Kışın konforlu bir ısınma imkanı sunan kalorifer sistemi, sağladığı bu konforun yanında bazı dezavantajları da barındırıyor. Kaloriferlerin havayı kurutarak bazı solunum yolu rahatsızlıklarını artırdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Merih Kalamanoğlu Balcı, doğru bilinen yanlışları anlattı. Çamaşırların kalorifer petekleri üzerinde kurutulmaması gerektiğini söyleyen Balcı, hava nemlendirici cihazlarla ilgili de uyarıda bulundu.
Tüm yurtta kış, kendini iyice hissettirmeye başladı. Havaların iyice soğumasıyla konut ve iş yerleri gibi birçok yerde kaloriferler de devreye girdi. Ancak kalorifer kullanımı, bulunduğu ortamda nem oranını düşürmesi ve havayı kurutması nedeniyle sağlık açısından bazı olumsuzluklara neden olabiliyor. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Merih Kalamanoğlu Balcı, bu olumsuzlukları şöyle anlattı:
“Kalorifer yaşam konforumuzu artırıyor ancak bazı olumsuz etkileri de var. Bunlardan kaçınmak gerekir. Bunlardan birincisi kuru hava: Yüksek sıcaklıklar, ortamın nem oranını düşürüyor ve havanın kurumasına neden oluyor. Bu da burun mukozamızın, gözlerimizin ve tüm hava yollarımızın kurumasına neden oluyor. Fizyolojik olarak solunum yollarında bir mukus üretimi var ve bu dış ortamlardaki zararlı partiküllerin temizlenmesi için çok önemli. Ancak nem oranı düşük olduğu zaman bu çalışma sistemi bozuluyor. Dolayısıyla hava yollarında daralmaya neden oluyor ve alerjik riniti olan kişilerin şikayetleri artıyor. Hava yollarının daralması astım, KOAH gibi hastalığı olan kişilerde solunum şikayetlerinin artmasına neden oluyor. Boğazda gıcık hissi, sürekli öksürme, nefes darlığı gibi şikayetleri arıtabiliyor. Kaloriferli ortamlar, alerjenlerin ortamda birikmesi ve alerjenler ile polenlerin havada kalması nedeniyle daha fazla alerjen maruziyetine neden oluyor.”
“Nemlendirici cihazlar ya da su dolu kaplar kullanın”
“Kaloriferli ortam ısısının gün içerisinde 20-22 derece arasında olması gerekiyor. Bunu bir termostat ya da ısı ölçerle takip etmek gerekir. Gece uyku sırasında ise 18 derece daha kaliteli bir uyku sağlar. Vücut daha rahat dinlenir ve hava yollarımızın kurumasına engel olur” diyen Prof. Dr. Balcı, ortamı nemli tutmak için yapılması gerekenleri anlattı. Kalamanoğlu Balcı, “Eğer ortamdaki hava kuruysa nem ölçerlerle yüzde 40-60 arası olacak şekilde nem oranının dengelenmesi gerekir. Bunu yapmak için neler yapabiliriz? Örneğin kalorifer peteklerine su dolu kaplar asılabilir. Ortama bir kap içerisinde temiz su konularak nem dengesi sağlanabilir. Bunlar yetersiz oluyorsa nemlendirici cihazlar kullanılır, faydası da olur. Ancak dikkatli kullanmak lazım. Bu cihazların günlük temizliklerinin yapılması lazım. Filtre temizlikleri ve bakımları yapılmazsa bir takım küf ve bakterilerin artışına neden olur. Bu da ortama küf ve bakteri yayılmasına sebep olarak solunum şikayetlerini artırabilir” dedi.
Prof. Dr. Merih Kalamanoğlu Balcı, hem su dolu kaplara hem de nemlendirme cihazlarına ortama güzel bir koku yayması için konulan ürünlerin de kesinlikle kullanılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Çünkü kimyasal maddeler daha fazla irritasyona neden oluyor” dedi.
“Kullanılan kokular, solunum yollarını etkiliyor”
En çok yapılan yanlışlardan birinin de kalorifer peteklerinin üzerine kurutma amaçlı çamaşır asılması olduğunu belirten Prof. Dr. Kalamanoğlu Balcı, “Doğru bilinen bir yanlış da peteklerin üstüne su kabı değil de çamaşır asılması. O çamaşırın içerisindeki deterjan ve kimyasalların kururken ortama yaydıkları koku, hava kalitesini bozar. Bu açıdan dikkat etmek gerekiyor. Keskin kokular, toz, solunum yolu hassasiyeti olan kişilerin şikayetlerini artırıp tetikleyici faktörlerdir. Bu nedenle bunlardan uzak durmak için herhangi bir nemlendiricinin içerisine koku etkisi olabilecek maddeleri eklememek gerekir. Kalorifer peteklerinin üstünde ya da oda içerisinde de çamaşır kurutmamak gerekir” ifadelerini kullandı.
“Kaloriferli ortamı düzenli olarak havalandırın”
Kaloriferli ortamların düzenli havalandırılmasının da önemine dikkat çeken Prof. Dr. Merih Kalamanoğlu Balcı, “Konforumuzun artması nedeniyle kaloriferli ortamlarda uzun süre zaman geçiriyoruz. Ortam düzenli olarak yeterince havalandırılmazsa bakteri, virüs gibi enfeksiyonların daha fazla yayılmasına, dolayısıyla kış aylarında solunum sistemi enfeksiyonlarının daha fazla olmasına neden oluyor. Buna dikkat etmek gerekir. Ortamın, toz ve alerjenlerin düzenli temizlenmesi, kullanılan cihazların filtrelerinin ve günlük bakımlarının yapılması çok fayda sağlar” dedi.
Elif Kızılçay