AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Cezası az olan kamuoyunda vatandaşlarımız nezdinde ’yatarı olmayan’ şeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezaları da, 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içerisinde 5 günden aşağı olmamak üzere, 10’da birinin de ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada sağlamak istiyoruz” dedi.
AK Parti Grup Başkanı Güler, AK Parti Grup Yönetimi fuaye alanında Ceza ve Güvenlik tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine ilişkin açıklama yaptı. Grup Başkanı Güler, kanun teklifinin 30 maddeden oluştuğunu vurgulayarak, “Öncelikli maddelerimizin birinde hükümlerin bir yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için, koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az onda birini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirilmesi sağlamak istiyoruz. Düzenlemeyle hükümlerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süre ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanarak cezanın etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte cezası az olan, kamuoyunda vatandaşlarımız tarafından, ’yatarı olmayan’ şeklinde ifade edilen ve infial uyandıran toplumsal suçlarda, 2 yılın altındaki cezaları da, 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içerisindeki dönemin, 5 günden aşağı olmamak üzere 10’da birinin de ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada sağlamak istiyoruz. Diğer bir maddede ikinci kez mükerrrlerin koşullu salı verilmeden faydalanabilmesine de imkan getiriyoruz” diye konuştu.
“Özel infaz usullerinin kapsamı da genişletiyoruz”
Güler şöyle devam etti:
“Özel infaz usullerinin kapsamı da genişletiyoruz. Teklifimizde çocukların ve kadınların lehine olacak şekilde yani iyileştirme bilimine uygun olarak özel infaz usullerinin de kapsamını burada genişletiyoruz. Özellikle hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamını, kasten işlenen suçlarda bir yıl altı aydan üç yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç taksirle işlenen suçlarda da bu süreyi üç yıldan beş yıla çıkarıyoruz. Diğer yandan konutta infaz usulünün kapsamında genişletiyoruz. Kadın çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süreyi bir yıldan üç yıla çıkarıyoruz. 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla çıkarıyoruz. 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz. Ayrıca 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 6 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanıyoruz. Yine hastalık ve engellilik nedeniyle ağırlaştırılmış ve müebbet hapis cezası hariç olmak üzere diğer hapis cezalarında adli tıp kurumu raporuna göre cezaevi koşullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek olan mahkumlarla ilgili de daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz şartlarını getiriyoruz. Doğum nedeniyle 3 yıl yerine 5 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilmesi imkanında burada teklifimizde yer vermiş oluyoruz. Yine çocuk kapalı ceza infaz kurumlarıyla eğitim evlerine yönelik düzenlemelerde burada hayatı geçiriyoruz.”
“Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun da cezasını bu teklifimizde artırıyoruz”
Suç ve ceza adaletini sağlamaya yönelik düzenleme yaptıklarını kaydeden Güler, “Bu kapsamda teşebbüs hükümleri uygulandığında daha az indirim yapılması da sağlanmaktadır. Diğer bir halde kasten yaralama neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama ve tehdit suçlarının cezalarını belirli bir miktarda artırma öngörüyoruz. Meskun mahallede silahlı ateş etme suçunun cezası arttırılmaktadır. Halk arasında kurusıkı olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da bu suçun kapsamına alınmaktadır. Gerçek silah mı olduğu bilinemediğinden ortaya çıkardığı etkinin ve aynı zamanda korkunun da toplum nezdinde ortadan kaldırılmasına yönelik olarak da bu durumları da yine kanun maddesi içerisine alıyoruz. Ayrıca bu suçun düğün, nişan ve asker uğurlama gibi toplumumuzun kaide ekseriyetinin bulunduğu toplu alanlarda da işlenmesi halinde de verilecek cezanın arttırılmasını da burada öneriyoruz. Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun da cezasını bu teklifimizde artırıyoruz. Trafikte yol kesme, müstakil suç olarak düzenlenmekte ve bu fiiller bakımından da ağır yaptırımları da burada teklifimizde yer veriyoruz” diye konuştu.
Kadın milletvekillerine yönelik açıklamaları hatırlatan Güler, “Cumhuriyet Halk Partisi Osmaniye Milletvekili Asu Kaya hanımefendiye yönelik özellikle İYİ Parti milletvekili bir kişinin maalesef onurunu, haysiyetini rencide edecek, bir milletvekiline yakışmayan bir milletvekilinin bu vesileyle gündeme getirilmesini ben şiddetle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Üzüntümüz şu, maalesef bu konuda birileri her zamanki gibi görmedim, duymadım şekliyle bir yaklaşım sergiliyor. Biz bu konuda çok hassas olduğumuzu parti ayrımı yapılmaksızın kadın milletvekilimize yapılan bu saygısızlığı da reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Ve diğer bir konu maalesef Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Murat Emir Bey bir de bir kadın milletvekilimiz, profesör doktor Serap Yazıcı Özbudun hanımefendiye yönelik olarak çok tuhaf, saygısız, nezaketsiz ifadeler kullandı. Efendim Anayasa Komisyonu üyesi Sayın Cumhurbaşkanımız belediye değil diye” diye konuştu.
Covid kapsamındaki hükümlülerin durumuna ilişkin bir soruya Güler, “Ceza infaz sistemini iki başlıkta el almak gerekiyor. Birinci başlık ceza infaz sistemi birinci başlığı suçun özelliğine göre biliyorsunuz infaz oranlarımız vardır. Daha sonra bu infaz oranlarını kapalı cezaevinde geçiren mahkumlar koşullu salıverme kapsamı içerisinde bir yıllık açık cezaevi şartları dahilinde sonra denetim serbestlikte tahliye edilirler. Adam yaralama, tehdit, gasp ve dolandırıcılık gibi suçların ceza infaz sistemimiz içerisindeki infaz oranı iyi hal durum açısından 1/4, adam öldürme suçları 3/2’dir. Uyuşturucu örgütlü suçlar, çocuğun cinsel istismarı suçları da 4/3 infaza tabidir. Diğer bir hususlarda arkadaşlar bunun dışında cezaevi koşullar içerisindeki alınan idari tedbirlerdir. Covid dediğimiz düzenleme o dönemler içerisinde yaşanan salgın hastalık nedeniyle ilgili mahkumların o dönemlerde sayısının azaltılması için kapalı ceza infaz kurumunda bulunan mahkumların 1 yıl kala geçtikleri açık cezaevi şartlarına 3 yıl süresi eklenerek geçiş sağlanmış, açık cezaevinde bulunan mahkumların da infazına devamında mahkumların da tahliyesi sağlanarak dışarıda geçirdikleri süre ceza infaz kurumunda geçirdiği süre sayılmıştır. Bu o günkü şartlarda yaşanan bir idari tedbirdir. Yani infaz koşullarında devamlılığı olan ve konu olarak oransal manada mahkumun infaz koşulları içerisinde o süreyi tamamladıktan sonra koşullu salıverilme şartlarına dahil olacak hususları içermemektedir” diye cevap verdi.
