Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yeni evlenen çiftlere, Aile ve Gençlik Bankası’ndan karşılanmak üzere faizsiz kredi imkanı sunacağız. Aile ve Gençlik Bankası gelirleri tesis edilene kadar bu uygulamayı pilot proje olarak deprem bölgesinde başlatacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, ”Türk demokrasisinin gücünü ve milletimizin iradesine sahip çıkma azmini gösteren son seçimlerle birlikte, Türkiye’ye yönelik ilgi tüm dünyada artmış durumdadır. Bu hakikati BM 78. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a gittiğimiz ziyarette bir kez daha müşahede ettik. BM’nin tam karşısında yer alan Türkevi’miz, bu sene de diplomasinin en önemli merkezlerinden biriydi. Cezayir, Polonya, Güney Afrika Cumhurbaşkanları ile Gürcistan, İtalya, Yunanistan, İsrail, Malezya Başbakanları ve NATO Genel Sekreterinin de aralarında olduğu pek çok liderle görüşmeler gerçekleştirdik. Vatandaşlığımıza kabul ettiğimiz Ahıska Türkü kardeşlerimize kimliklerini takdim ettik” değerlendirmesinde bulundu.
“Büyüyen, güçlenen, dünyada ağırlığı ve itibarı artan Türkiye”
Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin toplantısında bu ülkede yaşayan vatandaşlarla hasret giderdiklerini ifade eden Erdoğan, ”Türk-Amerikan İş Konseyinin 13. Türkiye Yatırım Konferansında Amerikan iş dünyasıyla bir araya geldik. Space X ve Tesla Şirketlerinin kurucusu Elon Musk’ı kabulümüzde kendisini ülkemize yatırım yapmaya davet ettim. ‘Dünya beşten büyüktür’ tespitimize hak ve destek verenlerin sayısı günden güne artıyor. BM Genel Sekreteri Sayın Guterres de ülkemizin tezlerine benzer ifadelerle reform çağrısında bulundu. Genel Kurula hitabımızda küresel meselelere dair ufuk turu yaptık. Hem İslam düşmanlığıyla mücadelenin ehemmiyetine dikkat çektik hem de küresel lobilerin hedefindeki aile kurumuna sahip çıkılması gerektiğini ifade ettik. Türk ve İslam dünyasıyla işbirliğimizi geliştirme irademizi teyit ettik. Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu bir kez daha haykırdık. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu tüm samimiyetimizle dile getirdik” dedi.
Herkesi iyi niyet beyanına davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde dünya çapında bir harekete dönüşen Küresel Sıfır Atık iyi niyet beyanına imza attık. Herkesi bu iyi niyet beyanını imzalayarak destek olmaya davet ediyoruz. Tüm bu temaslarımızda büyüyen, güçlenen, dünyada ağırlığı ve itibarı artan Türkiye gerçeğine bir kez daha şahit olmanın bahtiyarlığını yaşadık” açıklamasını yaptı.
“Kanun teklifini Meclisimizin takdirine sunacağız”
“Türkiye olarak toplumun ve insanlığın temeli olan aile müessesesinin korunması çabalarına da bayraktarlık yapmakta kararlıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu yönde ilk adımımızı BM kürsüsünden verdiğimiz net mesajlarla atmış bulunuyoruz. Seçim döneminde milletimize verdiğimiz sözlerden biri de Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasıydı. Evlenecek gençlerin ekonomik açıdan desteklenmesini, evliliklerinin daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini amaçlayan projemizle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki günlerde Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla Aile ve Gençlik Bankası’na dair kanun teklifini Meclisimizin takdirine sunacağız. Bankaya gelir tesis etmek amacıyla doğal gaz, petrol, madenlerden elde edilen devlet gelirlerinin belli bir kısmını buraya aktaracağız. Banka gelirleri tesis edilene kadar öncelikle aile ve gençlere yönelik pilot projeleri hayata geçirecek sonrasında bu projeleri yaygınlaştıracağız. Yeni evlenen çiftlere, Aile ve Gençlik Bankası’ndan karşılanmak üzere faizsiz kredi imkanı sunacağız. Aile ve Gençlik Bankası gelirleri tesis edilene kadar bu uygulamayı pilot proje olarak deprem bölgesinde başlatacağız. Genç depremzedelerimizin yuva kurmasına yardımcı olarak bu önemli projemizin de hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Ermenistan’ın kışkırtmalara prim vermemesini beklediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Enerji, ulaşım, konut alanlarında imzaladığımız 3 yeni anlaşma ile Azerbaycan’la işbirliğimizi güçlendirdik. Nahçıvan ziyaretimiz aynı zamanda önemli mesajlar da içeriyor. Karabağ’daki terör unsurlarına yönelik Azerbaycan ordusu tarafından gerçekleştirilen operasyonun başarısından hepimiz gurur duyuyoruz. Tam 30 yıl boyunca yaşadıkları onca acıya, zulme ve katliama rağmen Azerbaycanlı kardeşlerimizin Karabağ’daki Ermenilere yönelik sergilediği insani tavır her türlü takdirin üzerindedir. Operasyon sırasında sivillerin zarar görmemesi için gereken tüm önlemler alınmıştır. İnsani yardımların ulaştırılmasında da Azerbaycan makamları olağanüstü çaba göstermiştir. Yıllardır bölgedeki çözümsüzlükten beslenen kimi devletlerin iddialarının tamamı safsatadan ve iftiradan ibarettir. Ermenistan’ın da dışarıdan ve diasporadan gelen bu tür kışkırtmalara prim vermemesini bekliyoruz. Ermeni halkının refahı, huzuru, esenliği komşularıyla kavgadan değil, barıştan ve işbirliğinden geçmektedir.” diye konuştu.
Türkiye’nin, bölgenin kalıcı barışa kavuşması için üzerine düşeni yapmaktan çekinmediğini, bundan sonra da çekinmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, ”İnşallah Zengezur koridorunu da en kısa sürede hayata geçirerek dost ve kardeş Azerbaycan ile karayolu ve demiryolu irtibatımızı Nahçıvan üzerinden kesintisiz hale getireceğiz. Komşumuz İran’ın da dahil olacağı ortak projelerle bölgemizi inşallah bir barış ve refah havzasına çevirmeyi istiyoruz. Kimseyi dışlamadan ve dışarıda bırakmadan bu süreci yöneteceğiz. Ulaştırma Bakanımız gerek Zengezur koridoru, gerekse Irak ve körfez ülkeleriyle birlikte hayata geçireceğimiz Kalkınma Yolu ve gerekse ülkemizin diğer kritik ulaştırma projeleriyle ilgili kapsamlı bir sunum yaptı. Muhalefetin engelleme çabalarına rağmen son 21 yılda ülkemize kazandırdığımız devasa ulaştırma yatırımlarına yenilerini ekleyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Sürdürülebilir kalkınmanın, hükümete geldiklerinden beri tüm programların esasını oluşturduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu yaklaşımla tesis ettiğimiz güven ve istikrar ikliminde ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini gidermekle kalmadık, Türkiye Yüzyılının ufkunu da aydınlatmayı başardık. Tabi uzun, meşakkatli, kimi zaman inişleri-çıkışları olan, hep kazandıran ama kimi zaman fedakarlıkta gerektiren bir yoldur. Dünya çoğu da yakın çevremizde yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal, askeri krizlerle boğuştuğu bir dönemden geçiyor. Türkiye’nin böyle bir zeminde asli hedeflerinden kopmadan, kalkınmasını sürdürmesi önemli bir başarıdır. Esasen biz 21 yıldır yaptığımız her işi, attığımız her adımı, elde ettiğimiz her neticeyi karşılaştığımız büyük zorluklara rağmen, verdiğimiz tarihi mücadeleler sayesinde gerçekleştirmiş bir hükümetiz. Vesayetle mücadele ettik, üniformalı, cübbeli, klavyeli cuntacıların her türden mandacıların oyunlarını bozduk, vekalet savaşı yürüten terör örgütleriyle mücadele ettik. Adeta sınırlarımız içinde ve ötesinde istiklalimizi tekrar kazandık. Küresel ticaret çekişmelerinin ortasında kaldık. Üretimimizi ve ihracatımızı rekor seviyelerde büyüterek rekabet gücümüzü artırdık. Enerjide, doğalgazdan petrole, yenilenebilir kaynaklardan batarya teknolojilerine kadar her konuda kendimize yeni pencereler açtık. Dünyayı esir eden salgın hastalıklara karşı sağlık hizmetlerinden sosyal desteklere kadar her konuda örnek bir koruma kalkanı oluşturduk.”
“Türkiye’siz hiçbir proje başarılı olmayacaktır”
Türkiye’nin gelişmiş ülkelerin müsebbibi olduğu iklim kriziyle mücadelede insanlığa karşı yükümlülüklerini üstlenmekten asla çekinmediğini, geri durmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Savunma sanayinde sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmadık, dünyanın önde gelen teknoloji geliştiricilerinden biri haline geldik. Şimdi yeni sınamalarla karşı karşıyayız. Türkiye’nin kurduğu güçlü alt yapı üzerinde yükselen bir ülke olarak her coğrafyada ve her platformda küresel statükoyla karşı karşıya kalması gayet tabi bir durumdur. Dünya 5’ten büyüktür, diyerek 1’inci ve 2’nci Dünya Savaşı sonrası kurulmuş küresel yönetim ve güvenlik mimarisine meydan okuyan bir ülkeye tüm kapıların ardına kadar açılması elbette beklenemez. Ancak ister müttefikimiz, ister rakibimiz olsun tüm ülkelerin kabul ettiği bir gerçek var ki; kimsenin bundan kurtuluşu yoktur. Bu gerçek uzak yakın tüm coğrafyamızda Türkiye’siz hiçbir projenin hayata geçirilemeyeceği, denense bile başarılı olamayacağıdır. Biz bunun sayısız örneğini, sayısız teşebbüsünü, sayısız niyetini gördük, yaşadık. Sonuçta bu denemeleri yapanların hepsi günün sonunda gelip Türkiye’nin ortaklığına, müttefikliğine, desteğine talip olmak mecburiyetinde kaldı” dedi.
Türkiye’yi oyun dışına itme gayretinin başarısızlığa mahkum olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Tüm bu hakikatlere rağmen hala ham hayal peşinde koşanlar yok mu? Elbette var. Ama hiç şüpheniz bulunmasın ki olmazların hepsi denendikten sonra onlar da gelip Türkiye’nin kapısını çalacaklardır. Çünkü bizimle bizi rakip görenler arasındaki fark şudur; biz gittiğimiz her yerde medeniyetimizin mirası ecdadın emaneti olan insani değerlerimizle birlikte kazanma anlayışımızla masaya oturuyoruz. Farkımız budur. Bizi rakip görenler ise kimi sömürge geçmişinin alışkanlığı ile kimi gözünü bürüyen sınırsız kazanç hırsıyla tek taraflı dayatmalarla aynı masanın üzerine çıkmaya, masanın üzerinde tepinmeye çalışıyorlar. 6’lı masa 16’lı masa da olduğu gibi. Ne oldu? Tepindiler tepindiler hepsi ortadan yok oldu. Dolayısıyla Türkiye’yi saf dışı, bırakma denklemden çıkarma, oyun dışına itme gayretleri hep başarısızlığa mahkum kalıyor. Coğrafya kaderdir sözü sadece bizi bağlamıyor. Çünkü Türkiye’nin bulunduğu coğrafya bizimle beraber tüm bölgenin ve dünyanın kaderidir. Kim hangi oyunu kurarsa kursun, biz Rabbimizin takdirine boyun eğmiş bir millet olarak oyunları boza boza yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz. Türkiye ile dost olan kazanır, husumet besleyen kaybeder. Biz dostlarımızın sayısını çoğaltmanın yoluna bakıyoruz. Bunun içinde yakın çevremizden başlayarak tüm dünyadan barışı, diyalogu birlikte kazanmayı, hakkaniyeti, adaleti, ahlakı, insanı esas alan bir siyaset yürütüyoruz. Her ne kadar bu yüzden kimi zaman bedel ödemek mecburiyetinde kalsak da orta ve uzun vadede kazanan hep Türkiye olmuştur, Türkiye olmaya devam edecektir. Yeter ki biz millet ve devlet olarak tarihimize, kültürümüze, değerlerimize uygun duruş sergilemeyi sürdürelim” şeklinde konuştu.
“Son dönemde gençler başta olmak üzere milli birliği ve manevi değerleri hedef alan sinsi kampanyaların bu güçlü kaleyi yıkmak olduğu çok açıktır.” diyen Erdoğan, ”Allah’ın izniyle nice badireyi suhuletle atlattığımız gibi kirli ve sinsi saldırıyı da boşa çıkartacağız. Ülkemize ve milletimize karşı boynumuzun borcu olan bu mücadeleyi daha etkin bir şekilde sürdürmek için hem milletimize hem de yasama yargı organlarından daha fazla destek bekliyoruz. Cumhur İttifakı olarak bu konudaki kararlığımız tamdır” ifadelerini kullandı.
“Fırsatçılara göz açtırmıyoruz”
Terör örgütlerine karşı mücadelenin başarı ile devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, ”Son teröristler ülkemiz için tehdit kaynağı olmaktan çıkarılana dek, bu mücadeleyi içerde ve dışarıda azimle sürdüreceğiz. Son dönemde artan hayat pahalılığı ortadan çıkarıldığı gıdadan kiraya kadar insanımızın günlük hayatından ortadan çıkacağı ortada. Bu dengesizleri gidermek de bizim diğer öncelimizdir. Bunun için sabırlı ve kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Vatandaşımızın lokmasına kast eden fırsatçılara göz açtırmıyoruz. 6 ay 6 bin kilometre sınırına ilan sitelerine getirdiğimiz kısıtlamalara liste fiyatından daha fazla para talep eden bayilere yönelik denetimlere kadar attığımız çeşitli adımlarla otomobil piyasasındaki balonu söndürdük. İlan sitelerini 1 Kasım itibariyle sahte ve aldatıcı emlak ve otomobil ilanlarından dolayı mesul tutuyoruz. Yanıltıcı ilan verilmesi veya bu konuda zafiyet gösterilmesi halinde 100 bin liraya kadar idari para cezası uygulayacağız” dedi.
“Kararlılıkla üzerine gideceğiz”
Deprem bölgesinde özellikle inşaat malzemelerinin temini ve fiyatı ile ilgili benzer tamahkarlıkların yaşandığını gördüklerini bildiren Erdoğan, ”6 Şubat’ta evini ve yakınını kaybetmiş depremzedelerimizi mağduriyeti fırsata çevirmeye çalışan aç gözlülerin insafına kesinlikle bırakmayacağız. Gereken her türlü hukuki, idari ve yasal tedbiri alarak bu fırsatçıların da üzerine kararlılıkla gideceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Büyük ve güçlü Türkiye için verdiğimiz bu mücadeleyi devleti milletiyle özel sektörüyle, esnafıyla, üreticisiyle tüketicisiyle her kesimden insanı ile birlikte göstereceğimiz ferasetle başarıya ulaştıracağız. Günübirlik kazanç uğruna kendisinin, evlatlarının, ülkesinin geleceğini tehlikeye atan insan tipi, bu millete, bu medeniyete, bu inanca ait değildir. Bu virüsü temizlemek hepimizin ortak görevidir.”