İzmir Ticaret Odası 70. Mimarlık Meslek Komitesi’nin, sektörde oluşan mimar-iç mimar ayrımına ilişkin yaptığı açıklamada, “Mimarlık meslek alanına yönelik olası daraltıcı yorum ve uygulamalara karşı, yasal temelde ve saygı çerçevesinde kararlı duruşumuzu koruyacağımızı kamuoyuna bildiririz. Mimarlık bir bütündür. Ve bu bütünlüğün korunması, tüm paydaşların ortak sorumluluğudur.” denildi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan ev sahipliğinde, TMMOB İçmimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Burcu Yazgan, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Yıldırım, İçmimarlar Odası ile Mimarlar Odası İzmir Şubeleri Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya gelen İzmir Ticaret Odası 70. Mimarlık Meslek Komitesi, sektörde oluşan mimar-iç mimar ayrımına ilişkin bir açıklama yayınladı.
Komite tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Mimarlık mesleği, yalnızca bir yapının dış formunun tasarımı değildir; çevrenin, iklimin, kentin, iç mekanın ve kullanıcı konforunun bileşkesinde farklı ölçekleri kapsayan bir disiplindir. Tanımladığımız bu mesleki alan, fiilen verdiğimiz hizmetleri tanımlar ve meşruiyetini 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun başta olmak üzere, yürürlükteki mevzuattan alır. Yapıların iç mekân tasarımı, mimarlık eğitiminin vazgeçilmez bir parçasıdır ve mimari proje kapsamında mimarların yasal sorumluluğundadır. Ruhsat projelerinde, yapıların sadece dış kabukları değil, planlama, dolaşım, fonksiyon, sabit donatılar gibi iç mekân kurgusu da mimarın sorumluluk alanına dahildir. Hiçbir yapı işlev, donatı, mobilya düşünülmeden tasarlanamayacağı gibi ince yapıya ait malzemeler ve inşai detaylar tasarlanmadan projelendirilemez. Bununla birlikte, iç mimarlık disiplini de yapı sektörünün önemli bir parçasıdır ve belirli uzmanlık alanlarında değerli katkılar sunmaktadır. Sektörde, mimar ve iç mimarın birlikte ürettiği projelerden doğan kalite ve bütünlük, hepimizin ortak değeridir. Ne var ki, bazı söylemlerde mimarlık mesleğinin iç mekândan dışlanması yönünde bir eğilim gözlemlenmektedir. Bu durumun yalnızca mimarları değil, sektörün ortak üretim kültürünü de zedeleyebileceği kanaatindeyiz. Üstelik, iç mimarlık öğrencilerinin mimarlık ofislerinde staj yapması gibi yıllardır süregelen uygulamalarla çelişen bu yaklaşım, eğitim ve uygulama alanında tutarsızlıklar yaratmaktadır. Tasarım; iş birliğiyle, saygıyla ve yetkinlikle yapılır. Alanları ayırmak değil, birlikte üretmek gerekir. Ancak bu birliktelik, her mesleğin kendi yasal yetki ve sorumluluğuna duyulan karşılıklı saygı ile mümkündür. Bu bağlamda; mimarlık meslek alanına yönelik olası daraltıcı yorum ve uygulamalara karşı, yasal temelde ve saygı çerçevesinde kararlı duruşumuzu koruyacağımızı kamuoyuna bildiririz. Mimarlık bir bütündür. Ve bu bütünlüğün korunması, tüm paydaşların ortak sorumluluğudur.”
