Obezite, Türkiye ve dünyanın en önemli sağlık sorunlarından olarak öne çıkarken uzmanlar, multidisipliner yaklaşımla kişilerin birçok açıdan değerlendirilmesinin ardından ameliyat kararı verilebileceğini belirtiyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Tedavi yaklaşımlarında kanıta dayalı bakmamız gerekiyor. Ameliyattan önce çeşitli değerlendirmeler yapılması, hastaların en az bir 6 ay endokrin disiplininde takip edilmesi gerekir. Yapılması gereken obezite cerrahisine tek hekimin karar vermediği, multidisipliner yaklaşım. Ameliyatlar yapılırken de kriterler belli, hangi hastalar bu kriterleri taşıyorsa o hastalara ameliyat yapılmalı. Yoksa ciddi sağlık sorunları çıkabileceğini de unutmamaları gerekir” dedi.
Türkiye ve dünyada obezite giderek artan bir sorun olarak öne çıkarken uzmanlar her fırsatta kilo alımına dikkat edilmesi konusunda uyarıyor. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen vatandaşların kimi zaman geçirdikleri operasyonlar sonrası çeşitli komplikasyonlar hatta ölüme giden süreçler yaşadıkları ifade ediliyor. Uzmanlar, ameliyat öncesi diyet, spor gibi süreçlerden geçilmesi, multidisipliner yaklaşımlarla kişinin değerlendirilmesinin ardından ameliyat kararı verilebileceğini belirtiyor. Bu çerçevede İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen ve Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kağan Zengin önemli açıklamalarda bulundu.
“Tedavi yaklaşımlarında kanıta dayalı bakılması gerekiyor”
Obezitenin birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini aktaran İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Ölüme yol açan önlenebilir sorunlarda birinci sırada sigaraysa, ikinci sırada obezite gelmekte. Ciddi bir sağlık sorunu birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Hayatı kısaltan, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık ama tedavi yaklaşımlarında da kanıta dayalı, tıptan ayrılınmaması gereken bir hastalık olarak bakmamız gerekiyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de obezite giderek artıyor. Haftanın 4 ya da 5 gün tempolu yürüyüş, postacı yürüyüşü dediğimiz şekli önerebiliriz. Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz daha sonra tabi ki obeziteyle mücadelede hastalığa yol açan, metabolizmayı yavaşlatan başka bir hastalık var mı yok mu araştırılması gerekiyor. Ondan sonra da dengeli beslenme, düzenli egzersiz, obezite tedavisinde kullandığımız birtakım ilaçlar da var. Ama bazen morbit obez dediğimiz hastalarda bariatrik cerrahi de tercih ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Tek hekimin karar vermediği, multidisipliner yaklaşım gerekir”
Obezitede birçok branşta incelemelerin yapıldığını, bunların sonucuna göre uzman isimlerin ameliyat gerekliliği olup olmadığını ifade ettiğini söyleyen Prof. Dr. Sait Gönen, “Kimlerde tercih ediyoruz; beden kitle indeksi 40’ın üzerinde ise, 35’in üzerinde ama aynı zamanda hastada diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi var ise bunlarda da öneriyoruz. Bunun dışında bu tedaviden önce de hastaların en az bir 6 ay endokrin disiplininde takip edilmesi, yaşam tarzı disiplini ve dengeli beslenme ile sonucun görülmesi gerekiyor. Ameliyata vermek için bile bu takip çok önemli onun için de ameliyattan önce bütün bunların yapılmış olmasında fayda var. Yapılması gereken obezite cerrahisine multidisipliner yaklaşım, tek hekimin karar vermediği, cerrahın, endokrinoloğun, diyet uzmanı bazen psikiyatristin olduğu bir konseyin karar vermesi ve bu karardan sonra bu ameliyatların yapılıyor olması doğru yaklaşım, bu ameliyatlar yapılırken de kriterler belli. Hangi hastalar bu kriterleri taşıyorsa o hastalara o ameliyat yapılmalı. O hastalarda bile en az 6 ay bir endokrin kliniği tarafından bu hastalar takip edildikten sonra ameliyata verilmeli. Ciddi sağlık sorunlarının çıkabileceğini de unutmamaları gerekir. Bu vakaların bir kısmı bir süre sonra tekrar aynı ameliyatı olmak zorunda da kalabilirler. Onun için seçilmiş merkezlerde bu ameliyatların yapılması gerekir” diye konuştu.
“Değerlendirmeler gerekiyor, hastaları direkt ameliyat edemiyoruz”
Obeziteye yönelik işlemlerin ’Hemen olayım, bitsin’ şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kağan Zengin, “Vatandaşlar bir an önce ‘işim hallolsun, zayıflayayım’ diye geliyor, dünyada da genel cerrahlar açısından da hastalar açısından da obezite cerrahisine büyük bir ilgi var. Bu işi yapan genel cerrahi uzmanlarının sayısı, yapılan ameliyatların sayısı giderek artmaktadır. Hastalar maddi kaygılar nedeniyle daha ucuz, daha az para vereceği insanlara ameliyat olmak istiyorlar. Ehil olmayan kişilerin bu operasyonları yapması tabi komplikasyon oranlarını arttıran, ölüm oranını artıran şeylerden birisi. Normalde bu hastaların belirli bir süre bir dahiliye hekimi, psikiyatri, göğüs hastalıkları uzmanı ve diyetisyen tarafından değerlendirilmesi şartı lazım. Belirli bir süre, diyet, egzersiz veya ilaç tedavisini uyguladıktan sonra bu insanlar ameliyat olabiliyorlar. Biz direkt hastaları ameliyat edemiyoruz” dedi.