AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, İsrail’in Gazze’ye insani yardım için yola çıkan Madleen Gemisi’ne müdahalesine tepki göstererek, Madleen’e yapılan müdahalenin, bir gemiyi değil insanlığın onurunu durdurma girişimi olduğunu söyledi. Gider, “Bu sadece bir gemi meselesi değildir. Bu, insanlık vicdanı ile siyasi körlüğün karşı karşıya geldiği bir sınavdır. Türkiye, bu sınavda yine onurlu bir duruş sergilemektedir” dedi.
AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan ve İsrail tarafından uluslararası sularda durdurulan Madleen isimli gemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Milletvekili Ayhan Gider, Madleen’in yükünün yalnızca insani yardım malzemelerinden ibaret olmadığını, geminin aynı zamanda sessiz kalan dünyaya karşı yola çıkmış bir vicdan manifestosu olduğunu ifade ederek, “Gazze, dünyanın gözü önünde sistematik bir abluka altında nefessiz bırakılıyor. Hastaneler elektriksiz, çocuklar susuz, insanlar çaresiz. İşte böyle bir manzaranın ortasında Madleen isimli bir gemi, sadece yardım taşımıyordu; insanlık onurunun yükünü almıştı. Ve ne yazık ki bu onur, uluslararası sularda hukuk dışı bir şekilde durduruldu. Madleen, uluslararası bir sivil inisiyatif olan Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yola çıkarılmış, ismini ise Gazze’de balıkçılık yaparak ailesini geçindirmeye çalışan ve ablukaya rağmen hayata tutunmaya çalışan Madleen Culab adlı cesur bir Filistinli kadından almıştır. Bu gemi, bir yardım aracı olmanın ötesinde, direnmenin ve umudun da sembolüdür” dedi.
Milletvekili Ayhan Gider, Türkiye’nin bu konuda kararlı ve net bir tutum sergilediğini belirterek şunları söyledi:
“Gemide Türk vatandaşlarının da yer aldığı bu girişime yönelik İsrail müdahalesi, sadece bir yardım gemisine değil; uluslararası hukuka, insani değerlere ve ortak vicdanımıza yönelmiş bir ihlaldir. Dışişleri Bakanlığımız, bu eylemin uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu ifade ederek, İsrail’i hukuka uygun davranmaya ve Türk vatandaşlarını derhal serbest bırakmaya çağırmıştır. Bu, sadece diplomatik bir tepki değil, aynı zamanda haklının yanında yer alma kararlılığının bir ifadesidir. Bu sadece bir gemi meselesi değildir. Bu, insanlık vicdanı ile siyasi körlüğün karşı karşıya geldiği bir sınavdır. Türkiye, bu sınavda yine onurlu bir duruş sergilemektedir. Çünkü biz; kimden geldiğine bakmadan, zulme karşı durmayı, devlet olmanın ve insan kalmanın asıl gereği sayarız. Madleen’e yapılan müdahale, yarın başka bir insani iradeye yöneltilebilir. Buna sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. O nedenle biz susmayacağız. Çünkü bu ülke sadece kendi vatandaşına değil, yeryüzündeki her mazluma el uzatacak kadar büyük bir millettir.”
