MHP İstanbul milletvekili Feti Yıldız, “14. maddede belirsizlik var diyor. Yani dokunulmazlığın iki kıstasında biri suçsuzluk hali, diğeri de ‘soruşturması seçimden önce başlamış olan ve anayasanın 14.maddesindeki durumlar’ diyor. Bunu bir belirsizlik olarak yorumluyor ama eğer belirsiz dersek yani soruşturması seçimden önce başlamış terör örgütü üyelerini Meclis’e taşınır ve bunun önünde hiçbir engel kalmaz” dedi.
MHP İstanbul milletvekili Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında verdiği ikinci kararı değerlendirdi. Yıldız, Anayasa Mahkemesinin kararı hakkında, “Yani heyet aynı, dosya aynı, taraf aynı. Ne bekleyecektik. Yine ihlal kararı verdi. Ancak bu kararı nereye gönderecek, önemli olan o. Eğer 13. Ağır Ceza’ya gönderirse, 13. Ceza İstanbul, Yargıtay 3’e gönderir yine. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin aldığı karar da belli. Yani Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki bu meseleyi halletmemiz lazım. Hukuken bir çözüm bulunması lazım. Şimdilik söyleyeceğim bu. Kararı görmedim ama ihlal gerekçesi de aynıdır. Anayasa Mahkemesinin atladığı bize göre şu var. 14. Maddede belirsizlik var diyor. Yani dokunulmazlığın iki kıstasında biri suçsuzluk hali, diğeri de ‘soruşturması seçimden önce başlamış olan ve Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar’ diyor. Bunu bir belirsizlik olarak yorumluyor ama eğer belirsiz dersek yani soruşturması seçimden önce başlamış terör örgütü üyelerini Meclis’e taşınır ve bunun önünde hiçbir engel kalmaz” değerlendirmesinde bulundu.
14. maddedeki tarifin anayasa koyucunun bilinçli bir tercihi olduğunu kaydeden Yıldız, “Orada Ceza Kanunu’nun 302’den 320 maddesine kadar suçları tek tek sayıp cezalarını tek yazması mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir anayasada da böyle bir şey yok. Onun için gerekçesi, Anayasa Mahkemesi kararları evet bağlayıcıdır. Ancak Yargıtay kararları da bağlayıcıdır. Kesin hüküm. Ortada bir sorun var aslında. Bunun düzeltilmesi lazım. Anayasa Mahkemesinin kararlarının gerekçesi bana göre doğru değil. Doğru olmamasının sebebi de bu. Yani diyor ki belirsizlik var. Nasıl açıklayacağız belirsizliği? Tekrar etmek istemiyorum ama durum bu. 302’den 320’ye kadar olan devletin güvenliğine karşı suçlar, evet kanunla düzenlenir. Bu da Terörle Mücadele Kanunu’dur. Çok açık. Oraya bakıp görmeleri lazım” ifadelerini kullandı.