Erzincan’ın Çağlayan Beldesinde geçmişi yüzyıllara dayandığı bilinen yöresel “Kavut” yemeği, her yılın Ocak ve Şubat aylarında misafirlere ikram ediliyor.
Erzincan’da yeni bir yılın başlangıcı nedeniyle Ocak sonu ve Şubat ayı ortalarına kadar 3 günlük Hızır oruçları tutuluyor. Tutulan oruçların ardından bazı vatandaşlar kurban kesiyor, bazıları da geçmişi yüzyıllara dayanan yöresel yemek Kavut’u yaparak misafirlere ikram ediyor.
Kavut yapımına, buğday veya arpanın kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle başlanıyor. Pişirilen buğday veya arpa daha sonra el değirmeninde un haline getiriliyor. Un sıcak suyla belli bir kıvama geldikten sonra da tabaklara konuluyor. Üzerine tereyağı ve şerbet dökülen Kavut, gelen konuklara ikram ediliyor. Geleneksel yemeği yapanların sayısında azalma olsa da bu geleneği sürdürmeye çalışanlar var. Erzincan’ın Çağlayan Beldesinde Aydemir ailesi, geleneği çocuklarına da öğretirken hazırlanan Kavut, eve gelen misafirlere sunuluyor.
Hızır Orucu’nun ardından isteyenlerin kurbanla birlikte Kavut da pişirdiğini belirten vatandaşlar, “Bu uzun yıllardır sürdürdüğümüz bir gelenek” dedi.
Hızır Orucu ne zaman, ne için ve nasıl tutulur?
Hızır Orucu, Hak’kın rızası, Hızır aleyhisselamın yardımına nail olmak ümidiyle tutulan oruçtur. Bu orucu ilk defa ab-ı hayat suyunu içip ebedi hayatın sırrına ulaşınca Hızır aleyhisselamın tuttuğuna inanılır. Orucu tutan inananlar da bu kutlu günün hürmetine tıpkı Hz. Hızır aleyhisselam gibi ebedi hayatın sırlarına ermeyi umarak oruçlarına niyet ederler.
Hızır Orucu yöresel farklılıklara göre 3, 5 ve 7 gün peş peşe Ocak ayının sonu ve Şubat ayının ortasına kadar geçen sürede tutulur. Oruç 3 gün, 5 gün veya 7 gün olsun fark etmeksizin son günü kesinlikle perşembe gününe denk getirilir. Gün doğumunda niyet edilen oruç gün batımında açılır. Oruç sırasında yenilip içilmez, cinsi münasebetlerden ise uzak durulur.
Her akşam Cem ibadeti yapılır
Orucun en yaygın tutulduğu tarih ise Şubat ayının ikinci haftasının salı çarşamba ve perşembe günlerinde 3 gün şeklinde tutulmasıdır. Oruç sırasında yenilip içilmez, cinsi münasebetlerden uzak durulur. Oruç açıldıktan sonra ise Muharrem orucundaki gibi herhangi bir yeme içme kısıtlaması bulunmamaktadır.
Orucun tutulduğu üç gün de akşamları Cem ibadeti yapılır. Orucun bittiği Cuma günü ise kurbanlar kesilip lokmalar dağıtılır.
Kavut inancı
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ab-ı hayat suyunu içtikten sonra Hızır’ın yediği kudret helvasıyla özdeştirilen kavut, Hızır Orucu’nun vazgeçilmez gelenekleri arasında yer almaktadır. Geleneğe göre kavut, Hızır Orucunun son tutulduğu gün yani Perşembe günü unu öğütülüp temiz bir kaba konur. Üzeri de örtüyle örtülür. Sabah kalkıldığında unun üzerinde el veya at nalı izi görülürse o eve Hızır’ın uğradığına ve hane halkının muratlarına ulaşacağına inanılır. Bu şekilde kavut ununda Hızır’ın izini görenler şükür için imkanları doğrultusunda kurban keser lokma dağıtırlar. Öte yandan kavut ununda iz olsun olmasın Cuma günü hanelere bereket getirmesi dileklerin yerine gelmesi ümidiyle kavut pişirilip çevreye dağıtılır.