Türk güreşinde yeni tarihler yazmaya devam edeceklerini söyleyen Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, “Biz Türk güreşi olarak duramayız. Durduğumuz zaman kaybederiz. Yeni yüzler bulacağız, planlamamızı doğru yapacağız” dedi. Eroğlu, ayrıca şu ana kadar 6 kota ile Avrupa’da olimpiyata katılacak en fazla kotanın elde edildiğini, dünyada ise bu alanda üçüncü sırada bulunduklarını dile getirdi.
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen 2024 Avrupa Güreş Şampiyonası’na ve milli takımın geleceğine dair basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Öncelikle Avrupa şampiyonasında milli güreşçilerin performansını değerlendiren Eroğlu, “Bu Avrupa şampiyonasında yine ilkleri yaşıyoruz. İlk defa bir Avrupa şampiyonasında grekoromende 5 sıklette finale kaldık. 2’si altın, 3’ü gümüş, 1 bronz olmak üzere 6 madalya, 147 puan elde ettik. Geçen sene yine bu takım Zagreb’de Avrupa şampiyonu olmuştu. Bu sene rüştünü bir kez daha ispat etti. 147 puan biz aldık, 142 puanlı Azerbaycan ve 99 puanlı Ermenistan ile ilk üç sırayı paylaştık. Haklı bir gururu yaşıyoruz.
Cumhuriyet tarihinde katıldığımız hiçbir şampiyonada üst üste 2 Avrupa şampiyonluğumuz yoktu. Bu da Türkiye Güreş Federasyonu başkanı olarak bana, bizim ekibimize, teknik ekibimize ve yönetimimize nasip oldu. İlklerin yaşandığı bir Avrupa şampiyonası dedik, kadın güreşimizde ilk defa bir Avrupa şampiyonasında 4 altın madalya ile güreşmiş oluyoruz. 4 final tarihte yoktu, ilk defa bu şampiyonada oldu. Bugün 1 altın, 3 tane de bronz maçımız var. Bunları da alırsak kadın güreşimiz 7 madalya alabilir. Bugünkü bronz maçına bağlı. Şu anda kadın güreşi olarak Avrupa ikinciliğimiz garanti, akşamki maçlara göre Avrupa şampiyonu da olabiliriz. Serbest güreşimiz başladı. Sabah 1 maç aldık. Yarın efsane Taha, kaptan çıkacak. Kaptan burada 11. Avrupa şampiyonluğuna güreşiyor. İnşallah o da diğer şampiyonlar gibi gerekeni yapacak” diye konuştu.
“116 Avrupa şampiyonluğu rakamına ulaşmış bulunuyoruz”
Grekoromonde elde ettikleri başarılarla adından söz ettiren Alperen Berber ve Selçuk Can ile ilgili görüşlerini de aktaran Başkan Eroğlu, “Türk güreşi grekoromen güreşte iki tane yeni değer kazandı. 19 yaşında Alperen Berber, 82 kiloda ilk defa büyükler kategorisinde yarıştı. Türkiye’nin de büyük bir gururla, mutlulukla izlediği şampiyonada Avrupa şampiyonu oldu. Gerçekten federasyon olarak çok tebrik telefonu aldık. Bu çocuğu ben 2 yıl önce İtalya’da, Yıldızlar Dünya Şampiyonası’nda izledim. Dedim ki, ‘Benim aradığım adam bu’. İki yıldır takip ediyorduk. A takımlarda antrenmana alıyorduk, 82 kiloda Burhan Akbudak’ın peşinden rezerv takımda elimizde bulunuyordu.
Fakat Burhan burada güreşmeyince Alperen’e bu mayoyu teslim ettik ve o da bizi mahcup etmedi. Selçuk Can, 4 şampiyonada bronz madalya alan tek sporcuydu. Ona dedim ki artık şampiyonlar kulübüne katılman lazım. Selçuk da geldi ve maçı bütün Türkiye izledi. Onu da tekrar alnından öpüyorum. Bir adım, bir santim bile geri adım atmadan defalarca yenildiği Azeri rakibi yenerek burada Avrupa şampiyonu oldu. O da 28 yaşında, Türk güreşinin 114. Avrupa şampiyonu olarak adını tarihe yazdırdı. Bu şampiyonaya gelirken Avrupa şampiyonalarında 112 altın madalyamız vardı. Şu anda 4 altınla 116 Avrupa şampiyonluğu rakamına ulaşmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kaliteli sporcularla bu milli takımı değiştirmeye, onlara şans vermeye devam edeceğim”
Şeref Eroğlu, yönetime geldikleri dönemden bugüne süregelen değişimle alakalı ise, “2022’ye baktığınızda serbest, grekoromen ve kadınlarımız kürsü yapmıştı. 2023’e baktığınızda grekoromen güreşçimiz Avrupa şampiyonu, serbest kadın güreşçimiz Avrupa ikincisi, serbest erkek güreşçimiz Avrupa üçüncüsü olmuştu. O kadar gurur verici bir şey ki birkaç sporcunun şampiyon olduğu, bütün yükün ağır sıkletlere verildiği bir milli takımdan, artık takım halinde her sene rüştünü ispat eden bir milli takıma kavuşturduk.
Aday olduğumda da benim kontrolümdeki bir güreşte devletimizin, milletimizin, devlet büyüklerimizin gururla seyredeceği bir milli takım oluşturacağım demiştim. Bunu başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Değişim olmadan asla gelişim olmaz. Hem tecrübeli, aktif sporunun sonuna gelmiş şampiyonlarımız var hem de onlardan sonra bayrağı yere düşürmeyecek ve ülkesini, milletini gururla temsil etmek isteyen, yüreği vatan sevgisiyle dolu gençlerimiz var. Elimden geldiği kadar yerli yerinde, zamanında, takımlarımı revize etmeye ve gençleştirmeye çalışıyorum. Çünkü bu çocuklar bizim geleceğimiz. Çok kaliteli sporcularla bu milli takımı değiştirmeye, onlara şans vermeye devam edeceğim” cümlelerine yer verdi.
“Geçmişte milli takıma hizmet etmiş sporcularımızı değerlendirmek zorundayız”
Değişimin yalnızca milli takımda değil, federasyondaki yönetim anlayışı ve teknik ekip yönünde de olduğuyla ilgili yapılan hatırlatma üzerine TGF Başkanı Eroğlu, şunları söyledi:
“Grekoromen güreşin başında şu an dünya ve Avrupa şampiyonu, olimpiyat üçüncüsü Nazmi Avluca var. Yanında Avrupa şampiyonu Bayram Özdemir, yine yanında olimpiyat üçüncüsü, dünya üçüncüsü Cenk İldem var. Güreşi, güreşçiler yönetecek diye boşuna söylememiştim. Hazıra dağ dayanmıyor, hep dışarıdan getirdiğimiz antrenörler gün gelip sözleşmesi bitince gidiyor veya biz devam etmiyoruz. Biz bunlara fırsat vereceğiz, bunları Türk güreşine teknik adam olarak, sporcu olarak kazandıracağız ki hem Türk sporunun hem de Türk güreşinin geleceği teminat altında olsun. Ben savaşmayı seviyorum. Hayat karar ve eylemdir. Ben bir karar alırım, eyleme geçerim. Eğer yaptıklarımız yanlış olsaydı bu sonuçlar böyle olmazdı. Geçmişte milli takımlarda minderde, bize hizmet etmiş, başarılar kazanmış sporcularımızı değerlendirmek zorundayız. Bu benim asli görevim.”
“Her geçen gün aşağıdan gelen gençlere bu fırsatı vermeye devam edeceğiz”
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, altyapı sistemiyle alakalı bilgiler de vererek, “Türkiye bir güreş ülkesi diyoruz ama oraya lisanslı sporcu sayısı açısından oraya hala erişmiş bir spor ülkesi veya federasyon değiliz. Şu an 15 bin lisanslı sporcu görünüyor. Baktığınız zaman ABD’de sadece 400 bin kolejlerdeki lisanslı sporcu sayısı olarak görünüyor. Ortalama 600 kişiden milli takımımızı oluşturuyoruz, 700-750 kişiden yıldızlarımızı oluşturuyoruz. Biz bu havuzdan gördüğümüz, yakaladığımız yetenekleri milli takımlarımıza davet ediyoruz. 18 yaşındaki gençlerimizi de bazen A takım ile antrenmanlara alıyorum ki tecrübeli sporcularla antrenman yapma şansı olsun. Bu çocuklar, çok hızlı yol kat ediyorlar. Rol modelleri olan sporcular da yanlarında oluyor. Bu sistemi böyle kurduk ve bunun doğru olduğuna da inanıyorum. Her geçen gün aşağıdan gelen gençlere bu fırsatı vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Türk güreşi olarak duramayız, durduğumuz zaman kaybederiz”
Güreşte başarıları kalıcı hale getirmek zorunda olduklarını belirten ve gelecek planlamasına verdikleri önemin altını çizen Eroğlu, “Biz Türk güreşi olarak duramayız. Durduğumuz zaman kaybederiz. Yeni yüzler bulacağız, planlamamızı doğru yapacağız. Mesela bizim yakın planımız Paris’teki olimpiyat oyunları. Asıl planımız ise 2028’de ABD’de yapılacak olimpiyat oyunları. Biz burada gelecek 4 yılın, 5 yılın planını yapmak zorundayız. Hatta 2032’nin planını yapmak zorundayız. Güreşi ancak böyle teminat altına alabiliriz. Avrupa’da olimpiyata katılacak en fazla kotayı biz kazandık. Bizim 6 kotamız var, en yakın takipçimiz Rusya’nın 4 kotası var. Grekoromen, serbest ve kadınlarda 3 stilde Avrupa şampiyonu çıkartan tek ülkeyiz. Biz olimpiyat oyunlarında gücü temsil eden güreşte daha güçlü olmak zorundayız. Bunun için de çalışıyoruz. Aynı kadın güreşinde Japonya’nın hegemonyası gibi, serbest güreşte ABD ve İran’ın olduğu gibi biz de başarımızı kalıcı hale getirmek zorundayız. Bizim başka çaremiz yok” dedi.
“Tesis anlamında kesinlikle yeterli değiliz”
Başkan Eroğlu, tesisleşme konusunda önemli adımlar atıldığından bahsederek, “Tesis anlamında kesinlikle yeterli değiliz. Bunu da hak etmediğimizi düşünüyoruz. Biz biliyorsunuz Sarıyer Mersinli Ahmet Kamp Tesisleri’ndeki spor salonumuzu yıktık. Bakanlığımıza, özellikle Muharrem Kasapoğlu ve Süleyman Şahin genel müdürüme teşekkürü bir borç biliyorum. Ben anlattım ve 3-4 ay içinde Sarıyer’deki 6 minderli salonun ihalesini yapıp bitirip bize teslim ettiler. Şu anda bizim aslanlarımız 6 minderli, en son sistemle yapılmış kapalı spor salonunda antrenmanlarını yapıyorlar. İkinci müjdemiz de şu, Ankara Elmadağ’daki tesislerimiz bitmek üzere. 70 kapasiteden 110 kapasiteye çıktı. Otel ayarında, şampiyonların orada kalırken huzur bulacağı, bütün altyapının tamamlandığı tesisimiz bitmek üzere olduğu mevcut Bakanımız Osman Aşkın Bak’a teşekkür ediyorum. Şu anda 2 tane tesisimizi 2 yılda bitirdik, ekip olarak kenara koyduk. Tabii, yeterli değil. İnşallah Ankara Keçiören’de Taha Akgül Spor Salonu’nun yanındaki büyük kamp eğitim tesisimizin ihalesi biterse bu 400 kişilik kamp ve eğitim merkezi olacak. Türkiye, bu sayede 10-15 ülkeyi ağırlayabilecek bir güreş üssü haline gelecek” diye konuştu.