Tekirdağ Süleymanpaşa’da yaşayan Hatice Çınar, 110 yıllık aile yadigârı çeyiziyle Karacakılavuz dokuma sanatını yaşatarak yüzlerce kişiye ilham oluyor.
64 yaşındaki Hatice Çınar, annesinden öğrendiği dokumacılığı çocukluk yıllarından itibaren tutkuyla sürdürüyor. Anneannesinden annesine, oradan da kendisine kalan 110 yıllık çeyiz ürünlerini koruyarak, bu tarihi mirası geleceğe taşıyor. Karacakılavuz’un simgesi haline gelen bu dokuma sanatı, Tekirdağ’ın tescilli kültürel değerleri arasında yer alıyor.
400’den fazla kadına eğitim verdi
Çınar, 2003 yılında aldığı usta öğreticilik belgesiyle dokuma sanatını kadınlara öğretmeye başladı. Bugüne kadar 400’den fazla kursiyere eğitim veren Çınar, Karacakılavuz Dokuması’nı daha geniş kitlelere ulaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Geçmişin izi sergilerde canlanıyor
Yılların birikimiyle oluşturulan dokuma eserler, Süleymanpaşa Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen sergilerde halkın beğenisine sunuluyor. Çınar’ın büyüklerinden kalan ve geçmişin ruhunu taşıyan ürünlerden esinlenilerek yapılan yeni dokumalar, hem bir kültürel mirası yaşatıyor hem de Tekirdağ’a gelen misafirlere hediye ediliyor.
“Benim için çok özel”
Hatıralara çok önem verdiğini vurgulayan Hatice Çınar, “1974’ten bu yana büyük bir sevgiyle bu işi sürdürüyorum. Anneannemden ve annemden kalan hatıralar benim için çok özel. 110 yıllık bu çeyiz ürünü sadece bir dokuma değil, ailemizin tarihini yaşatan bir eser. Şimdi gençlere bunu öğretmek ve Tekirdağ’ın tescilli ürününü tanıtmak en büyük mutluluğum” ifadelerini kullandı.
Kadınlardan kadınlara uzanıyor
Köyde çeyizlik ürünler yaparak başladığı bu mesleği, Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde usta öğretici olarak sürdürdüğünü belirten Çınar, “21 yıldır usta öğreticiyim. Annemin anneannesinden bana kalan bu mirası yaşatmaya devam ediyorum. Bu çeyiz ürünleri artık sadece süs eşyası değil, aynı zamanda Tekirdağ’ın kültürel bir simgesi oldu” dedi.
Trakya Kalkınma Ajansı ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün desteğiyle 2019 yılında tescillenen Karacakılavuz Dokuması, bölgenin geleneksel değerlerini koruma adına önemli bir adım oldu.
Halil Dağ