Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Ukrayna tarafının askerlerinin cesetlerini kabul etmesi gerekir. Bu aşama tamamlandıktan sonra üçüncü tur müzakereleri yapmaya hazırız. Yer ve zamanı kararlaştırmak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bu süreci destekleme konusundaki tutumunu koruduğunu umuyorum. Kendisine bunun için çok teşekkür ediyoruz. Böyle bir toplantıyı İstanbul’da yapmaya hazırız” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus’un başkenti Minsk’te düzenlenen Avrasya Ekonomik Birliği Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi. Zirvenin sonuçlarına ilişkin konuşan Putin, “Elde edilen sonuçlardan memnunuz, belli başlı bazı değerlendirmeleri yaptık. Belarus Devlet Başkanı’nın (Alexander Lukaşenko) da söylediği gibi, mevcut yıla kadar hesaplanmış olan kalkınma stratejimizin sonuna yaklaşıyoruz. Bundan sonra ortak çalışmalarımızı nasıl sürdüreceğimiz üzerine düşünüyoruz. Ancak genel olarak, elde edilen sonuçların bizi memnun etmemesi mümkün değil. Hepimizi memnun ediyor. Çünkü ekonomilerin etkinliğinin en önemli bütüncül göstergesi ekonomik büyüme hızıdır. Bizim Avrasya Ekonomik Birliği’nde büyüme hızı, dünya ortalamasından daha yüksek. Dünya büyümesi, bilindiği gibi, yüzde 3,3. Avrasya Ekonomik Birliği’nde ise yüzde 4’ten fazla, çok daha fazla” dedi.
Ukrayna ile yapılan müzakerelere değinen Rusya Devlet Başkanı Putin, “Müzakerelerle ilgili olarak, beklendiği gibi, hiç beklenmedik bir şey olmadı. Size beklenmedik bir şey söylemeyeceğim. Bunlar tamamen zıt iki memorandum, ancak müzakereler yakınlaşma yolları aramak için düzenlenir ve yapılır. Zıt olmaları da bana göre şaşırtıcı bir durum değil. Detaylandırmak istemem çünkü müzakereleri önceden yorumlamanın gereksiz, hatta zararlı olduğunu düşünüyorum. Bizim önerdiğimiz insani girişim sonrasında, yani hayatını kaybeden askerlerin cesetlerinin teslim edilmesiyle ilgili olarak, temasların devam edeceği konusunda anlaştık. Şimdiye kadar 6 binden fazla cesedi teslim ettik ve yaklaşık 3 bin cesedi daha vermeye hazırız, ancak mesele Ukrayna tarafındadır; onların hayatını kaybeden askerlerinin cesetlerini kabul etmesi gerekir” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a çok teşekkür ediyoruz”
Ukrayna tarafı ile müzakerelerin üçüncü turuna ilişkin açıklama yapan Vladimir Putin, “Bu aşama tamamlandıktan sonra üçüncü tur müzakereleri yapmayı kararlaştırdık. Genel olarak buna hazırız. Yer ve zamanı kararlaştırmak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bu süreci destekleme konusundaki tutumunu koruduğunu umuyorum. Kendisine bunun için çok teşekkür ediyoruz. Böyle bir toplantıyı İstanbul’da yapmaya hazırız. Ancak ne zaman olacağına, iki tarafın müzakere gruplarının liderleri karar verecek. Bu liderler sürekli iletişim halinde, operasyonel olarak birbirleriyle temas halindeler, sürekli telefon görüşmeleri yapıyorlar ve bence bu gayet iyi bir durum. Şu anda bir sonraki toplantının zamanını belirlemek için karşılıklı olarak görüşüyorlar. Konu ne olacak? Bana göre, konunun her iki tarafın memorandumlarının tartışılması olması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Sözde Batı topluluğu, her şeyi alt üst ediyor”
Basın toplantısında Batı ülkelerine de değinen Putin, “Öncelikle, sözde Batı topluluğu, her şeyi alt üst ediyor. Neden? Çünkü hem askeri harcamaların artışı hem de sizin az önce söylediğiniz militarist coşku, tamamı tek bir tez üzerine kurulu: Rusya’nın saldırganlığı. Oysa her şey tam tersi. Şu anda tüm bu tartışmaların kesim noktası 2022 yılı, özel askeri operasyonun başlangıcıdır. Peki biz, hepimiz bu özel askeri operasyona nasıl geldik, kimse bundan söz etmiyor. Her şey nasıl başladı? NATO’nun doğuya genişlememesi konusunda biz kaba tabirle kandırıldık, halkımızın dediği gibi kazıklandık. Çünkü tüm dünya biliyor ki Rusya’ya şöyle bir söz verilmişti: NATO doğuya bir inç bile ilerlemeyecek. Sonra bir genişleme dalgası diğerinin ardından geldi. Biz hep ne diyorduk? Bir ülkenin veya bir grup ülkenin güvenliği, diğerinin güvenliği pahasına sağlanamaz ve bu, tüm tarafların kabul ettiği uluslararası belgelerde yazılıdır. Peki uygulamada ne oldu? Bir genişleme diğerinin ardından geldi. Ve bize sürekli şunu söylediler: ‘Bundan korkmamalısınız, size tehdit oluşturmaz’. Biz ‘Bu bizim için bir tehdit oluşturuyor’ dediğimizde ne cevap aldık? Hiçbir şey. Sadece görüşümüzle beraber bizi uzaklaştırdılar ve kimse bu görüşe önem vermedi, vermek de istemedi” şeklinde konuştu.
“Kolektif Batı, Rusya’ya karşı bir mücadele aracı olarak terörizmi destekledi”
Rus lider, neyin tehdit oluşturup oluşturmadığını iyi bildiklerini vurgulayarak, “Kendi güvenlik seviyemizi ve bir taraftan ya da diğer taraftan bize yaklaşabilecek tehdit derecesini belirlemek bizim hakkımızdır. Ancak kimse bizi dinlemedi ve herkes bu yönde ilerledi. Bu agresif bir davranış değil mi? İşte bu, Batı’nın dikkat etmek istemediği agresif davranıştır. Aynı şey bizim ülkemizde de oldu; kolektif Batı, ülkemizdeki ayrılıkçılığı ve Rusya’ya karşı bir mücadele aracı olarak terörizmi destekledi. Rusya’da faaliyet gösteren DAEŞ’e, Moskova’daki patlamalara ve son zamanlarda olan her şeye kimse dikkat etmek istemedi. Buna kimse ilgi göstermiyor. Eğer bu Rusya’ya karşıysa her şey yolunda demektir. Biz bunu görmedik mi sanki? Orada herkes bunu gayet iyi görüyor ve anlıyor ama başka şeylerden bahsediyorlar, bizim saldırganlığımızdan söz ediyorlar. Kendinize bakın. Bizde güzel bir söz vardır: Başkasının gözündeki çöpü görürler, kendi gözlerindeki kütüğü görmek istemezler. Ve ne oluyor? Rusya’nın sözde hayali saldırganlığı üzerine kurulu bu retorik ortamında silahlanmanın gerekliliği konuşulmaya başlıyor. İstiyorsanız silahlanın. Hadi bu harcamaların, bu silahlanmanın yapısına bakalım. İlk kısmı söyledim, Rusya’nın saldırganlığına yapılan atfın tamamen asılsız olduğunu düşünüyoruz. Saldırgan olan biz değiliz, bu sözde kolektif Batı’dır” dedi.
“Birkaç gün içinde darbe yaptılar, desteklediler, bunun için para ödediler”
Ukrayna’da Batı destekli darbe olduğunu söyleyen Putin, “Önce geldiler, Devlet Başkanı, Devlet Başkanlığı makamı ve muhalefet arasında garantiler imzaladılar, sonra birkaç gün içinde darbe yaptılar, desteklediler, bunun için para ödediler, bunu kamuoyuna itiraf ettiler. Sonra da Rusya’nın saldırgan davrandığını söylemeye başladılar. Bu da nedir? Kendileri mi aptal yoksa bizi mi aptal sanıyorlar? Sonra, hepimizin bildiği gibi, Donbas’ta 8 yıl boyunca neler oldu. Sekiz yıl boyunca esasen sivil halka karşı kanlı bir savaş sürdü. Ve biz 8 yıl boyunca bu sorunu barışçıl yollardan çözmek için anlaşmaya çalıştık. Bizi kandırdılar, bunu kamuoyuna da itiraf ettiler. Hem eski Almanya Başbakanı hem de eski Fransa Cumhurbaşkanı açıkça söylediler ki Minsk Anlaşmaları’nı yerine getirmeyi düşünmüyorlardı; hepsini sadece Ukrayna rejimini silahlandırmak için imzaladılar. Ve sekiz yıl boyunca bu ilan edilmemiş savaşı yürüttüler” diye konuştu.
“Askeri harcamalarını artırmak istiyorlarsa, artırabilirler”
Savaşa son vermek amacıyla BM tüzüğüne tamamen uygun olarak Silahlı Kuvvetleri kullanmak zorunda kaldıklarını belirten Putin, “Tek taraflı bu oyun sona erdi. Askeri harcamalarını artırmak istiyorlarsa, artırabilirler. Ama bu da onların saldırganlığını gösterir. Şu anda siyasi benzetmeler yapmak istemiyorum, çünkü çatışmanın nedenleri tamamen farklı. Ama sadece finansal ve ekonomik açıdan bakarsak, örneğin ABD’nin yürüttüğü Kore Savaşı sırasında bütçelerinin yüzde 14’ünü harcıyorlardı. Ve Vietnam Savaşı sırasında ise yüzde 10’unu. Tabii ki, bu sorunları esas olarak yüksek gelirli kişilerden alınan vergilerin artırılmasıyla çözüyorlardı. İlk durumda makroekonomiye dikkat edilmezken, ikinci durumda daha sağduyulu bir yaklaşım vardı. Ama biz sağlıklı bir makroekonomi için mücadele ediyoruz. Şimdi harcamalara ilişkin olarak. yüzde 6,3 çok mu az mı? Rusya’nın GSYİH’sinin yüzde 6,3’ü savunma ihtiyaçları için. Rusya’nın GSYİH’sinin yüzde 6,3’ü savunma ihtiyaçları için. Bu 13,5 trilyon (6,8 trilyon lira) ruble demek. Ve toplam GSYİH’mız 223 trilyon ruble(113,4 trilyon lira). Batı ülkelerinde ne oluyor? Bizi sürekli gömüyorlar. Kendileri orada yakında ölecekler. Ama bizi sürekli, durmadan gömüyorlar. Bizde geçen yıl ekonomik büyüme yüzde 4,3, ondan önceki yılda ise yüzde 4,1 oldu. Euro Bölgesi’nde büyüme yüzde 0,9. Avrupa’nın önde gelen ekonomilerinde, sanayi gelişim merkezlerinde, Almanya ve Fransa’da ise her şey resesyon sınırında dengede” ifadelerini kullandı.
“Eğer her şeyimiz dağılıyorsa, NATO’ya nasıl saldırmayı planlıyoruz”
Yakında Rusya’nın stratejik bir yenilgiye uğrayacağının konuşulduğuna değinen Vladimir Putin, “Aynı zamanda NATO ülkelerine saldırmayı planladığımız da dile getiriliyor. Mantık nerede? Eğer her şeyimiz dağılıyorsa, NATO’ya nasıl saldırmayı planlıyoruz? Saçmalıyorlar, kendileri kesinlikle buna inanmıyor, ama kendi halkını buna inandırmaya çalışıyorlar ki insanlardan sosyal alandaki ağır mali yükü kabul etmeleri için daha fazla para çıkarabilsinler. Bu arada biz bu trilyonları büyük ölçüde neye harcıyoruz? Savunma sanayimizi, kendimizi, sevdiklerimizi ve ailemizi desteklemeye. Peki onlar kendi yüzde 5’lerini neye harcayacaklar? ABD’den alışverişe ve onların savunma sanayisini desteklemeye. Bu bizim meselemiz değil, onların. İstiyorlarsa yapsınlar” şeklinde konuştu.
Savunma harcamalarını kısmayı planladıklarını söyleyen Putin, “Önümüzdeki yıl, ondan sonraki yıl ve yakın 3 yıllık dönemde bunu planlıyoruz. Şu anda Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında kesin anlaşma yok ama genel olarak herkes bu yönde düşünüyor. Avrupa ise savunma harcamalarını nasıl artıracağını düşünüyor. Peki kim agresif eylemlere hazırlanıyor, biz mi yoksa onlar mı? Bu yüzden onların artıracaklarıyla ilgili tüm söylemleri, artırsınlar. Ama bu durum güvenlik alanında onların işini iyileştirmeyecek, ekonomi ve sosyal alanda ise sürekli kötüleştirecek” dedi.
“Ne kadar çok yaptırım olursa, bu yaptırımları uygulayanlar için o kadar kötü olur”
Rusya’ya uygulanan yaptırımlara ilişkin bir soruya cevap veren Vladimir Putin, “Ne kadar çok yaptırım olursa, bu yaptırımları uygulayanlar için o kadar kötü olur. Bu Fransa için de geçerli, genel olarak Avrupa ekonomisi için de. Çünkü istatistiklere bakılırsa, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımı artmış: Avrupa daha fazla almaya başlamış. Bugün orada ne kadar, bin metreküp başına 400’ün biraz üzerinde euro mu? Şu anda petrol fiyatı biraz düştü, ama biraz değil, 75’ten 65 veya 66’ya, şu anda orada ne kadar, sürekli dalgalanıyor. Dünyada tüketilen petrol ve petrol ürünlerinin hacmi, ekonominin kendisinin büyümesiyle artıyor, bundan kaçış yok, hacimler artıyor, ancak üretim sadece “OPEC plus” çerçevesinde anlaştığımız miktarda artıyor ve bu, özellikle yazın artan talep için hesaplanmış. Anlıyor musunuz, burada Avrupa ekonomisine yarar sağlayacak bir şey göremiyorum” diye konuştu.
“Amerika Birleşik Devletleri Başkanına büyük bir saygı duyuyorum”
ABD Başkanı Donald Trump ile ilişkisine yönelik konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, “Mevcut Amerika Birleşik Devletleri Başkanına büyük bir saygı duyuyorum. İktidara ve Beyaz Saray’a dönüş süreci çok zor, karmaşık ve tehlikeli geçti, bunu hepimiz iyi biliyoruz, hatta hayatına yönelik suikast girişimleri geçirdi, hem de birden fazla. O cesur bir insan, bu açıkça ortada. Ülkesi içinde yaptıkları, Orta Doğu’daki durumla ilgili olarak yürüttüğü faaliyetler ve Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çabaları, bunların hepsini elbette çok takdir ediyoruz. Bunu daha önce de söylemiştim, şimdi kamuoyu önünde bir kez daha ifade etmek istiyorum: Başkan Trump’ın Ukrayna meselesinin çözümüne gerçekten içtenlikle gayret ettiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Başkan Trump sayesinde, Rusya ile ABD arasındaki ilişkiler en azından bazı alanlarda dengelenmeye başlıyor”
Trump ile yüz yüze görüşme ihtimaline yönelik açıklama yapan Putin, “Ben her zaman temaslara, görüşmelere açığım. Sayın Trump’ın da olası bir görüşme hakkında konuştuğunu biliyorum. Ben de onun gibi düşünüyorum: Bu tür görüşmeler hazırlanmalı ve sonuç olarak iş birliğinde bazı yeni aşamalara ulaşmalıyız. Genel olarak, Başkan Trump sayesinde, Rusya ile ABD arasındaki ilişkiler en azından bazı alanlarda dengelenmeye başlıyor. Diplomatik ilişkiler alanında her şey çözülmüş değil, ama ilk adımlar atıldı ve ilerlemeye devam ediyoruz. Temel kurumlar arasında, Rusya ile ABD Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat servisleri arasında iş düzeyinde temas kurulmuş durumda. Çünkü, örneğin terörle mücadele gibi bir alan bizim için her koşulda önemlidir. Ayrıca bazı diğer kurumlar üzerinden de temaslarımız sürüyor” şeklinde konuştu.
Ekonomik iş birliği alanında da temasların iyi gittiğini belirten Putin, “ABD iş dünyası geri dönme isteği gösteriyor, çaba harcıyor ve bize, piyasamıza geri dönmek istediklerine dair sinyaller gönderiyor. Biz bunu memnuniyetle karşılayacağız. Tüm bunların adım adım hazırlanması gerekiyor. Genel olarak böyle bir görüşme gayet mümkün ve biz bunu memnuniyetle hazırlayacağız” dedi.