Tıbbi cihaz teknolojisinde ve uygulama yöntemlerinde son yıllarda görülen ilerlemeler, açık kalp cerrahisi gerektiren yapısal kalp hastalıklarının transkateter girişimler ile başarılı bir şekilde tedavi edilmesine imkân sağlıyor. Bunun son örneği Antalya’da yaşandı. 3 hafta önce kalp yetmezliği sorunları yaşayan 78 yaşındaki hastanın aort kapağı, OFM Antalya Hastanesi’nde TAVİ adı verilen transkateter tedavi yöntem ile değiştirildi.
Antalya’da yaşayan 78 yaşındaki Neriman Akkaşoğlu, aort kapağında darlık, ritim bozukluğu, kalp damarlarında tıkanıklık ve kalp yetmezliği şikayetleriyle OFM Antalya Hastanesi’ne başvurdu. Hastanın muayenesini gerçekleştiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Refik Emre Altekin, Akkaşoğlu’nun birden fazla problemi olmasına rağmen ana problemin aort kapağındaki darlık ve kalp damarlarındaki tıkanıklıklar olduğunu hastaya ifade etti. Kalp damarlarındaki tıkanıklar stent takılarak, aort kapağındaki darlık ise TAVİ yöntemi ile kapağın değiştirilmesi sayesinde Prof. Dr. R. E. Altekin tarafından açık kalp cerrahi gerekmeksizin tedavi edildi. Hayati kalp sorunları olan hastanın kısa bir zaman diliminde tedavisi tamamlandı ve şifa ile taburcu olması sağlandı. Açık cerrahi yöntemine kıyasla hızlı iyileşen ve normal hayatına dönen Neriman Akkaşoğlu, kendisini tedavi eden doktora teşekkür etti.
“75 yaş üzeri, geçirilmiş açık kalp ameliyatı ve çeşitli nedenlerle açık kalp cerrahisi yüksek riskli hastalar transkateter yöntemlerle tedavi edilebilir.”
Gelişen teknoloji ile birlikte yapısal kalp hastalıklarının transkateter yöntemler ile tedavi edilebildiği, iyileşme sürecinin geleneksel kalp cerrahisi yöntemlerine göre daha hızlı olduğunu aktaran Prof. Dr. Refik Emre Altekin, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri aktardı:
“Neriman Teyze ile yaklaşık 3 haftalık bir tedavi süreci geçirdik. Kalp yetmezliği ve akciğerinin su toplaması nedeniyle farklı bir hastanede yatmış. Burada kendisine kalp kapağında problem olduğu söylenmiş. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda Neriman Teyze’nin aort kapağında ciddi darlık, ritim bozukluğu, kalp damarlarında tıkanıklık ve kalp yetmezliği tespit ettik. Öncelikle gerçekleştirdiğimiz koroner anjiyografi sonucunda aort kapak darlığının yanı sıra kalp damarlarında tıkanıklıklar tespit ettik. İlk önerimiz açık kalp cerrahisi ile eş zamanlı aort kapak değişimi ve bypass operasyonu oldu. Hastanın mevcut sorunları dikkate alındığında cerrahi yöntem yüksek risk taşıyordu. Bu sebeple hastamızın kalp damarlarını stent ile açtıktan sonra, TAVİ yöntemi ile aort kapak değişimi planladık. Hastamızı operasyondan bir gün önce hastaneyi yatırdık ve operasyondan 3 gün sonra taburcu ettik. Tedavi sonrası hastamızın klinik belirtileri hızla düzeldi ve toplam 4 günlük yatış sonrası taburcu edildi.”
“Açık cerrahiye alternatif tedavi yöntemi”
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Refik Emre Altekin, TAVİ (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu) yönteminin özellikle aort darlığı hastalarında uygun olduğunu belirtti. Prof. Dr. Altekin; başlangıçta yüksek riskli veya ameliyat olamayacak durumda olan hastalarda kullanılan bu yöntemin, gelişen teknoloji ile birlikte, uygulama yöntemlerinin pratikleşmesiyle günümüzde kullanma endikasyonun hızla genişlediğini belirtti. TAVİ’de kullanılan kalp kapağının yapısı açık kalp cerrahisinde kullanılan biyolojik kapaklar ile benzer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altekin, “Aslında TAVİ yönteminde uygulanan yöntem; normal açık kalp cerrahisi ile değiştirilen kapağın, anjiyografik yöntemle arteriyel yol kullanılarak, yüksek oranda genel anestezi ihtiyacı olmaksızın, göğüs kafesi açılmadan yapılan bir işlemdir. İşlem normalde ehil ellerde yapılırsa 60-90 dakika sürmektedir. İşlemden sonra ilk 24 saat yoğun bakım takibi ve operasyon sonrası 4-5 günde çoğu hasta taburcu edilebilmekte. Hastaların özel durumlarına göre bu süreçler değişiklik gösterebilir. Operasyon esnasında karşılaşılacak sorunlar kanama, felç, kalp pili gerektiren ritim bozuklukları gibi açık kalp cerrahisinde de görülebilen komplikasyonlar olmakla birlikte görülme ihtimali düşüktür” ifadelerini kullandı.
“Yaşlı, cerrahi olamayacak, yüksek riskli hastalarda hayat kurtarıyor”
Yöntemin yaşlı, cerrahi olamayacak yüksek riskli hastalarda hayat kurtardığını aktaran Prof. Dr. Altekin, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“TAVİ yönteminin son yıllarda kardiyoloji alanında gelişen tedavi yöntemleri arasında yaşam süresini ve kalitesini olumlu yönde etkileyen en etkili tedavi yöntemidir. TAVİ yöntemi doğal kapakların yanı sıra geçmişte biyolojik kalp kapağı takılan ve zamanla fonksiyonları bozulan kapakların tedavisinde de etkilidir.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, kapak hastalıklarının transkateter yöntemlerle tedavi edilmesi, açık kalp cerrahisinden kaçınan veya yapılması riskli olan hastalarda tedavi imkânı sağlamaktadır. Sonuç olarak; aort kapak darlığının tedavisinde TAVİ yöntemi genel anestezi ve açık kalp cerrahisi gerekmeksizin etkili bir şekilde tedavi edilirken, hızlı bir iyileşme sağlamaktadır. Özellikle tecrübeli hekimlerin ve ekiplerin bulunduğu hastanelerde uygulanan bu yöntem, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırmaktadır. TAVİ, herhangi bir nedenle açık kalp cerrahisi olamayan aort darlığı hastalarında tedavi imkânı sunmaktadır.”