Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hicri yeni yılın 1447’nci yıl dönümünün insanlık için barış, huzur ve berekete vesile olmasını temenni etti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Hicri yeni yılın 1447’nci yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, hicretin yeni bir insan, toplum ve medeniyet inşa etme ideali olduğunu belirterek, Hicri 1447 yılının insanlık için barış, huzur ve berekete vesile olmasını temenni etti. Erbaş, zamanın eşsiz bir nimet ve kıymetli bir emanet olduğunu belirterek, “Cenab-ı Mevla, Kur’an’da zamana yemin ederek bu eşsiz nimetin telafi edilemez kıymetine dikkat çekmektedir. Takvimlerin yeni bir yılı gösterdiği bu günler, bizlere, zamanın anlam ve önemi üzerine yeniden düşünme, onu doğru algılayıp etkili planlamak suretiyle en güzel şekilde değerlendirme fırsatı sunmaktadır. Zamana dair bir bilinç oluşturarak geçmişten ders alıp daha güzel bir gelecek inşa etme ufku kazandırmaktadır” dedi.
İdrak edilen hicri yılın, İslam tarihinin dönüm noktalarından olan hicret olayını hatırlattığını aktaran Eroğlu, “Sebep ve sonuçları bakımından insanlığın talihini ve tarihin seyrini değiştiren hicret, karanlık bir çağı vahyin nuruyla aydınlatan yeni bir başlangıcın adıdır. İslam’ın ilke ve değerlerini yaşama ve yaşatma uğruna sergilenen büyük bir fedakarlığın adıdır. Nitekim bundan bin 447 yıl önce, müşriklerin akıl almaz zulüm, işkence ve eziyetlerine maruz kalan Resul-i Ekrem (sallallâhu aleyhi vesellem) ve ona tabi olan ilk Müslümanlar, kendilerine hayat hakkı tanınmayan Mekke’deki bütün varlıklarından vazgeçerek umuda doğru yol almışlardır. Tevhit inancı ekseninde yeni bir dünya kurma ve adaleti ayakta tutma uğrunda verdikleri varoluş mücadelesini hicretle yeni bir boyuta taşımışlardır” ifadelerini kullandı.
Hicret hadisesinin, Müslümanların Allah’a teslimiyetinin, Peygambere(sallallâhu aleyhi vesellem) sadakatinin ve İslam üzere yaşama azminin en büyük göstergesi olduğunu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti:
“Onların hicretinin özünde yeni bir insan, toplum ve medeniyet inşa etme ideali vardır. Bu büyük ideal uğrunda ortaya koydukları azim ve kararlılık, kısa sürede Yesrib’i Medine’ye dönüştürmüş ve orada adaletin, merhametin, insan onurunun, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı eşsiz bir medeniyet inşa etmiştir. Dolayısıyla hicri takvime başlangıç kabul edilen bu büyük hadiseyi bu perspektiften okumak ve anlamak, bugün yeryüzünü kuşatan kötülüklerle mücadele noktasında bizlere azim ve kararlılık aşılayacak, daha güzel bir gelecek inşa etme hususunda yeni ufuklar açacaktır.”