme kaçınılmaz. Bu düzenlemeleri abartırsanız yeniliği, dinamizmi engelleyici bir noktaya gelebilirsiniz. Bu ikisi arasındaki dengeyi çok iyi korumamız lazım. Çerçeve düzenlemelere gitmek, gelişmeleri test ederek ilerlemek, ne aşırı düzenleme yapmak ne bu alanı başıboş bırakmak. Bu orta yolu hep birlikte şekillendirmeliyiz diye düşünüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin yapay zeka alanında koordinasyon içinde adımlar attığını ve bu dönüşüm sürecini titizlikle yürüttüğünü belirten Yılmaz, “Yapay zeka bir kurumu, bir bakanlığı, bir çevreyi ilgilendirmiyor. Tüm bakanlıklarımızı ilgilendiriyor. Bu kurumlar arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın daha ayrıcalıklı öncü bir rolü olduğunu ifade etmek isterim” diye konuştu.
Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da konuşmasında vurguladığı teşvik mekanizmalarıyla dijital ekonomiye yönelen yatırımcıların önünün açıldığını hatırlatarak, aynı zamanda insan kaynağının yetkinliklerinin değişen piyasa ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirilmesi için çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Çalışma hayatı boyutunda dijitalleşme ile bazı meslekler dönüşürken, yapay zeka regülasyon danışmanı, dijital sağlık asistanlığı gibi meslekler oluşacağını da kaydeden Yılmaz, bu kapsamda insan kaynağının mesleki gelişim ve staj programlarıyla geleceğin mesleklerine hazırlanması gerektiğini söyledi. Yılmaz, geleceğin nereye doğru evrildiğini görerek, buna uygun bir şekilde geleceğin çalışma hayatını öngörmek ve eğitim müfredatını güncellemek zorunda olduklarını belirtti. Kamu olarak “Dijital Türkiye” vizyonu doğrultusunda yapay zeka tabanlı dijitalleşmeye büyük önem verdiklerini vurgulayan Yılmaz, “Kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmak, vatandaş odaklı dijital çözümler geliştirmek ve verimliliği artırmak için bu alanda öncü adımlar atıyoruz. Bu sadece bir otomasyon meselesi değil, aynı zamanda daha akıllı, daha etkin ve vatandaş odaklı bir kamu yönetimi inşa etme vizyonumuzun temelini oluşturuyor. Başkanlığını yürüttüğüm Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu ile ülkemizde yapay zeka alanındaki eşgüdüm, yönetişim ve stratejik yönlendirme süreçlerini kurumsallaştırmış durumdayız” açıklamasını yaptı.
Yılmaz, Ulusal Yapay Zeka Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın oluşturulduğunu belirterek, bu kapsamda Türkçe büyük dil modellerinin geliştirilmesi, uluslararası iş birliklerinin güçlendirilmesi, yerli yapay zeka uygulamalarının yaygınlaştırılması ve Türkiye’yi küresel ölçekte rekabetçi kılacak işlemci altyapısının kurulmasının hedeflendiğini söyledi. Savunma sanayiinde yapay zekanın kullanımına ilişkin bilişsel elektronik harp alanında önemli projeler yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, sağlık sektöründe ise yapay zeka destekli mamografi değerlendirme sistemi sayesinde erken teşhis oranlarının arttığını belirtti. Yılmaz, “Ben bunu çok önemli görüyorum. Erken teşhis olunca tedavi şansı yükseliyor” dedi.
Çevre, şehircilik ve afet yönetimi alanında Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapısıyla yapay zekanın entegre edildiğini, bu sayede afetlere hızlı müdahale ve hasar tespitinde yerli ve milli çözümler geliştirildiğini vurgulayan Yılmaz, “Akıllı şehir projelerinde ise yapay zekâ destekli veri odaklı yönetim, enerji verimliliği ve sürdürülebilir kaynak kullanımı hedeflenerek, geleceğin yaşam alanları insan merkezli teknolojilerle şekillendirilmektedir” dedi.
Yılmaz ayrıca İletişim Başkanlığı’nın kişinin ilgi alanları ve günlük programına göre kişiselleştirilmiş gündem takibi sağlayacak bir yapay zeka modeli üzerinde çalıştığını açıkladı. Yılmaz, model tamamlandığında gündemin İletişim Başkanlığı’nın yapay zeka personeli olan “Bilge Uz” tarafından takip edilebileceğini belirtti.
Yılmaz, yapay zeka alanında yürütülen tüm çalışmalarda etik ve düzenleme boyutunun göz ardı edilmediğini vurgulayarak, “Geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un öncülüğünde bu alanda önemli bir zirve için Meclisimizde bir araya geldik” dedi.
Etik ve güvenlik risklerinin yönetimi konusunda Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin yapay zeka düzenlemelerine uyum çalışmalarına titizlikle katkı sağlandığını kaydeden Yılmaz, “Teknolojiye yaklaşımımız, insanı merkezine alan, toplumu güçlendiren ve geleceği birlikte inşa eden bir vizyonun ifadesidir. Geleceği akıl, emek ve vicdanla birlikte tasarlıyor ve şekillendiriyoruz. Yapay zeka olabilir ama doğal zekayı unutmamamız gerekiyor Kalbimiz ve zekamızı bir arada değerlendirmemiz bunlar atlamamız lazım. Zira zirvenin ’geleceği şekillendir’ çağrısı tüm paydaşlara hitap ediyor” değerlendirmesini yaptı.
Altyapıların her bir paydaşın kendi alanında yapay zeka temelli iş birlikleri geliştirmesine imkan tanıdığını ifade eden Yılmaz, “Sizler farklı sektör ve disiplinlerde yapay zekanın gücünü kullanarak geleceği şekillendirirken devletimizin bizde kamu olarak yanınızda olmaya devam edeceğiz. Küresel yapay zeka yarışında “insan odaklı Türkiye modeli” ile fark yaratan, oyun kuran, öncü bir ülke olmayı hedefliyoruz. Kodların, fikirlerin ve güçlü iş birliklerinin buluştuğu bu zirveden azami düzeyde yararlanarak ayrılmanızı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara’da bir otelde gerçekleşen programa Sanayi ve Teknoloji Başkanı Mehmet Fatih Kacır, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, AIPA Danışma Kurulu Başkanı Erdem Erkul ve 15 ülkeden davetliler katıldı. Ayrıca program 15 ülkede canlı yayınlandı.