Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katılımıyla Aralık 2023’te Türkiye’de düzenlenen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi’nin bir sonraki toplantısı aynı formatla yarın Bağdat’ta yapılacak.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, gündeme dair basın bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yakın zamanda Münih Güvenlik Konferansı’nda, Rio G-20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda, Venezuela’da, Meksika’da ve Antalya Diplomasi Forumu’nda (ADF) temaslar gerçekleştirdiğini hatırlatan Keçeli, Bakan Fidan’ın tüm bu toplantılarda 70’den fazla görüşme yaptığını söyledi. Keçeli, 7-8 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Amerika-Türkiye Stratejik Mekanizma Toplantısı’nın ayrıntılarını aktaran Keçeli, stratejik mekanizma toplantısının iki ayağı olduğunu; birincisinde farklı kurumlardan uzmanların bir araya gelerek çalışma grupları formatında çeşitli temaların ikili ilişkiler açısından tartışıldığını, sonrasında varılan sonucun iki Dışişleri Bakanına sunulduğunu ve onların da siyaseten daha fazla neler yapılabileceği hususunda stratejik bir bakış açısıyla yanıt vermeye çalıştıklarını söyledi. Bu çerçevede 7 Mart’ta 3 çalışma grubunun siyasi, askeri iş birliğini, küresel terörizmle mücadele iş birliğini, enerji güvenliğini ve iklim meselelerini ele aldığını, 4 çalışma grubunun ise Gazze’deki son durum, Suriye, Güney Kafkasya ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi bölgesel konuları ele aldığını aktardı.
“PKK, YPG ve FETÖ’yle ilgili beklentilerimizi net bir şekilde ilettik”
Terörle mücadele alanında ABD’ye net bir mesaj verdiklerini söyleyen Keçeli, “Onlara PKK, YPG ve FETÖ’yle ilgili beklentilerimizi net bir şekilde ilettik. Müttefik bir ülkenin ülkemizin güvenliğini hedef alanlarla iş birliği yapmasının asla kabul edilemez olduğunu belirttik. Türkiye-ABD stratejik ilişkilerinin daha fazla derinleşmesinin önündeki en büyük engelin ABD’nin YPG’ye verdiği destek olduğunu aktardık. Bu çalışma grubunun görüşmelerinde DEAŞ ile mücadele konusu da ele alındı. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele konusunda teknik düzeyde düzenli istişareler yapılması konusunda mutabık kılındı. Siyasi ve askeri konularda öncelikle savunma sanayiinde iş birliği için atılması gereken adımları konuştuk. Savunma sanayii alanındaki kısıtlamaların kaldırılması, CAATSA yaptırımlarından çıkarılma talebimizi tekraren vurguladık. F-16 programıyla ilgili devam eden süreç var. Ayrıca F-35 ile ilgili prosedürün tamamlanması gerekiyor. Bu konular da ele alındı. Tabii ekonomik konuları da görüştük. Şu an ABD ile ikili ticaret hacmi 30 milyar düzeyinde, biz bunu 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda atılabilecek adımlar ele alındı. Enerji alanındaki işbirliğinin arttırılması konusunda görüştük. Sıvılaştırılmış doğalgaz ve nükleer enerji konularında görüşmelere devam edeceğiz” dedi.
“İki devletli kalıcı çözüme dönük bir sürecin başlatılması gerektiğini ABD’lilere ilettik”
Görüşmelerde bölgesel konuların da ele alındığına işaret eden Keçeli, “Bunların başında Gazze geliyor. Hem çalışma gruplarında hem de sayın bakanın Blinken ile olan görüşmesinde en fazla zamana ayrılan kısım Gazze oldu. Gazze’de acil ve tam ateşkesin sağlanması, hemen ardından da iki devletli kalıcı çözüme dönük bir sürecin başlatılması gerektiğini ABD’lilere ilettik. Gazzeli sivillerin daha fazla zarar görmemesi, insani yardımların sürekli ve kesintisiz bir şekilde devamında iki taraf da görüş birliği içerisindeler. Gerek Ukrayna, gerek Rusya için şartlar oluştuğunda her iki taraf için de gerekli zemin içinde barış müzakerelerine dönülmesi gerektiğini savunuyoruz. ABD’de bunu tekrarladık. Karadeniz sefer güvenliğinin sağlanması konusu da ele alındı. ABD’lilere uluslararası yükümlülüklere uygun bir şekilde sürdürdüğümüz ilişkilerin ABD tarafından bir kısıtlamaya tabi tutulmaması gerektiğini aktardık. Suriye de gündemimizdeydi, her iki taraf da siyasi sürecin tekrar başlaması gerektiği konusunda mutabık. Suriye’deki krize ancak siyasi bir çözüm bulunabileceğinin altını çizdik. İnsani yardımların kesintisiz bir şekilde Suriye’ye ulaşması gerektiği konusunda da mutabıkız. Suriye’nin geleceğine dair görüşmeleri de ABD’lilerle teknik düzeyde yapmaya devam edeceğiz. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki durum da vardı. Bu konuda devam eden barış görüşmelerini desteklediğimizi ABD tarafına ilettik. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Yemen ve Libya gibi konular da ele aldığımız bölgesel başlıklar altındaydı” diye konuştu.
“Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi’nin bir sonraki toplantısı yarın Bağdat’ta yapılacak”
Bakan Fidan’ın gelecek günlerdeki programına dair bilgilendirmelerde bulunan Keçeli, “Aralık ayında Irak’la bir Güvenlik Zirvesi gerçekleştirmiştik. Bu toplantıya sayın bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve sayın MİT başkanımız katılmışlardı. Güvenlik Zirvesi’nin bir sonraki toplantısı, yarın 14 Mart günü Bağdat’ta yapılacak. Aynı formatta olacak. Yarınki görüşmelerde güvenlik ve askeri işbirliği konuları öncelikli gündem maddesi olacak. Terörle mücadelede ortak bir anlayış geliştirilmesi ve bu konuda atılabilecek somut adımlar masada olacak. Geçtiğimiz Güvenlik Zirvesi’nin ardından bir ortak açıklama yayımlanmıştı. Bu ortak açıklamada PKK’nın her iki ülke için de ortak tehdit olduğunu vurgulamıştık hem biz hem Irak tarafı. PKK’nın Irak makamları tarafından bir ortak güvenlik tehdidi olarak tanımlanmasını, Irak’ta PKK ile mücadele azminin gelişmeye başladığının bir işareti görüyoruz. Bu bakımdan memnuniyet duyuyoruz. Gelinen bu olumlu noktadan azami faydayı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Güvenlik Zirvesi’nde iki ülke arasındaki işbirliği imkanlarının da ele alınacağını vurgulayan Keçeli; doğalgaz kaynaklarının geliştirilmesi, Irak’taki yenilebilir enerji alanında nasıl ortak projeler geliştirilebileceği söyledi. Keçeli, Bakan Fidan’ın yarınki toplantılarından sonra Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gideceğini ve orada Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan 3’lü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın 9’uncusuna katılacağını duyurdu.
“Gazze’ye yaptığımız yardım 40 bin tonu aştı”
Türkiye’nin Gazze’ye gerçekleştirdiği insani yardımlar hakkında da açıklama yapan Keçeli, “10 Mart günü yaklaşık 3 bin tonluk insani yardım taşıyan 7’nci gemimiz, Mısır’a yanaştı. Böylelikle krizin başından beri Gazze’ye yaptığımız yardım 40 bin tonu aştı. Gazze’ye havadan insani yardımlar da başladı. Buraya destek sağlamak üzere 9 bin ton tıbbi malzeme ve bebek malzemesini Ürdün makamlarına ilettik. Ürdün makamları hava yoluyla Gazze’ye ulaştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bu sabah itibarıyla bin 489 vatandaşımızı, KKTC vatandaşını ve onların yakınını Gazze’den tahliye etmiş durumdayız”
Gazze’den gerçekleştirilen tahliyeler hakkında da bilgi veren Keçeli, “Dışişleri Bakanlığı olarak takip ettiğimiz bir diğer konu da vatandaşlarımızın ve KKTC vatandaşlarının ve yakınlarının Gazze’den tahliyesi. Bu sabah itibarıyla bin 489 vatandaşımızı, KKTC vatandaşını ve onların yakınını Gazze’den tahliye etmiş durumdayız. Halen tahliye etmeye çalıştığımız bir grup vatandaşımız var. Onları da en kısa sürede güvenli bir şekilde Gazze’den Türkiye’ye veya gitmek istedikleri 3’üncü bir ülke varsa oraya ulaşması için çaba harcamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Bir gazetecinin “ABD ile yapılan görüşmelerde özellikle terörle mücadelede ortak bir mekanizma kurulması konusunda karara varıldığı belirtildi. Ayrıntıları nelerdir?” sorusuna cevap veren Öncü Keçeli, “Düzenli olacak toplantılar, teknik düzeyde gerçekleştirilecek. Yüz yüze yapılması planlanıyor. Ve her şeyden önemlisi bu farklı kurumların katılımıyla gerçekleştirilecek bir dizi toplantı olacak Dışişleri Bakanlıklarının koordinasyonunda ancak güvenlik birimlerinin de dahil olduğu bir istişare mekanizması” cevabını verdi.
“Bir operasyon yapacaksak icazet alacağımız tek yer Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesidir”
Keçeli, bir gazetecinin “Irak’a yönelik olarak yazın daha kapsamlı bir operasyon beklentisi mevcut. Bu konu ABD ile yapılan görüşmelerde dile getirildi mi?” sorusu üzerine, “Amerikalılarla temaslarımızda terör örgütü PKK’nın Irak’taki varlığının ve bizim terörle mücadelemiz çerçevesinde izin almamız, icazet almamız çerçevesinde bunu soruyorsanız. Tabie ki bu açıdan Amerikalılarla konuşmuyoruz. Biz güvenliğimizi tehdit eden yurtdışı kaynaklı bir terör örgütüne yönelik operasyon yapacaksak icazet alacağımız tek yer Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesidir. Bunun dışında herhangi bir uluslararası yapı veya üçüncü tarafla bu konuyu ele almıyoruz. Diğer taraftan ABD’nin askerleri Irak’ta bulunuyorlar. Dolayısıyla bizim PKK’ya yönelik mücadelemizle bağlantılı olarak tabii ki onlarla da görüşüyoruz. Ancak bu bir icazet almak, onların iznini almak anlamında gerçekleşmiyor” ifadelerini kullandı.
Yunanistan ile ikili ilişkilerde son durum
Yunanistan ve Türkiye’nin siyasi diyalog konusunda hangi noktada olduklarına yönelik soruya yazılı olarak cevap veren Sözcü Keçeli, “Türkiye-Yunanistan Siyasi Diyalog Toplantısı, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar ve Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Alexandra Papadopoulou başkanlıklarındaki heyetler arasında 11 Mart Pazartesi günü Ankara’da gerçekleştirildi. Görüşmeler olumlu bir atmosferde geçti. İkili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular da ele alındı. İkili ilişkiler kapsamında, üst düzey temas ve ziyaretlerin programlanması, Ege konuları, her iki ülkedeki azınlıkların durumu, konsolosluk ilişkileri, düzensiz göç ve terörle mücadelede işbirliği, karşılıklı kültürel mirasın korunması, iki ülkenin uluslararası adaylıkları konusunda işbirliği gibi hususlar görüşüldü. Bölgesel ve uluslararası konular bağlamında ise Ukrayna, Gazze, Kafkasya ve Orta Asya’daki durum, Balkanlar, AB ve NATO ile ilişkiler gibi konu başlıkları üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Yunan tarafına iki ülke liderleri tarafından geçtiğimiz aralık ayında Atina’da düzenlenen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDIK) sırasında imzalanan ‘Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi’ doğrultusunda gerilim oluşturabilecek söylem ve eylemlerden kaçınılması gerektiği vurgulandı. Toplantı sırasında ülkelerimizi birbirlerine yaklaştıracak olumlu gündem çalışmalarımız hakkında da bilgi alışverişinde bulunuldu” ifadelerine yer verdi.