Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır. Kadınların siyasi, ekonomik ve akademik liderlik pozisyonlarındaki temsil oranları ise ciddi anlamda yetersizdir” dedi.
TÜRMOB Genel Başkanı Kartaloğlu, 5 Aralık Kadın Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, TÜRMOB olarak kadınların toplumsal hayatta hak ettikleri yere gelmesi için üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde olduklarını kaydetti. 5 Aralık‘ın yalnızca Dünya Kadın Hakları Günü olarak değil, aynı zamanda Türk kadını için büyük bir dönüm noktasını simgelemekte olduğunu ifade eden Kartaloğlu, şunları kaydetti:
“Bu yıl Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90. yılını büyük bir saygıyla kutluyoruz. 5 Aralık 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu devrim, Türk kadınına sadece siyasal hayatta söz sahibi olma imkanı sunmakla kalmamış, kadının toplumsal yaşamın her alanında hak ettiği yeri alması için güçlü bir zemin hazırlamıştır. Türk kadını, bu hakka birçok Avrupa ülkesindeki kadınlardan önce kavuşmuş, bu durum Türkiye’nin çağdaşlaşma ve toplumsal eşitlik yolundaki öncülüğünü tüm dünyaya göstermiştir. Atatürk, ’Dünyada her şey kadının eseridir’ diyerek kadınların toplumsal yaşamda oynadığı vazgeçilmez rolü ve bu rolün insanlığın gelişimindeki temel önemini vurgulamıştır. Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmesi, bu inancın bir göstergesi olduğu gibi; kadın hakları mücadelesinde tüm dünyaya ilham veren bir adımdır. Bugün 5 Aralık’ta bu tarihi mirası onurlandırmak, kadınların kazanımlarını koruma ve daha ileriye taşıma mücadelesine olan bağlılığımızı yeniden hatırlatmaktadır. Kadınlar, sadece bir gün değil, her gün ekonomik kalkınmanın ve toplumsal dayanışmanın temel taşıdır. Ancak bugün hem ülkemizde hem de dünyada kadınların büyük engellerle mücadele ettiğini unutmamalıyız.”
“Türkiye’de kadın istihdam oranı yüzde 30 seviyesindedir”
Türkiye’de kadın istihdam oranının yüzde 30 seviyesinde olduğunu ve bu oranın erkeklerin yarısından az olduğunu kaydeden Kartaloğlu, “Dünya genelinde kadınlar, erkeklerden yüzde 23 daha az maaş almakta ve ev içi ücretsiz emeğin büyük bir yükünü taşımaktadır. Kadınların siyasi, ekonomik ve akademik liderlik pozisyonlarındaki temsil oranları ise ciddi anlamda yetersizdir” dedi.
Kartaloğlu, kadına yönelik şiddet ve kadın haklarının geri plana atılmasına yönelik girişimlerin Türkiye’de ve dünyada kaygı verici bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, “Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadınların temel haklarının savunulmasında ciddi bir eksiklik oluşturmuştur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddet vakalarında artış yaşanması, bu konuda acil adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin korunması ve etkili bir şekilde uygulanması hayati bir öneme sahiptir” diye konuştu.
“Kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılmasının önüne geçmek artık ertelenemez bir zorunluluktur”
Kadınların iş gücüne katılımını artırmak, kayıt dışı çalışmayı engellemek ve eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için sosyal politikalar geliştirilmesinin gerekli olduğunu kaydeden Kartaloğlu, şöyle devam etti:
“Kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılmasının önüne geçmek, erken yaşta evliliklerle mücadele etmek artık ertelenemez bir zorunluluktur. Toplumsal sorumluluğumuzun bilinciyle ve bir meslek örgütü olarak son yıllarda özellikle kadın meslek mensuplarımızın sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla çalıştaylar düzenlemeye, projeler geliştirmeye ve bu konuda yoğunlaşmaya devam ediyoruz. Kadınların kariyer yollarında karşılaştıkları engellerin kaldırılması ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, sadece bir hedef değil, demokrasinin, insan haklarının ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Kadın Hakları Günü’nde bir kez daha hatırlatıyoruz: Kadınların haklarına sahip çıkmak, eşit bir geleceği birlikte inşa etmek demektir. Gelin bu mücadelede daha güçlü bir dayanışma için bir araya gelelim. Eşit bir dünya mümkün, yeter ki inanalım ve birlikte harekete geçelim.”