Gaziantep’te kış aylarının gelmesiyle birlikte ev içerisinde giyilen yemeni patik, terlik ve çizmelere ilgi artınca üretim de arttı.
Gaziantep’te kış aylarının gelmesiyle birlikte ev içerisinde giyilen yemeni terlik ve çizmelerin üretimi arttı. Genellikle yazın tercih edilen geleneksel yemeniler soğuk havaların etkisiyle inovasyon kazanarak kış günlerinde, ev içerisinde günlük tercih edilen geleneksel ürün haline geldi. Özellikle renk çeşitliliği ve farklı desenlerle zenginleştirilen yemeni modelleri, her yaş grubundan tüketicinin beğenisini kazanıyor. Üretime aralıksız devam eden ustalar yaz- kış demeden yemenileri dünyanın dört bir yanına göndererek ihracata yön vermeye devam ediyor.
“Biz kış aylarında yaza daha çok hazırlık yapıyoruz”
Genellikle yaz aylarında giyilen yemenilerin kışın da rağbet gördüğünü aktaran Orhan Çakıroğlu, dünyanın birçok ülkesine ihracat yaptıklarını belirterek, “Yemeni ayağa giyilen tabii deriden yapılan ayağın terini çeken, yazın günü serin tutan, kışın günü evde patik gibi terlik gibi giyilen ayakkabıdır. Yemeninin çizmesi, terlikleri, patikleri, çarıkları vardır ama genel giyim alanı yazındır ve evde giymek içindir. Biz kış aylarında yaza daha çok hazırlık yapıyoruz çünkü yaz aylarında hızlı sirkülasyon olduğu için mağazalarımızı ve stoklarımızı dolduruyoruz. Onun haricinde bizim yurtdışı ihracatımız mevcuttur. Daha çok mevsimi yaz olan bölgelere ihracat yapıyoruz. Talep olan herkese gerek Avrupa’ya, Amerika’ya, Çin’e ve Japonya’ya, her tarafa gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Aldığın tarihi unutturan çok uzun ömürlü terlikler yapıyoruz”
Ürettikleri geleneksel yemeni ayakkabıların konforuna dikkat çeken Çakıroğlu, yemeninin kış aylarında çok rağbet gördüğünü belirterek, “Kışın ev içerisinde giyilen patikler yapıyoruz. Onun haricinde de terlikler üretiyoruz, bu terliklerimiz de yine bizim yıllardan beri yaptığımız modellerimiz ev içerisinde giymeye gayet rahat, yumuşak, sağlıklı ve aldığın tarihi unutturan çok uzun ömürlü terlikler yapıyoruz. Bu hem vatandaşlarımızın ayaklarını sıcak tutuyor hem de gelenekselimizi yaşatıyor. Kışın günü bunlar çok rağbet görüyor” ifadelerine yer verdi.
“Biz Yemeniciliği ölmüş vaziyette aldık ve tavana çıkardık”
Unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan yemeniciliğe inovasyon katarak mesleği kurtardıklarını ifade eden Çakıroğlu, “Yemenicilik mesleği Gaziantep’te bundan 20- 30 yıl önce kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında gösterilirken, biz ölmüş vaziyetinden aldık ve tavana çıkardık. Bununla birlikte geleneksel ayakkabıları modernize ederek Türkiye’nin dört tarafına yaymakla beraber dünyanın dört bir tarafına da yayıyoruz. Tamamen el işidir ve tamamen tabii deriden yapılır. Normal ayakkabıyı herkes her yerde giyebilir ama yemeni özeldir. Bu bir zevk işidir yani onu giydiğinde onun dokusunu hissetmen lazım veya bilerek severek giymen lazım. Onun için de biz her geçen gün her arenada giyinebilecek türde yemeni yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Daha kaliteli ürünler yapmaya çalışıyoruz”
Gaziantep’te üretilen yemeniyi dünyaya tanıttıklarını ve bu işten binlerce insanın ekmek yediğini belirten Çakıroğlu, “Gaziantep’te ürettiğimiz yemeniyi dünyaya tanıttık. Bununla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığının sanatçısıyız. Bakanlık vasıtasıyla da UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak bizi ’Yaşayan İnsan Hazinesi’ olarak seçtiler. Bu da mesleğimizi nereden alarak nereye getirdiğimizin bir delilidir. Çok şükür her geçen gün çıtayı yükseltip kaliteyi yükselip daha kaliteli ürünler yapmaya çalışıyoruz. Mesela babamdan yemenicilik mesleğini devraldığım dönemde Gaziantep’te tek yemenici bendim ama şimdi bu işten 3 bin ila 5 bin kişi arasında esnaf ekmek yiyor. Bu durum ekonomiye iyi bir katma değerdir” diye konuştu.