Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt Tüzün, “Ev alacaklar önce yetkin bir mühendis tarafından binayı kontrol ettirmeli ve projelerini incelettirmeli” dedi.
Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt Tüzün, deprem gerçeği konusunda halkın bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu belirtti. Tüzün, “Toplumun artık ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu bilincine ulaştığı ortaya çıktı, artık bir sonraki aşamaya geçilmeli; bu aşamada fay, zemin, beklenen depremin büyüklüğü, zamanı ve yeri gibi konularının konuşulmasının yanında mevcut insan kaynağı, zaman, ekonomik kaynakların korunması için harekete geçilmesi en gerçekçi yaklaşım olacaktır” diye konuştu.
Vatandaşların, büyük deprem felaketinin ardından oturdukları binaların mevcut durumlarını sorgulamaya ve önlem almaya gittiğini belirten Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt Tüzün, “Binaların mevcut durumlarının depreme dayanıklı olup olmadığının belirlenmesi için yapılacak çalışmalarda esas alınacak en temel nokta ‘2019 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’dir. Bu kapsam dışındaki tüm çalışmalar, eksiklikler içerdiği için sonuçlarının güvenilirliği düşüktür. Diğer yandan yeni bina alacakların ise dikkat etmesi gereken en önemli nokta, bina tasarımını ve uygulamasını gerçekleştiren mühendisin tecrübesi ve bilgi birikimidir. Bina satın alınmadan önce binaya ait projelerin ve yerinde durumunun yetkin bir mühendis tarafından kontrol edilmesi de önemli bir noktadır” dedi.
Halkın bilinçlenmesiyle birlikte, depreme dayanıklı bina konusunda bir talep oluşacağından söz eden Tüzün, “Ülkemizde her deprem sonrası aynı manzaraları görmemizin sosyolojik nedenlerinden biri de insanların depreme dayanıklı bina konusunda bilgi sahibi olmaması. Halkımız, genellikle tüm ekonomik birikimi ile satın almak istedikleri evleri, teknik yeterlilikleri açısından da sorgulamadan, dayanıklılığını araştırmadan görsel görünümlerine göre tercih ediyor. Bu da standartların da en altındaki konutların tercih edilmesine yol açıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi bina üretim süreçlerinde de son kullanıcı olan halkın binaların yeterli güvenliğe sahip olması konusunda sorgulayıcı olmaları en önemli adım olacaktır” dedi.