Uzmanlar dünyada ve Türkiye’de sezaryen oranlarındaki yüksekliğe dikkat çekerken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Salman, “Maalesef tüm dünyada olduğu ülkemizde de sezaryen oranlarında bir artış var hem anne hem bebek için vajinal yolla yapılan doğum daha sağlıklı. İlk defa doğum yapacak olanlara tıbbi olarak uygunsa muhakkak vajinal doğum öneriyoruz, ilk doğumda sezaryen yapılmışsa genelde 2,3’üncü doğumlar da sezaryen oluyor. Sezaryen talebi olan hastalarımız da oluyor, desteğe ve eğitime ihtiyaç var. Tüm dünyada sezaryen oranlarının düşürülmesinin kadın, bebek sağlığı açısından önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryenle doğumun yüzde 10-15 oranlarında olmasını ‘kabul edilebilir’ bulurken Türkiye ve dünyada sezaryen oranlarının yüksekliği dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri 2022 Yıllığı’nda yer alan verilerde 2022’de hastanelerde gerçekleşen doğum oranının yüzde 97,3 olduğu, sezaryen ameliyatının canlı doğumlar içindeki oranının yüzde 60,1 ve primer sezaryen (annenin ilk sezaryen doğumu) ameliyatının canlı doğumlar içindeki oranının yüzde 31,1 olduğu yer almıştı. Uzmanlar sezaryenin bir ameliyat olduğunu, anne ve bebek sağlığını tehdit eden riskleri beraberinde getirdiğini belirterek anne adayının durumu tıbbi olarak uygunsa normal doğum tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Süleyman Salman da konuya ilişkin bilgi verdi. Prof. Dr. Süleyman Salman normal doğumun anne ve bebek sağlığı için en uygun yol olduğunu doğumun nasıl olacağına hekimin karar vermesi gerektiğini belirtti.
“Dünyada olduğu ülkemizde de sezaryen oranlarında bir artış var”
Kadınların tıbbi durumları elverdiği sürece normal doğumu tercih etmelerinin hem kendileri hem de bebekleri için daha sağlıklı olacağını aktaran Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Süleyman Salman, “Vajinal doğum biz kadın doğum hekimlerinin tercih ettiği yol çünkü hem anne hem bebek için vajinal yolla yapılan doğum daha sağlıklı. Hastalar daha çabuk ayağa kalkıyorlar, bebeklerle daha iyi ilgileniyorlar sonuçta ameliyat olmamış oluyorlar. Sezaryen bir ameliyat, karna kese yapılarak bebek çıkarıldığı için ameliyat ve iyileşme süreci en az 1 hafta sürmekte. Annenin bebekle ilgilenmesi vajinal doğuma göre daha zor, sezaryen olduğu zaman bebekten ayrı kalma ihtimali biraz daha fazla. Bir ameliyat olduğu için ameliyatın bütün komplikasyonlarını da içeriyor. Enfeksiyon, yara yeriyle ilgili sıkıntılar, bağırsakla ilgili problemler, idrar kesesi, idrar kanalıyla ilgili problemler bütün ameliyatlarda olduğu gibi sezaryen ameliyatında da komplikasyon olarak karşımıza çıkmakta. Bu tür komplikasyonları vajinal yolla yapılan doğumlarda daha az görmekteyiz. Dolayısıyla hem fizyolojik olan hem de hekimi uygun görmüşse, bir problem yoksa hastalar için her zaman vajinal doğumun olmasını öneriyoruz, sağlıklı olan da bu. Maalesef tüm dünyada olduğu ülkemizde de sezaryen oranlarında bir artış var, bunun birçok sebebi var. Gebelerin başından beri iyice eğitilmeleri, vajinal yolla doğum hakkında bilgilendirilmeleri belki bu oranların biraz azalmasını sağlayabilir” dedi.
“Desteğe ve eğitime ihtiyaç var”
İlk doğumun önemli olduğunu sezaryenle yapılması halinde sonraki doğumlarda da bu durumun sürebileceğini belirten Prof. Dr. Süleyman Salman sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk doğumda sezaryen yapılmışsa genelde 2’inci, 3’üncü doğumlar da sezaryen oluyor. İlk sezaryenden sonra normal doğum yapılabilir ancak bu hekimin muayenesi ve kararı sonucunda alınabilecek bir karar, bunu birçok faktör etkilemekte, o faktörlerin sezaryen sonrası normal doğum yapmak için uygun olması lazım. Ancak hasta daha önce 2 sezaryen olmuşsa o hastalara biz normal doğum önermiyoruz. Rahmin sezaryen yapılan bölgesinde kesilme, yırtılma dediğimiz şeyler olabilir, bunlar anne ve bebeğin sağlığı için risk oluşturmakta, bu anlamda ilk gebelikler bizim için çok önemli. İlk defa doğum yapacak olan kişilerin tıbbi olarak uygunsa muhakkak vajinal yolla doğum yapmalarını öneriyoruz, destekliyoruz. Bunun için de elimizden gelen her şeyi, her türlü tıbbi desteği veriyoruz. Sezaryen talebi olan hastalarımız da oluyor, tabi onların kararı saygı duymak lazım. Faydaları ve zararları hakkında detaylıca konuşup iyi bir eğitim verebilirsek çoğu zaman bunu yapıyoruz, fikirlerinden vazgeçebilirler. Gebeliğin başından itibaren desteğe ve eğitime ihtiyaç var, kliniğimizde gebe okulumuz var, duyuruyoruz, talep eden kişileri gebe okuluna alıyoruz. Süt ve emzirmeyle ilgili problemler kesinlikle vajinal doğumda daha az çünkü vajinal doğum sonrası bir ameliyat geçirmediği için hemen ayağa kalkıyor, bebeğiyle ilgileniyor, anne ile bebek arasındaki ilişki, ilk 24 saatte çok önemli, vajinal yolla doğum yapan hastalar da sezaryen olan kişilere de göre bunu daha iyi gerçekleştiriyor. İlk defa gebe kalan ve doğum yapacak olan kişilere önerim; vajinal yolla doğumu tercih etmeleri, bu konuyla ilgili hekimlerinden destek istemeleri, bilgi alışverişinde bulunmaları, bu konuyu araştırmaları. Tüm dünyada sezaryen oranlarının düşürülmesinin kadın, bebek sağlığı açısından önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.