AK Parti İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, “Türkiye ne zaman küllerinden doğsa, etrafında dönen dolaplara baksa, gerektiğinde insani duruşunu gösterse ve bu bağlamda müdahil olsa bu kesimler tarafından içeriden vuruluyoruz. Henüz acısını yaşadığımız 12 şehidimizde olduğu gibi terör örgütü tarafından da dışarıdan vuruluyoruz. Mukadder yenilgi kapılarına kadar gelmiştir” dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Ekinci sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve gündem değiştirme çabalarını değerlendirdi.
Gazze’de yaşananları hatırlatan Ekinci, “Gündem neydi ne oldu. Kim, niçin, nereye evirmek istiyor. Gündem İsrail’in işgalci devlet olduğu, insanlık suçu işlediği, devlet terörü uyguladığı, Filistin’de soykırım yaptığı, çocuk, kadın ve masumları öldürdüğü, okul, hastane, cami ve kiliseleri bombaladığı, bir şehri yok ederek 2, 3 milyon insanı evsiz barksız bıraktığı. Gündem Filistin’in 75 yıldır işgal edildiği, üç ölümden birini ya ambargoyla ya İsrail bombalarıyla ya da savaşıp onuruyla ölmeye mahkum olması. Gündem İslam aleminin bölük pörçük olması. Siyonizme kul köle olması. Filistin’den sonra sıranın kendilerine geldiğinin, geleceğinin fark edilmesi. Gündem siyonizmin İsrail, ABD, Batı ittifakının Gazze’ye karşı yenilmesi. Güç, kudret ve Firavun’i sihirbazlıklarının hiçbir işe yaramaması. İnsan hakları, özgürlük, adalet ve demokrasi maskelerinin düşmesi, kralın çıplak olduğu gerçeğinin deşifre olması. Peki kim bu gündemlerden rahatsız. İsrail, ABD, Batı ittifakı ve her ülkedeki uzantıları, yani topyekun bir siyonist cephe. Çünkü yenildiler, yeniliyorlar, yenilecekler, Musa’i asanın, sihir ürünü olan tüm yılanları bir bir yediğini görüyorlar. Acizliklerini gizlemek ve mahkum oldukları dünya vicdanından kurtulmak için kullandıkları klasik yöntemlerle gündem değiştirmede çok mahirdirler ve başladılar” ifadelerini kullandı .
Suudi Arabistan’da yaşanan Süper Kupa olayı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ekinci, “Mesela Suudi Arabistan’da yapılan ’Süper Kupa’ müsabakasında, dünyanın neresinde ve kimler tarafından işlenirse işlensin, insan hakları ihlallerine giren her hususta, her sporcu/her kurum, insani tepkisini sözle veya sembollerle sergileyebilir, sergilemelidir de. Ancak ’Atatürk’le’ ilgisi nedir? Başka hiçbir ülkede bugüne kadar yapılmayan ama burada gündem edilmesinin anlamı nedir. Kim nerede kime nasıl niçin ve ne zaman selam çakıyor? ’Ne mutlu Türküm diyene’ pankartıyla Suud’un ilgisi nedir? Hadi bir yüzyıldır Türkiye’de belli bir amaca ve ajandaya matuf birlik ve beraberliğin temeline bomba koyarcasına büyük bir marifetmiş gibi yapıyorsunuz anladık. Peki Suud’da yapmanızın hikmeti sebebi nedir? Bundan sonra gittiğiniz her ülkede yapacak mısınız? Türkiye’ye de dünyaya da önerdiğiniz vizyon bu mu? Suud’un ’Yurtta sulh cihanda sulh’ pankartıyla alakası nedir? Gazze’yi bombalayan Suud da biz mi bilmiyoruz. Suud, Gazze konusunda üzerine düşeni yaptı mı? Hayır. Ancak bunlar; Suud’un üzerine düşeni yapmadığı için değil aksine yapmayı aklının ucundan bile geçirmemesi mesajını vermek içindir. Siyasal ve ideolojik şort, tişört, şapka ve bayrak gibi sembollerin sporla daha da ötesi Suud’da yapılan sporla ilgisi nedir? Bunları yapmak spor da biz mi bilmiyoruz. Ya da spor, bunlar için yapılıyor da bizim mi haberimiz yok. Biz bu soruların tümünün cevabını biliyoruz, izliyoruz, not alıyoruz. Türkiye ne zaman küllerinden doğsa, etrafında dönen dolaplara baksa, gerektiğinde insani duruşunu gösterse ve bu bağlamda müdahil olsa bu kesimler tarafından içeriden vuruluyoruz. Henüz acısını yaşadığımız 12 şehidimizde olduğu gibi terör örgütü tarafından da dışarıdan vuruluyoruz. Aynı merkezden mi yönetiliyorlar sorusunu baki tutuyoruz. Filistin’deki yalanları nasıl ki tutmuyorsa Türkiye’de de dünyada da tutmuyor, tutmayacak. Mukadder yenilgi kapılarına kadar gelmiştir. Yaptıkları; kim olduklarının ve kime hizmet ettiklerinin turnusolu olmaktadır sadece. Bugüne kadar yaptıkları yanlarına kâr kalmış ama artık kalmayacağını bilseler kendileri için iyi ederler” açıklamalarında bulundu.